Salona giderken herkesin orada toplandığını gördüm. Tüm grup siyah pelerinler giyiyordu ama enerjilerinden onları tanımıştım. Birisi Kuro'yken diğeri şehir lordunun torunuydu. Yanımdaki üçlü dahil altı kişilik grup tamamlanmıştı. Diğer üçü siyah pelerin giyerken beden bir pelerin alıp üstüme geçirdim. Dediklerine göre sınav tüm kıtada açık bir sırmış, üst mertebeler dışında sınavı bilen insan yoktu ve bu yüzden toplanmalar gizlilik içinde yapılmalıydı.
Şehir lordunun torununa baktım, gücü biraz daha iyileşmiş gibiydi, şuanda bedeninde depolanan enerji savaşmazsa onu bir hafta idare etmeliydi. Bu sürede ona hapları verecektim ve yolculuk boyunca kendini iyice toparlayacaktı.
-Kuro; Efendim ?
-Uğur; Sorun yok, bu arkadaşlar bize katılacak ve beraber yolculuk yapacağız.
-Kuro; Anlıyorum.
-Adam; Bir dokuz kuyruk ve siyah renkli ? Oldukça tuhaf ?
Adam konuşunca Kuro adama şaşkınlıkla baktı, sonuçta şuanda insan haline geri dönmüştü ve kuyruğunu gizliyordu.
-Adam; Ah.. tetikte olmana gerek yok. Benim eğitim aldığımız kılavuz gerçeğin gözü. Şekil değiştirsen bile gerçek formunu görebilirim. Yoksa dünya sarayına giren casuslarla nasıl ilgilenirdik.
Gerçeğin gözü ? Bu eğitim metodunu duymuştum. Bazı tapınaklarda oldukça popüler olan bir yetişim yöntemiydi ama çok fazla bir getirisi yoktu. Bu yüzden keşişler dışında pek fazla kişi tercih etmedi ama kullanan kişi illüzyonların çoğunu görebilir ve can sıkıcı birer kişiye dönüşebilirdi. Bu adamın Kuro'nun doğal düşmanı olduğunu söylemek yanlış olmazdı ama bu şuanda tamamen gerçek sayılmazdı. Gerçeğin gözü iyi bir kılavuz olsa bile Kyuubi'nin sanatından gelen illüzyonaları çözemezdi sadece normal ilizyonlara karşı etkiliydi. Görünüşünü görse bile gerçek saldırılarını durduramazdı.
Gerçi altın maymun generalinin kanına sahip olsa durum değişirdi. O altın maymunun en belirgin özelliği üçüncü gözüydü. Bu göz tüm ilizyonların içini görebilir ve bir kişinin tüm sırlarını ortaya çıkartırdı ama öyle birini bulmak çok zor sonuçta altın maymun generali benim dünyamda Sun Wukong olarak biliniyordu ve kutsal canavarlar arasında bile üst sıralardaydı.
Dünya ve metal üzerine en güçlü canavar kim diye sorulursa büyük ihtimalle Sun Wukong ilk üç sırada yer alırdı. Yetiştirdiği taş deri yeteneği ile fiziksel savunması inanılmaz bir boyuta gelirdi ve neredeyse hiç bir saldırır onu yaralayamazdı. Üçüncü gözü ile ruhsal ve illüzyon sanatlarına karşı güçlü duruşu ile neredeyse hiç bir zayıflığı yoktu. Tek zayıflığı zayıf element anlayışıydı ama geri kalan her şeyi en üst kademeydi.
-Kuro; Gerçeğin gözü ?
-Uğur; Sorun değil, sadece illüzyona karşı görüşleri güçlü o kadar.
-Adam; Ahaha... çocuk gerçeğin gözünü çok küçümsemedin mi ?
-Uğur; Üçüncü göz ile doğsan yada altın maymun soyuna sahip olsan sıkıntı olabilirdi ama gerçeğin gözü tüm illüzyonları kırmaz.
Yazar Notu; Üçüncü Göz bir tür özel fiziktir. Zalim imparator kemikleri gibi, Altın maymun bu özellikle doğmuş ve kanını miras alanlarda bu özellik daha fazla ortaya çıktığı için kanına sahip olanların uyandırabileceği özel bir miras gibi görülüyor. Kana sahip olmadan doğal yolla oluşma ihtimali bir kaç yüz kat daha zor.
-Adam; ...... Ne biliyorsun ?
-Uğur; Sadece bir kaç şey.
-Şehir Lordu; Kıdemli doktor, altın maymun soyu saray koruyucuların soyudur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden 2.Kitap 2/3
FantasyUğur Kayra, yükselerek orta evrene gitmiştir fakat işler hiç beklediği gibi gitmez. Tamamen yabancı ve tehlikeli bir yerde güçlenerek bu yerden kurtulmak, Sonia'yı kurtardıktan sonra dağıldığı aile üyeleri ile buluşmak için çabalamaktadır. Kapak Res...