“And what you thought you came for
is only a shell, a husk of meaning
From which the purpose breaks only
when it is fulfilled
If at all. Either you had no purpose
Or the purpose is beyond the end you
figured
And is altered in fulfillment. There are
other places
Which are also the world’s end,
…
What we call the beginning is often the
end
And to make an end is to make a
beginning.
The end is where we start from
…
Every phrase and every sentence is an
end and a beginning,
Every poem an epitaph. And any action
Is a step to the block, to the fire, down
the seal’s throat
Or to an illegible stone: and that is
where we start.”
“Ah! Belinda, I am prest with torment”
Burdayım. Burası neresi bilmiyorum.
Sesim kendini benden saklıyor.
Gökyüzüne bakıyorum. Tepede bir güneş. Canımı yakıyor. Bir elimi havaya kaldırıp yüzümü korumaya çalışıyorum. Gözlerim kısılıyor. Güneş parmaklarımın arasından sızarak ulaşıyor bana. Dokunduğu an yanıyorum. Çıplak tenimi güneşin yakıcı nefesinden uzak tutmak istiyorum. Kurumuş, çatlak toprak üzerinde birkaç adım atıyorum geriye doğru. Ayaklarım yanıyor. Hava ağır ve boğuk. Alev almaktan korkuyorum. Kollarımda yanık izleri oluşuyor yavaş yavaş. Panikliyorum. Sağımda ve solumda ağaçları görebiliyorum. Gölgelerine sığınmak istiyorum ama dikenler engel oluyor. Kanatıyor.
Yürüyorum. Saç diplerime kadar yandığımı hissediyorum. Attığım her adımda kan izleri. Sonra onları görüyorum. Hepsi benim. Hepsi Nare. Bazıları yerde, hareketsiz yatıyor. Diğerleri yara bere içinde, güç bela ayakta. Bir şey mırıldanıyorlar. Dudakları kıpırdıyor ama duyamıyorum. Ağlıyorlar. Dans ediyorlar. Aralarından geçiyorum.
Acıya daha fazla dayanamıyorum. Sırtımdan akan ter bile ateşe dönüşüyor sanki. Yardım isteyemiyorum, sesim kayıp. Pes ediyorum. Tek istediğim acının durması. Kendimi bırakıyorum ama düşmüyorum. Biri var. Dokunuşu acıtmıyor. Başımı çevirip düşmeme engel olan kişinin kim olduğuna bakıyorum. Gediz.
Parmakları yanık izlerinin üzerinde dolaşıyor. Onunla hafifliyor acım. Ağlamamak için mücadele veriyorum çünkü biliyorum gözyaşlarım da yakacak beni. Guneş hala orda. Bileklerine tutunuyorum Gediz'in. Kaçalım burdan, güneşten uzağa demek istiyorum ona. Ama başını iki yana sallıyor. Güneşi işaret ediyor. Omuzlarımdan tutup güneşe çeviriyor yüzümü. Yüzleşmemi istiyor ama yapamam. Yanaklarım ıslak. Göz pınarlarımdan akan sıvıya bastırıyorum parmak uçlarımı. Gözyaşlarım kırmızı. Dizlerimin üstüne yığılıyorum. Kana bulanmış yumruklarım yeri dövüyor. Ellerim yanıyor ama umursamıyorum. Acıdan sersemlemiş bir halde, gözlerimden süzülen kırmızının toprağa yayılışını izliyorum. Gediz beni ayağa kaldırıyor. Kanlı gözyaşlarımı silip, dudaklarımı öpüyor. Sakinleşiyorum bir an için. Konuşmasa da ne dediğini biliyorum. Sadece sen yapabilirsin diyor. Sen durdurabilirsin.Gözlerim bir yanağını toprağa yapıştırmış sessiz sessiz kan ağlayan Nare'ye takılıyor. Parçalanmış tırnakları saçlarını yoluyor her hıçkırdığında. Dudakları hala duyamadığım bir şarkı mırıldanmaya devam ediyor. Içimi derin bir öfke kaplıyor. Yüzümü tekrar güneşe dönüyorum. Ne istiyorsun diye fısıldıyor Gediz'in sesi kafamın içinde.
Yağmur yağsın istiyorum. Doğrudan bakıyorum gökyüzüne. Ve bir çığlık kopuyor dudaklarımdan. Gök inliyor. Güneşin yerini bulutlar alıyor önce. Sonra şiddetli bir yağmur başlıyor. Gözyaşlarım gibi kırmızı, üstümüze yağan. Nareler dans etmeye devam ediyor. Daha deli, daha hızlı dans ediyorlar. Yerde hareketsiz yatanları diğerleri kaldırıyor.
Gediz elimi tutuyor. Onu hissetmek içimde bir şeyleri değiştiriyor gibi. Birlikte yağmurun rengini normale döndürüyoruz. Içimdeki öfke, tatlı bir huzura dönüşüyor. Gülümsüyor. Gülümsüyorum.
El ele yürüyoruz. Bastığımız yer yeşilleniyor. Canım yanmıyor. Yağmur bizimle. Nareler hala dans ediyor ama artık ağlamıyorlar. Kahkahalarını duyabiliyorum. Mırıldandıkları melodiyi duyabiliyorum.
Artık duyuyorum.
Artık duyuyorsun.
Duyuyorum.
Dinle. Hissediyor musun?
Kararma.
I.The Burial of the Dead
“I will show you fear in a handful of dust.”
Bu hikâye Muğla'ya giden bir uçakta başlamıştı aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sefirin Kızı: Zuhur
FanfictionBu hikaye Sefirin Kızı dizisinin dördüncü bölüm sonrasında olacakları konu alacak. #NarGed için kelimelere ruh üflemek amacım. Hikayenin odak noktası Nare ve onun iyileşme süreci olacağı için dizide yer alan bazı yan karakterler bu versiyonda yer al...