Harabe-2

156 22 0
                                    

Mızrağımı sallarken son yılan ikiye bölünerek tarlanın üstüne düştü.

-Uğur; İşine yarar mı ?

-Cassie; Güçlü olmasalar da onları küçümseme ölümcül zehirli bir yılan, kara ölümden biraz daha düşük seviyeler.

-Uğur; Kara Ölüm ?

-Cassie; Bilmeni beklemiyorum, yılanlar arasında en nadir ve en zehirli türlerden biri. 7 Renkli lotus ve safrası hariç hiç bir şey zehrini temizleyemez.

-Uğur; Çok nadir mi ?

-Cassie; Evet, güçsüz ama çok tehlikeli. Bulmanın imkansıza yakın olduğunu duymuştum,  yaşadığı çiçeğin tohumları ise uzun ömür hapının ana malzemesi.

-Uğur; Uzun ömür hapı ? Anlıyorum, biraz ilginçmiş.

-Cassie; Uğur ne düşündün bilmiyorum ama küçümseme, kara ölümler en azından büyük ustaların uğraşabileceği bir seviyede yılanlardır. Ölen kişi sadece yılanın gölgesini görebildiği için kara ölüm denir, siyah renginden değil.

Kara ölüm'den bahsediyorsak yüzüğümde biraz hırpalanmış bile olsa 3 tane karkası var. Ayrıca tohum olarak 16 tane tohumum var, ama Cassie'nin ifadesine bakarsak bu çok nadir bir şey ve bu beni düşündürüyor. Dünyamız yüzyıllardır gelen giden biri yok ve tüm mitolojimizde canavarların karakteristik özelliklerine kadar her şey biliniyor ve tanınıyor. Burada canavarların özellikleri hakkında kitaplarda bilgi olsa bile bizim dünyamızdaki kadar detaylı değildi.

Küçük bir dünya olması gereken dünyamızın bilgisi tuhaftı, dövüş sanatları ve simya gibi konularda geri kaldık ama bu bilgisizlikten değil tam tersi aura yetersizliğindendi. Burada öğrendiğim bir çok simya arıtma yöntemi, bizim öğrendiklerimize göre biraz hantal veya basitti. 

Ayrıca ilk başta beni yutan canavar, kutsal canavar kanları ve şimdi bile seviyelerini tam olarak göremediğim bir kaç tane eser ile gerçekten bir çok yapboz yerine oturmuyordu. Anka'nın Öfkesi yada Tanrı Katili gibi üst düzey SSS eserler, alt dünyadayken üst dünyadan geldiğimi düşündüğüm silahlardı ama şimdilik sadece bu kadar değil gibi. Bir kaç tane ilahi aşama silah ve ilahi usta aşama silah gördüm ama ikisinin aurası ile kıyaslanamazdı. Aynı şekilde eğitim kılavuzları olarak bitki temelli kılavuzlar burada olsa da çok ham ve benimki kadar özgür değildi. Bitki kılavuzu geliştiren birinin bir çok sınırlaması bile vardı ama benimki çok özgürdü, Göksel Kızın Müzik yolu kitabı ise tamamen bir hazineydi. Hiç bir kayıtta ismini görmedim veya Göksel kız diye birini tanımadım ama o kitabın faydalarını artık daha iyi anlıyorum. Sıradan fiziği olan birinin bile farklı elementlerde uzmanlaşmasını sağlayan bu kitaplar bu dünyada bile yoktu ve çok gizemliydi.

Cassie yılanın içini açtıktan sonra safrasını aldı ve yürümeye başladık. Doğuya doğru giderken, asıl savaşın yaşandığı merkezi bulmak istiyorduk. Orada kesinlikle iyi bir şeyler ortaya çıkacaktı.

Cassie; Bana eski dünyadan bahseder misin ? Öğrencilerin var demiştin ?

-Uğur,; Bu konuyla pek ilgilenmezdin ?

-Cassie; Merak ediyorum, iyi bir korumasın ve eğer biriyle karşılaşırsak yanıma almak isterim. Bir ekip kurmam gerekiyor dememiş miydin ?

-Uğur; Hasat içi gezegenimize sürekli saldırılar olurdu ama uzun sürede bir olduğu için farkında olmayan bir çok kişi vardı, ustam bilen nadir insanlardan biriydi ve beni sürekli savaş için yetiştirdi. Bu sırada tek başıma.......

Yolda yürürken hayat hikayemi kısa birazda boşluklu şekilde anlattım, ona eşlerimden ve önemli şeylerden bahsetmedim ama bir tarikat kurup bir süre liderlik ettiğimi anlatmıştım.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin