"suffer me to take your hand, death comes in a day or two."

123 3 0
                                    

20. Bölüm 

"suffer me to take your hand, death comes in a day or two."

The Police - Every Breath You Take fonda. Boğuk. Distorted ses. Görüntüler de parça parça. Çınlama eşliğinde. Kararmalarla kesilir sahneler tıpkı biri gözlerini kapatıp açıyormuş gibi. 

Nare kendine kürtaj yapmaya çalışıyor. Delirmiş gibi bir halde. Bir kan gölünün içinde, yerde.

Kararma. 

Kollarını tutmaya çalışıyorlar.

Kararma. 

Elleri, avuç içleri kesilmiş kanıyor. Kolları tutulunca ellerindeki kan yüzüne damlıyor. Fonda müzik devam ediyor. Kan damlaları ağır çekimde yüzüne düşer. Bir damla gözüne düşünce, göz kapağı kapanır. Kapanmasıyla,

Kararma.

Terapide. Ellerine bakıyor, ellerinde sargılar cam kesiklerinden dolayı. 

Kararma.

Nare'nin sesi.

"Içinde bir yaşam var diyorlar ama ben öyle hissetmiyorum."

Terapistinin sesi. Bir kadın.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Bana yapılan kötülükler… içimde can bulmuş gibi. Benim içimde yaşıyor. Büyüyor. O güçlendikçe ben yok oluyorum. Yaşadığım kabusun ete kemiğe bürünmesi gibi."

Kararma.

"Fetüsü yaşadığın travma ile özdeştiriyorsun. Uçurumdan atladığın gece… ikinci kez tecavüze uğradığını artık anladığını söylemiştin. Kürtaj girişiminin bu farkındalık ile bir bağlantısı var mı sence?"

Kararma.

Nare yüzünü görmediğimiz sadece sesini duyduğumuz kadın terapistine bakar. Yüzünde acı var. Ve kabullenmişlik.

Kararma.

Günümüze döneriz.

Nare bahçede. Bir eli bileğindeki izde. Geçmişten kısa anlar görürüz. Yaşlı kadının bileğine dokunuşu. (Izleri kelebek şekline benzetişi) Nare'nin annesinin sesi fonda, bir şiir okur. Kucağında şiiri okuduğu kitabı görürüz küçük Nare'nin gözünden.

Annesinin bileğindeki kelebek dövmesi… Güneşli bir hava. Annesi gülümsüyor. 

Gece. Nare yatağında. Annesi yanında. Elleriyle kelebek yapıp parmaklarını hareket ettiriyor, gölgesini duvarda görüyoruz. Ağır çekimde ikisinin de gülen yüzü. 

Butterflies are white and blue

In this field we wander through.

(Şiir annesinin sesinden, fonda. Ruhsuz, sakin, sessiz bir ton.)

Annesinin elini tutan küçük Nare. Dışarda, uzun bir yoldalar. 

Suffer me to take your hand.

Annesiyle birlikte yürüyor. Güneş ellerine vuruyor. Annesine bakıyor kafasını kaldırıp. Saçları rüzgarda dağılıp yüzünü kapatıyor annesinin. Güneş yüzünde. Saçlarını düzeltiyor ağır çekimde. Annesi güneş ışığının altında parıldıyor gibi görünür küçük Nare'nin gözünde. Koyu sarı saçlarında birkaç tel ışıl ışıl.

Sefirin Kızı: ZuhurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin