Évelyne: O bölüm mü? Tamam. Hepsini hatırlamıyorum.
C: Bölümde üniversitedeyken CIA'nin sizinle bağlantı kurduğunu MK ULTRA Projesiyle bu şekilde tanıştığınızı anlatıyorsunuz. Gerçekten böyle mi oldu?
Évelyne: Evet, üniversitedeydim. Ama üniversitede çalışmıyordum öğrenciydim aslında o zamanlar. Travma ve travmanın insan davranışları üzerindeki etkileri özel ilgi alanımdı. Travma sonrası beyindeki değişim bunun davranışa yansıması. Bu konuda birçok fikrim vardı. Üniversite eğitimim süresince bu konuyu inceleyen çok fazla makale yazdım. Sanırım bazı hocalarımın dikkatini çekmiş yazdıklarım. Bu hocaların meğer projeyle zaten bağlantıları varmış.
C: MK ultradan mı bahsediyorsunuz?
Évelyne başını evet anlamında sallar.
C: Cevabınızı sesli almamız gerekiyor.
Évelyne: Evet, mk ultradan bahsediyorum.
C: Bölümünüzdeki bazı hocaların bu projede görevli olduğunu söylüyorsunuz.
Évelyne: Evet zaten psikoloji, psikiyatri, farklı bilim dallarından çok fazla kişi ile çalışıyorlardı. Projede işlerine yarayacak bir konuda çalışma yapan bilim insanlarının çalışmaları destekleniyordu. Zaten devlet destekli bir proje bu. Sadece Amerikan devleti için de değil, dünya çapında hemen hemen buna gücü olan her ülkenin dahil olduğu bir sistemdi. Ben Fransızım, Fransız devleti de başka isimler altında bu proje üzerine çalışmalar yapmıştı.
C: CIA sizinle öğrenciyken mi iletişime geçti?
Évelyne: Aslında öğrenciyken yazdıklarımı incelemişler. Ben akademik kariyerime devam ettiğimde tez çalışmam yine aynı konu üzerine olunca o zaman benimle iletişime geçtiler. Çalışmamı desteklemek istediklerini söylediler. Normalde asla erişimimin olamayacağı birçok alana erişim sağladım sayelerinde. Bir gizlilik anlaşması imzalandı. Ileri dönemlerde de resmi olarak MK ULTRA Projesine dahil edildim.
C: Peki Project Monde hakkında ne söyleyebilirsiniz? MK ULTRA Projesine bağlı bir proje miydi?
Évelyne: Evet. Project Monde benim projemdi. Uzun yıllar boyunca üzerinde çalıştığım bir tezdi zaten. Sonrasında gerçek hayata taşımayı başardık.
C: Neydi project Monde? MK ultradan farkı neydi?
Évelyne: Project Monde… Monde kelimesi the world, people, society anlamına geliyor İngilizcede. Fransızca bir kelime. Amacı aslında bu çalışmayı labaratuvarın, beyaz duvarların dışına çıkarmaktı. Benim amacım travmanın insanlar üzerindeki etkisini kaybetmesini sağlamaktı özünde. Ve bunu zihin kontrolü üzerinden yapmayı amaçlıyordum. Aslında amaç kişiyi değil travmayı kontrol etmekti. En azından benim için böyleydi. Travma… kelime kökeni yara'dır. Yunanca bir kelimeden gelir. Ve o yara asla iyileşmez. Ben o yarayı iyileştirmeyi amaçlıyordum. Yani tamamen. Travmayı fethedip kontrol altına alıp onun etkisinden çıkabilmek onu kontrol eden tarafta olabilmekti aslında amaç. Bunu bütün insanlık için istiyordum. Ama öyle olmadı. Sonrasında proje değişti. Project Monde: The Worthy adı altında devam ettik. Buna mecbur bırakıldım aslında.
C: The Worthy?
Évelyne: Evet seçilmiş olanlar. Elitler. Tepedekiler. MK ULTRA sıradan insanlar üzerinde kullanılan bir zihin kontrol programıydı. Deneklerin çoğu seks işçilerinden, trans seks işçilerinden, mültecilerden, siyahlardan, queerlerden, evsizlerden ve alt sınıf kadınlardan oluşurdu. Tabii hepsinin ayrı bir kategorisi vardı. Mesela midnight climax isimli bir operasyon yapılmıştı. LSD'yi insanlar üzerinde deniyorlardı. Rızası olmayan insanlarda. Genelde bunun için seks işçileri kullanılırdı. Böyle farklı isimlerde farklı operasyonlar yürütülürdü. Hepsi mk ultraya bağlı olarak işlerdi. Aslında adım adım ilerlendi. Denekler sonrasında daha yüksek sınıflardan seçilmeye başlandı. Siyasetçiler, oyuncular, şarkıcılar, film yapımcıları, yazarlar… Bu insanlar da özellikle seçilirdi program için uygun olmaları önemliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sefirin Kızı: Zuhur
FanfictionBu hikaye Sefirin Kızı dizisinin dördüncü bölüm sonrasında olacakları konu alacak. #NarGed için kelimelere ruh üflemek amacım. Hikayenin odak noktası Nare ve onun iyileşme süreci olacağı için dizide yer alan bazı yan karakterler bu versiyonda yer al...