Olaylar

154 21 7
                                    

Tepenin üzerinde gelenleri izlerken Kuro bir göletin yanında durmuş suya bakıyordu. Kör bir noktadaydım, gelenler beni göremeyecekti ama tüm sahayı kuş bakışı bir şekilde görebiliyordum. Bu Kuro'ya verdiğim bir sınavdı, gücünü kullanmaya alışması ve cinayete alışması için sınavdı. Güçlü bir insan olabilir ama karşısındakini tanımasa bile onunla ölümüne savaşacak kadar güçlü olmalıydı. Tereddüte ve merhamete yer yoktu, sonuçta bir dövüş ustası her an hedef alınabilirdi. 

Kuro sakince suyu izledi ve flütünü çalarken bir müzik sesi etrafa yayıldı. Nazik müzik sesi yayılırken gelen grup sesi fark etmişti. Bir anda gardlarını aldılar ve sesin geldiği yeri tespit etmeye çalıştılar. Biraz ilerledikten sonra Kuro'dan bir kaç km uzaktaydılar. Bu mesafe seviyeleriyle sadece bir kaç saniyede gidebilecekleri bir mesafeydi.

Tümü erkeklerden oluşan keşif grubuna bakarken elimde bir ok belirdi. Ani bir durumda burada müdahale edecektim ama şimdilik sadece izlemeliyim.

-Birisi; Bir kadın ? Efendim bir kadın var ne yapmalıyız ?

-Başka Birisi; Kadın ? Bu kıtanın ıssız olması gerekmiyor mu? Şuana kadar gördüğümüz tek şey kurumuş kemiklerdi.

-Başka Birisi; Belki burada ne olduğunu biliyordur, gücünüzü bastırın ve ona yaklaşalım. İlk başta konuşmayı deneyeceğiz ve gardını indirdiğinde hemen hamle yapın. Onu ele geçirin ve sorgulayın.

-Başka Birisi; Görevimiz önemli, bilgi aldıktan sonra onunla ne yapalım ?

-Başka Birisi; Öldürün, kim olduğu önemsiz bilgi kırıntısı bırakamayız.

-Başka Birisi; Biraz eğlenebilir miyiz lider, uzun zaman oldu.

-Başka Birisi; Sadece sırtını gördük ama fiziğinden güzel biri olduğu belli, benden sonra sıra sizde olabilir.

-Başka Birisi; Sağol lider, bir kadını tatmayalı uzun zaman olmuştu.

Bu grup tam bir pislikti, Kuro'nun merhamet etmesine gerek yoktu. Grup bilerek kendini belli etti ve Kuro müzik çalmayı bırakıp gelen gruba baktı. Ondan bir kaç yüz metre uzaktaki gruba bakarken masumca gülümsedi.

Birisi; Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz, kıtada kimseyi görmeyi beklemiyorduk.

-Kuro; Sorun değil, bende biriyle karşılaşmayı ummuyordum.

-Birisi; Burada neden olduğunuzu öğrenebilir miyim ? 

-Kuro; Fırtına bulutları kaybolunca meraktan geldim, efsanevi ıssız yıldırım kıtasını merak etmiştim. ( İç çeker )

-Birisi; Anlıyorum, sende bizim gibi nedeni öğrenmek için geldin. Bir şey keşfedebildiniz mi ?

-Kuro; Hayır, sadece uzun zaman önce ölmüş kişilerin kemiklerini buldum. Onları gömdükten sonra samsara yolculuklarına uğurlamak için müzik çalıyordum. ( Başını sallayarak konuşur )

-Başka Birisi; Anlıyorum, kız kardeş tek başına yolculuk tehlikeli. Bizim beraber gelir misiniz ? Beraber kıtanın durumunu araştırabiliriz.

-Kuro; Malesef, arkadaşımla buluşmam gerekiyor. Nazik teklifinizi reddetmek zorundayım.

-Birisi; Arkadaş ? Yalnız değil misiniz ?

Grub bir anda tetikte kalır ve etrafı izlemeye başladı. Auramı geri çekerken beni fark edemediler ve dikkatleri tekrar Kuro'ya döndü.

-Kuro; Evet, yakında burada olmalılar.

Birisi; Anlıyorum, sizinle gelenleri beklememizin bir mahsuru var mı ? Ne kadar kişi olursa o kadar kolay nedeni bulabiliriz.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin