Kalamar canavarın bedeni yere düşerken diğer canavarlar baktım, bir kaç dakikam vardı. Aşırı güçten dolayı bedenim yıpranıyordu. Bir kaç önemsiz kasım yırtılmaya başlamıştı ama bu bile felaketin habercisiydi. Şimdiden kaslarım dayanamıyorsa yakında kemiklerim bile kırılabilirdi, özellikle ejder yarı insan formumda olduğumu düşünürsek bu durum daha korkutucuydu, sıradan halime kullansaydım anında geri tepmeye maruz bile kalabilirdim.
Hızlar diğer canavar doğru koşarken mızrağımı tuttum, mızrak dansını kullanırken üstüme gelen deniz kestanesi dikenlerini savuştururken, sol tarafımdan gelen gölgeden kaçtım. Sola geçerken az önce olduğum yere devasa bir çekiç inmiş ve toprağı yarmıştı. Fırsatı kaçıramazdım, köpek balığı-insansı canavarın yanına giderken çekicini yere daha yeni indirmişti. Kaldıramadan mızrağımı savurdum ve boynunda bir kesit belirirken kanlar fışkırdı.
Diğer canavar bana doğru bir su kütlesi fırlatırken kaçmak istedim ama saldırının çapı devasaydı, bir sel gibi gelen su bana çarparken geriye fırladım ve yere çarparken akıntıya karşı direnmeye çalıştım. Suyun akıntı gücü muazzamdı ama uzun süre sürdüremezdi. Bir kaç saniye sürmüştü ama çoktan çatlayan kemiklerimin durumu kötüleşmiş ve iç kanamalarım artmıştı. Üstüme yağmur gibi yağan dikenleri görünce kaçma fırsatımın olmadığını anladım. Mızrağımı çevirip hamleler yaparken dikenleri engellemeye başladım ama bu sırada diğerleri boş durmayacaktı. Bir taraftan devasa çekip üstüme gelirken diğer taraftan yeşil bir sis üstüme geliyordu. Yeşil sisin zehir olduğunu düşünürsek sorun yoktu ama devasa çekicin saldırısına şuan maruz kalırsam bilincimi koruyamaz ve anında ölürdüm.
-Uğur; Mekânsal kilit....
Herkes bir anda donmuştu, uzay kanunları zirvede değildi ama burada iki saniye boyunca tüm uzayı kilitleyip insanları hareketsiz bırakabilirdim. Yaralarım uzayı kontrol etmeye çalışmam yüzünden artarken gözlerim kararmaya başlamıştı ama şimdi pes edemezdim. Dilimi ısırırken acı hissi beni kendime getirdi ve hemen dikenli canavarın yanına gidip mızrağımı savurdum. Yıldırım ve uzay elementini aynı anda kullanmam ile bedeni delinirken tepki bile veremiyordu. Canavarın bedenini deldikten sonra mekânsal kilit bitmiş ve canavarlar hareket etmeye başladı. Deniz kestanesi canavar anında son nefesini verirken diğerleri şaşkınlıkla bana baktı. Mekansal kilit her şeyin hareket etmesini kısıtlasa bile bilinçleri yerindeydi yani ne olduğunu görebildiler.
Uzay kanunlarının gücünü uzun süredir hafife alıyordum, uzmanlaşamadığı sürece fazla güçlü değildi ama bir kere uzmanlaşılırsa korkutucu bir güçtü. Alanları kilitlemenin yanında rakibin hareketlerini mühürleyebilirsin, yeterli seviyede alanı tamamen kontrol altına alarak kişini element enerjisine ulaşmasını engelleyebilirsin hatta yapay uzay kırıkları yaratarak korkunç bir hasar verebilirsin ama benim seviyem bunlardan çok uzaktı. Belki Aybala şuanda bu seviyeye ulaşmıştı bile, her konuda bir miktar iyi olabilirim ama uzman değildim. Tarikatta herkes kendi elementinde uzmanlaştığı için bir çok kişi belli konularda benden daha iyi durumdaydı. Alcine oluşumlarda ve su elementinde benden daha iyi iken, Aurora ilizyonda, Aybala uzayda, Felix demircilik ve mızrak kullanmakta benden daha iyiydi. Hareket tekniklerim ve kendimi gizlemem yöntemlerim Sigfrigo ile kıyaslanamazdı bile. Belki tek geçtiğim konu alevlerimdi oda geçmiş yaşamımdaki deneyimlerden gelen bir şeydi.
Diğer canavarlar yaşıyorken durumum kötüleşiyordu. Fazla vaktim yoktu, geri çekilmem gerekiyordu. Batıya doğru ilerlerken savaşmayı sürdürdüm, hamleleri engellerken geri çekilmeye niyetleniyordum. Diğerleri bunu fark etmiş gibiydi, batı yönünü kapatarak kaçış rotamı kapattılar. Bilincim bulanıyordu, yavaşlayan reflekslerimden fark etmiş olmalılar ki saldırıların yoğunluğu artmıştı. Gelen çekiç saldırısından kaçınmak istedim ama zamanında tepki vermedim, mızrağımı biraz kaldırmışken devasa çekiç bana çarpmıştı. Bir top gibi fırlarken üç yüz metre sürüklendim ve yere çarptım. Yerde 50 metrelik devasa bir krater oluşurken kan kustum, görüşüm anlımdan akan kan yüzünden biraz bulanıktı. Elimi uzatmak istedim ama hissettiğim tek şey büyük bir acıydı. Sağ elim inanılmaz bir şekilde acıyordu, sağ tarafıma baktığımda kolumun kırıldığını ve mızrağım yere saplandığı gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden 2.Kitap 2/3
FantasíaUğur Kayra, yükselerek orta evrene gitmiştir fakat işler hiç beklediği gibi gitmez. Tamamen yabancı ve tehlikeli bir yerde güçlenerek bu yerden kurtulmak, Sonia'yı kurtardıktan sonra dağıldığı aile üyeleri ile buluşmak için çabalamaktadır. Kapak Res...