9. Bölüm
"çünkü o bana inandı…"
Sancar'ın orda olduğunu fark ettiğimizde
"Hadi git sarıl, elini falan tut istersen. Belki görürüm de canım yanar," dedi Gediz alay eder gibi. Gözleri hala gözlerimdeyken ikimizin de o an çok canı yanmış gibi hissettim. Başka hiçbir şey söylemeden uzaklaştı benden, gitti. Sancar'ın yüzüne bile bakmadı. Bir elim biraz önce bileğime dokunduğu yerde, öylece kaldım olduğum yerde.
Hala tartışmanın etkisindeydim. Kalbim kulaklarımda atıyordu. Sancar bir şey söyledi ama duymadım. Hala Gediz'in arkasından bakıyordum. Bedenim burdaydı sadece. Ben biraz önce yaşananlarda kalmıştım.
Sancar önüme geçip "nereye?" diyene kadar yürüdüğümü bile fark etmemiştim.
"Otele," dedim dalgın dalgın.
"Inat etmesen de size tuttuğum eve geçsen artık?"
Dik bir bakış attım ona. "Ben senin metresin değilim. Senin tuttuğun evde kalmayacağım. Sana bunu daha önce de söylemiştim."
Yürümeye devam ettim.
"Gediz'in otelinde kalıyorsun ama!" diye bağırdı arkamdan. Aldırmadım. Elim hala bileğimdeydi. Kafamın içinde biraz önce yaşananlar sürekli başa sarıyordu kendini. Ona tokat atmak için kaldırdığım elimi tutup çektiği an burun buruna gelişimiz canlanıyordu gözlerimin önünde. Içime işleyen bakışlarını silemiyordum aklımdan. "Düşünme, yok bir şey. Yok bir şey," diye mırıldandım adımlarımı sıklaştırırken. Boğazımda takılı kalan neydi, bilmiyordum ama kalbime vuruyordu gölgesi. Ağlamayacaksın, sus. Iyisin. Iyisin…
O esnada Gediz de Nare ile benzer bir halde. Biraz önce olanları düşünerek yürüyor. Aklı Nare'nin dudaklarından birkaç santim uzakta olduğu anda. Kokularının birbirine karıştığı, gözlerinde öfkeden başka bir şey sezdiği o tartışma yer eder beyninde. Nare'nin kurduğu cümleler kalbini paramparça etmiş olsa da gözleri bambaşka şeyler söylemişti sanki. Kafasını karıştırmış, dengesini bozmuştu Gediz'in. Ondan uzak duracağına, onu artık düşünmeyeceğine dair verdiği sözleri unuttuğu için kızar kendine. Ama aklı hala tokat için havalanan o eli tuttuğunda birbirlerine fazlasıyla yaklaştıkları o anda. Hissettiği elektriği kafasında mı kuruyordu? Nare'nin bakışlarında başka bir anlam aramalı mıydı? Ikiye bölünmüş gibi hissediyordu.
•••
Müge Akın'a ulaşmaya çalışır neler olduğunu anlayamadığı için. Ama Akın'a bir türlü ulaşamaz. Endişeli. Gergin.
•••
Nare kulübeye gider içindeki sesleri bastırmak için. Bir zamanlar Sancar'la isimlerinin yazılı olduğu ağacın önünde oturur. Artık orda isimleri yazmaz. Nare tırnaklarıyla kazımıştır geçmişi. Dönüp kendi tırnak izlerini arar ağacın gövdesinde. Belli belirsiz ordadır. Uzanıp dokunur sanki o günlere dönebilirmiş gibi. Bir şey hissetmeyi bekler. Beklediği her neyse olmayınca önüne dönüp oturur tekrar. Kulübeyi izler. Yine hissetmeyi beklediği her neyse onu hissedemez. Kirpikleri ıslanır hemen. Gediz'in hissettirdiklerinden ötürü suçluluk duygusu sarmıştır içini ama Nare bunun farkında değil. Çaresizce geçmişe tutunma çabasında, eski Nare olma çabasında ama her seferinde başarısız olur. Gözyaşlarının sebebi budur.
Sancar onu orda bulup aniden yanına oturduğunda hemen siler gözyaşlarını. Bacaklarını toplar ona temas etmemek için. Bilinçsizce yapar bu hareketleri.
"Gediz'le niye kavga ettin?" diye sorar Sancar. Nare Sancar geldiğinden beri ona hiç dönüp bakmamıştır henüz.
"Bana söz vermişti. Senin Akın'a bir şey yapmana engel olacaktı. Ama tutmadı sözünü. Gidip Akın'ı bulup sana getirmiş. Sırf sen ona bir şey yap, sonra hapse gir diye çünkü…"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sefirin Kızı: Zuhur
FanfictionBu hikaye Sefirin Kızı dizisinin dördüncü bölüm sonrasında olacakları konu alacak. #NarGed için kelimelere ruh üflemek amacım. Hikayenin odak noktası Nare ve onun iyileşme süreci olacağı için dizide yer alan bazı yan karakterler bu versiyonda yer al...