"what happens at the end?"

80 2 0
                                    

30. Bölüm
"What Happens At The End?"

Sokak boş.
Melek'in vurulduğu noktada, yerde kan.
Sancar polis arabasında.
Kendinde değil gibi.
Bileklerinde kelepçeler.
Nare, Gediz ve Melek ambulansta.
Kurşun Melek'in kolunu sıyırmış. Durumu ağır değil.
Melek'in bir yanında Gediz bir yanında Nare.
Nare'nin üstündeki beyaz gömleğe Melek'in kanı bulaşmış.
Müge Gediz'i arar. Hastaneye gittiklerinin haberini verir Gediz.
Işıklı ailesi hastaneye Efeoğlu ailesi karakola.

CUT (görüntü durdurulur.)

Kocaman bir ekran karşısında iki erkek görürüz. Konuşmanın tamamı İngilizce geçer. Birinin elinde kağıtlar. Kağıtlar bir senaryoya ait.

Aşağıdaki diyalogun tarafları; elinde senaryoyu tutan kişi B, diğeri A olarak adlandırılmıştır.

A: What the fuck? Küçük bir çocuğun öldürüldüğü bir sahne mi?

B: Öldürülmüyor. Kurşun kolunu sıyırıyor. Ölmüyor çocuk.

A: Yine de yeterince travmatik. Babası annesini öldürmesin diye annesinin önüne atılan küçük bir çocuk… what is wrong with you people?

B: Öyle yazılmış. Simülasyonun yazarı ben değilim.

A: Whatever man, it's sick.

B: Yazılan onca şeyden rahatsız olmadın, bundan mı oldun?

A: Rahatsız olmak değil de… neyse boşver. Finali kaçıncı bölümde bunun?

B: 37 sanırım. Bir dakika. Bakıyorum hemen. (Elindeki kağıtları karıştırır.) Evet 37.

A: Bi' ilerlet bakayım şunu.

B ilerletir.

Melek'i hastanede görürüz. Doktorlar onunla ilgilenirken Gediz ve Nare dışarda bekler. Odanın dışına çıktıklarında Nare hala olayın şokunda titreyen elleriyle gömleğini tutar. Üzerindeki kana bakar. Silahın patladığı ana flashback. Nare'nin çığlığı, Melek'in anne diye bağırışı. Çınlama.

Gediz nazikçe dokunur omzuna. Iyi olup olmadığını sorar. Nare'nin gözleri hala olay yerini izler gibi.

"Nasıl yaptı böyle bir şeyi?" Daha çok kendi kendine konuşur gibi mırıldanır.

A ilerletmesi için işaret parmağını havada döndürür. B ilerletir biraz daha.

Nare: Ya bu çocuk bunları nasıl unutacak? Ona yaşattığı şeyi görüyor musun? Küçücük bir çocuk, babası annesini öldürmesin diye kurşunun önüne atlıyor. Şu cümlenin korkunçluğuna bakar mısın? Nasıl iyileşirsin ki böyle bir şeyden? Zaten hep korkuyla büyüdü o. Akın bana bir şey yapar mı, bizi ayırır mı, bana zarar verir mi diye korktu hep. Bazı geceler uyumazdı, başımda beklerdi. Bir şey olur diye. Korkusundan. Uyumazdı. Şimdi Sancar'ın bu yaptığı… ne yapacağım ben? Küçücük bir çocuk… ruhunda bunca yarayla… ben nasıl iyi edeceğim onu?

A: Kız haklı.

A işaret verir. B ilerletir.

Sancar'ı nezarethanede görürüz. Ailesi duyup gelmiş. Onunla konuşmaya çalışırlar ama Sancar hiçbirini duymaz. Konuşmadan durur öylece. Kendisi de inanamaz yaptığı şeye. Tetiği çektiği için pişman. Şokta.

Ilerletme.

Sancar ve Nare Nezarethanede karşı karşıya.

Sancar Nare'yi görünce konuşur ilk kez. Özür diler defalarca. Melek'i sorar. Nare ise çok öfkeli. Içindeki zehri kusar yalnızca. Sonra Gediz'le birlikte çıkar gider.

Sefirin Kızı: ZuhurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin