"büyüyünce mi değişti kalbinin yeri, yoksa Gediz Işıklı ile tanışınca mı?"

173 4 0
                                    

22. Bölüm

"büyüyünce mi değişti kalbinin yeri, yoksa Gediz Işıklı ile tanışınca mı?"

Bölüm başlangıcında Sanem'i kırmızı ışıkta (karanlık odada) fotoğraflara banyo yaptırırken görürüz.

Fonda every breath you take. Sanem de eşlik ediyor bir yandan.

Elindeki fotoğrafı asarken asılı diğer fotoğrafları da görürüz. Fotoğraflarda Nare, Gediz ve Sancar var. Akın'ın cesedini gömülü olduğu yerden çıkartıp yakarken her anının kare kare görüntüsü.

Sanem yüzünde sinsi bir gülümseme ile fotoğraflara bakarken şarkıyı mırıldanmaya devam eder.

•••

Vakit akşam üzeri.

Şehirde bir düğün telaşı hakim. Herkes yardım ediyor, herkes bir koşuşturma içinde. Geceye yetişme çabaları. Tatlı bir heyecan. Gelinin hazırlandığı ev eski bir konak. Önünde kocaman yemyeşil bir bahçe. Şimdi düğün için hazırlanmakta. 

Düğün hem Işıklı ailesinin hem de Efeoğlu ailesinin yakından tanıdığı bir ailenin kızının düğünü. Kızı Nare de tanıyor. Bahçede masa ve sandalyeleri Doğa ile birlikte düzenlerken Doğa sıkıntıdan patladığı her halinden belli bir şekilde Nare'ye döner. Bir yandan iki eliyle pembe saçlarını ensesine hava aldırmak için kaldırıp bir topuz haline getirir bükerek. 

"Sen bu kızı nerden tanıyorum demiştin? Neydi adı?"

Sonra pat diye bırakır saçlarını. Saçları omuzlarına dökülür. Nare ise çalışmaya ara vermeden cevap verir.

"Gönül."

Doğa ilgisizce etrafa bakınır. "Ha Gönül, evet."

Bahçede karınca gibi harıl harıl çalışan insanlar. Bir yandan bir kısmı mutfakta. Herkes orda. Halise hanım, refika hanım…

"Önceden ben, Sancar, Gönül, Ahmet birlikte takılırdık. Ordan tanıyorum," der Nare.

"Ahmet mi? Damadın adı Deniz değil mi? Öyle yazıyor davetiyede."

Doğa bu kez ilgili.

"Evet damadın adı Deniz çünkü Gönül Ahmet ile evlenmiyor."

"Ooo Ahmet eski aşk yani. Bak şimdi dikkatimi çektin. Hadi anlat."

"Anlatacak bir şey yok aslında."

"Nasıl yok ya? Kızla konuşuyordun biraz önce sormadın mı bir şey?"

"Sordum da…"

"Ee, anlat işte. Ama dur en baştan. Şimdi bu Ahmet… nasıl bir tipti? Niye ayrılmışlar? Ne zaman ayrılmışlar? Sen onları tanırken mı ayrıldılar?"

"Yok, en son görüştüğümüzde on altı yaşında falandım ben. O da yaşıttı benle. O zamanlar birlikteydiler. Liseden sonra ayrılmışlar." Nare duraksar. "Başka ne sormuştun?"

"Ahmet nasil bir tipti diye sormuştum."

"Ahmet Sancar'ın arkadaşıydı. Babaları birlikte çalışıyordu galiba ordan tanışıyorlardı. Nasıl bir tipti… O da böyle… Sancar gibiydi işte."

"Mağara tipi erkek modeli diyorsun. Üç r'li erkek."

"Yani biraz kıskanç, baskıcı, geleneksel falan."

"Niye ayrılmışlar?"

"Ahmet liseden hemen sonra evlenmek istemiş. Gönül okumak istiyordu. Okumayı seçmiş. Ankara'ya gitmiş, öyle ayrılmışlar. Deniz'le de orda tanışmış, Ankara'da."

Sefirin Kızı: ZuhurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin