Yeniden 2.Kitap 2/3

Ahşap Kıtasına Dönmek

 Gecenin çöktüğü vakitte ay ışığında ilerleyen bir grup vardı. 9 Kişilik bu grup hızla ilerlerken 3 kişi arkalarından zor zar yetişti. Herkesin tahmin edeceği gibi bu grup Uğur ve diğerleriydi.

-Uğur; Sizin geri dönmeniz daha iyi olacaktır.

-Genç; Kıdemliyi reddetmek zorundayım, orası bizim evimiz doğal olarak geri çekilemeyiz.

-Ulu Kıdemli; Genç olmak güzel, çok sıcak kanlılar.

-En Yaşlı Ulu; Senin gençliğini hatırlıyorum, kıdemlilere zor anlat yaşatırdın.

Başlamıştık, nerede olursak olalım hangi güç seviyesinde olduğu fark etmez. İhtiyarlar her zaman gençlerin geçmişsin anlatır ve utanç dolu anılarını ortaya dökerdi. Gençler kıdemlilere şaşkınlıkla bakarken diğer ulular utanç içinde kaçıştı. Gülerken hızla küçük bir sahil kasabasına ilerledik. Bir kaç gün içinde sahil kasabasından bir gemi alarak yıldırım kıtasına yelken açtık, bir süre gemide kalacağımız için yapacağımız bir şey yoktu ve ulu kıdemliler yeni kitapları incelerken kendilerini odalarına kapattı. Gençler sabırsızca güvertede kendilerini oyalamaya çalıştı.

-Quanne; Hiç beklemiyordum, sadece sen gelirsin sanmıştım ama yanında 4 tane 8.aşama güç merkezi getirmen gerçekten hiç beklenmedikti.

-Uğur; Beklemedik çok şey oldu, dünya sarayına gittiğimde orada saray halkı ile karşılaşmayı beklemiyordum.

-Quanne; İyi geçmiş, iki tarafın savaşmasını beklerdim.

-Uğur; Bende ama şansıma bir kısmı geleneklerine bağlıydı ve sarayı açacak kişiyi bekliyordu.

-Quanne; Sarayı açtın ve bağlılıkla seni takip ettiler demek bu biraz fazla kolay değil mi ?

-Uğur; Hayır hiç değil, turnuva ile uğraşmam gerekti. Sonra dünya tanrısı saldırdı ve büyük bir kayıp verdik, sarayı açıp içeri sığınmasaydık belki hayatta kalamazdık. Saray açıldıktan sonra sarayı yönettim ve beni kabul etmeye başladılar.

-Quanne; Hepsi mi ?

-Uğur; İmkansız, bir çok çürük elmayı ayıkladık, geriye kalanlar gerçekten bana güvenenler.

-Quanne; Anlıyorum sadece dikkatli ol, sıradan değilsin farkındayım ama tehlikeye düşmeni istemem.

-Uğur; Teşekkür ederim, senin için nasıl geçti ?

-Quanne; Kötü, hiç bir şekilde ırkımdan birini bulamadım. Belki bu dünyada artık kimse kalmadı.

-Uğur; Beni takip etmek istemisin ?

-Quanne; Kuro yetmedi şimdi benim peşimde misin ?

-Uğur; Hayır ama yeteneklerine inanıyorum. Ayrıca benimle merkez kıtaya gelmeni istiyorum belki orada birini bulabilirsin.

-Quanne; Düşünmem için zaman vermen gerekiyor.

-Uğur; Anlıyorum.

Yolculuğu geri kalan kısmı sessiz geçti, kara göründüğünde düz bir hat belirleyerek yıldırım kıtasından geçmeye başladık. Koren'e şimdi haber vermeye niyetim yoktu çünkü hala daha tam olarak iyileşmemişti. Bir haftalık sürede kıtayı geçtik ve  sahile vardık.

-Ulu Kıdemli; Ne yapmalıyız, gemiyi buraya getirmedik. En azından sahil kasabalarında işe yarar gemiler vardır aramalı mıyız ?

-Uğur; Gerekli değil, aramızda bir çok ada var uçarak geçeceğiz.

-Ulu Kıdemli; Anlıyorum, daha önce hiç dünya kıtasından ayrılmadığım için  bir bilgim yok.

Her birimizin sırtında enerji kanatları belirirken hızla suların üstünde uçtuk. Bizden yayılan korkunç güç yüzünden geceleri bile hiç bir canavar bize yaklaşmadı. Adalarda dinlenerek ilerlemeye devam ettik ve bir kaç gün sonra ahşap kıtasının sahiline vardık.