Rüzgâr, parmak uçlarıyla tenimde dolaşırken yavaşça gözlerimi araladım. Gün yeni yeni ağarıyordu. Havada huzurlu bir şeyler vardı.
Panikle, korkuyla uyanmayalı uzun zaman olmuştu. Derin bir nefes aldım. Muhtemelen balkonda uyuduğum için eklem ağrısı çekecektim ama umrumda değildi çünkü ilk defa deliksiz uyumuştum. İlk defa dinlenmiş hissediyordum. Bunun benim için anlamı o kadar büyüktü ki...
Uyku benim için huzur kelimesi ile hiçbir zaman yan yana gelmedi. Uyumak demek bilinçaltımla baş başa kalmak demekti. Uyumak kabustu. Sabah uyandığımda hiç uyumamış gibi hissederdim. Hem çok uyumak isterdim hem de uyumamak için tüm gücümle direnirdim. Bir yanım derin bir uykuya dalıp hiç uyanmamayı dilerdi. Diğer yanım ise uyursam başıma gelebilecek en kötü senaryolarla yüzleştirirdi beni.
Uyku benim için savunmasız kalmaktı. Uyurken kendimi koruyamazdım. Uyurken her zamankinden daha güçsüzdüm. Uyumamak için savaşır, uykuya yenik düştüğümde de bu kez kendi içimdeki cehennemde yanardım. Kabusların sonu yoktu. Gerçeklik algımı yitirmiştim. Uyusam da uyansam da hayatım zaten hiç bitmeyen bir kabustu. Kaçıp kurtulursam biter sanıyordum. Öyle olmadı.
Ben nereye gidersem gideyim geçmiyordu. Unutamıyordum, aşamıyordum. Ben devam edebilmek için çabalıyordum. Hayatta kalmak için mücadele ediyordum. Yaşamak sadece bana mı ağır geliyordu?
Acılarına takılıp kalan sadece ben miydim? Hayat devam ediyordu. Herkes için. Kimse yas tutmuyordu. Yaşamak kimse için ağır değildi. İnsanlar soru işaretlerine değmeden yaşamayı seviyordu. Ben öyle değildim. Öyle olabilmeyi dilerdim ama. Belki o zaman her şey daha kolay olurdu. Çok düşündüm.
Her şeyi düşündüm. Mesela on sekizinci doğum günümde umutlarım, hayallerim çalınmasaydı ve ben Sancar'la evlenseydim ne olurdu? Küçük basit bir hayatımız olsaydı mutlu olur muydum? Ya da bana inansaydı o gece, yanımda olsaydı nasıl bir hayat yaşardım? Sancar'ın aşık olduğu Nare ben miydim?
İçimdeki kavgayı tanımıyordu ki. Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum ben. Ruhumdaki fırtınalardan haberi yoktu onun. Çocukluğumdan beri ruhum hep huzursuzdu halbuki. Içimde bir kaos vardı. Nereye gidersem gideyim soru işaretlerim hep benimleydi. Bana biçilmiş roller vardı. Hepsinden nefret ediyordum. Nare olmak istiyordum ben. Sadece Nare. Kurtulmak istiyordum. Özgür olmak istiyordum. Seversen özgür olamaz mısın? Tutsak etmeden sevemez mi insan? Değiştirmeden, olduğu gibi, her şeyiyle, sorgusuz sualsiz sevemez mi?
Sancar bana bakıyordu ama beni görmüyordu. Bana baktığında gördüğü Nare benim suretimde başka bir kadındı. Biz ayrılmasaydık, o Nare olmaya çalışırken kendimi kaybeder miydim? Aramızdaki farklılıklar bizi nereye sürüklerdi? Sancar'a neden evet demiştim? Çözemediğim, içinde kaybolmaya korktuğum dünyamı susturmak mı istedim? Kendimden mi kaçıyordum? Hiçbir şeyi sorgulamasaydım, kendi içimde kaybolmasaydım, kalbimdeki huzursuzluğu görmezden gelseydim, o zaman her şey farklı olur muydu?
O zaman yaşamak kelimesi ruhumdaki sancı ile aynı anlama gelmezdi belki. Her şey farklı olabilir miydi? Belki susamazdım. Bir noktadan sonra benliğim bedenimi reddetmeye başladığında, bu kez arkamda daha büyük bir enkaz bırakarak kaçardım belki de. Hep böyle kaçar mıydım? Bu dünyada evim diyebileceğim bir yer yok muydu gerçekten? Nereye gidersem gideyim oranın yabancısı mı olacaktım? Sancar'ın bana memleket olmasını istiyordum ama belki de memleket basindan beri susturmaya çalıştığım o sesti. Memleket bendim. Sefirin kızı, Sancar’ın Nare'si olmaya çalışırken kendi toprağımdan kaybetmiştim.
Şöyle olsaydı böyle olsaydı diye yıllarca düşündüm. Sorguladım, anlamaya çalıştım ama ne önemi vardı? Tüm bu düşünceler gerçeklerden kaçma çabası değil miydi? On sekizinci doğum günümde olanlar yaşanmıştı. Sancar bana inanmamıştı. Ben o uçurumdan atlamıştım. Buraya yeniden döndüğümde içimden bir türlü atamadığım boşluk tüm benliğimi ele geçirmişti. Melek için yaşamıştım. O var diye çığlıklarımı içime gömmüştüm ama buraya dönmek uçurumdan atladığım geceye dönmek gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sefirin Kızı: Zuhur
FanfictionBu hikaye Sefirin Kızı dizisinin dördüncü bölüm sonrasında olacakları konu alacak. #NarGed için kelimelere ruh üflemek amacım. Hikayenin odak noktası Nare ve onun iyileşme süreci olacağı için dizide yer alan bazı yan karakterler bu versiyonda yer al...