Yeniden 2.Kitap 2/3

Ahşap Sarayı

Gözlerimi açarken kendimi bir odanın içinde buldum. Yaralarıma merhem sürülmüş ve iyi bir şekilde sarılmıştı. Kapı açıldı ve içeri tepsi tutan birisi girdi, benim uyandığımı görünce oldukça şaşırmış gibiydi.

-Görevli; Genç  efendi ? Hayır, kalkamazsınız hala yaralısınız.

-Uğur; Sorun değil, yaralarımın çoğu iyileşti.

-Görevli; İmkansız, yaralarınız ölümcül olmasa bile çok ciddiydi.

Küçük bir tartışmadan sonra pes ettim ve uzandım. Görevli yaralarımın sarılı olduğu bezleri çözdü ve bedenimi inceledi.

-Görevli; Bu inanılmaz, sıradan insanlar en azından bir kaç ay yataktan kalkamazdı ama sizin iyileşmeniz bir hafta sürdü.

-Uğur; Bir hafta ? Bir haftadır bilinçsiz miydim ?

-Görevli; Tam olarak 8 gün.

-Uğur; Diğerleri nasıl ?

-Görevli; Sizinle gelen 4 kişi oldukça iyi, dinlenme odasında kalıyorlar.

-Uğur; Peki şehir için savaşanlar ?

-Görevli; Bu.. treantlardan sadece 2.kıdemli hayatta kaldı. Silver Ailesinde ise Silvia Silver Fang ve iki kıdemli hayatta kalırken kurtuluş ordusundan 4 kıdemli hayatta kaldı.

-Uğur; Kurtuluş ordusu ?

-Görevli; Onları hiç duymadınız mı ?

-Uğur; Hayır.

-Görevli; Önceden bir çok aileden gelen güçlü insanların bir araya gelerek kurdukları bir ordu. İmparatorluğa karşı gelerek üçüncü bir güç oldular, orman tanrısı sürekli burada gezince dikkatlerini çekti ve soruşturma için geldiler. Kıdemlilerle görüşünce kamplarını buraya taşıdılar ve yaklaşık 10 yıldır bizimle kalıyorlar.

-Uğur; Şehirde kaç güç ortaya çıktı ?

-Görevli; Üç büyük güç var, dediğim gibi birisi treantlardı ama ağır yaralandılar ve şimdi sadece gençlere sahipler ama güçleri hafife alınamaz. Diğerleri Silver Fang ailesi, bir miktar güç kaybetseler de hala daha en güçlü olanlar onlar. Üçüncü grup kurtuluş ordusu, kıdemlilerinin bir kısmını kaybetseler bile hala daha 4 kıdemlileri var, Silver Fang'dan sonra en güçlü grup onlar.

-Uğur; Anlıyorum, iyi olduğumu kanıtladığıma göre gidebilir miyim ?

-Görevli; Yine de hareket ederken dikkatli olun, bir süre daha ilaç almayı unutmayın.

-Uğur; Sorun yok.

Ayağa kalktım ve kalenin içinde yürümeye başladım, bir çok görevli odadan odaya koşturuyordu. Büyük ihtimale benim gibi yaralılarla ilgileniyorlardı. Salona gittiğimde beni fark etmiş gibi dört kıdemle de salona geldi.

-Ulu; Saray lordu !!

-Diğer Ulu; Efendim bu kadar kısa sürede iyileşmenize sevindim.

-En Yaşlı Ulu; Saray lordu isterseniz bir süre daha istirahat edin.

-Uğur; Ben iyiyim, bu süreçte sizi endişelendirdiğim için özür dilerim.

-Ulu; Sorun yok saray lordu, sonuçta beş tanrıdan biri olarak bilinen bir canavarı öldürdük.

-Uğur; Cesedini kontrol ettiniz mi ?

-En Yaşlı Ulu; Saray lordu, ahşap bedeni çoktan yanmış ve parçalanmıştı, çatlak çekirdeği hariç hiç bir parçası işe yaramaz durumda.

Önüme gelerek yüzüğünden bir kutu çıkardı ve bana uzattı.

-En Yaşlı Ulu; Bir çok kişi savaş sonrası hareket edemeyince çekirdeği çıkartıp kutunun içine mühürledim. Bir süre onu mühürlü tutmalı ama sonunda çekirdek işe yaramaz hala gelecek.