Kule Denemesi

112 17 3
                                    

Islak bir şey hissettiğimde uyandım. Gözlerimi açarken su damlaları gözlerim kaçmaya başlamıştı. Bir refleks olarak elimi attığımda alnıma konulmuş ıslak bezi tuttum ve kenara fırlattım. Havlunun suyu gözüme kaçıp beni uyandırmıştı, ne olduğunu anlamak için etrafıma bakarken yatağın kenarına yaslanarak uyuyan Kuro'yu gördüm. Onu gördüğüm anda içim acımaya başladı, bir dövüş ustası olarak bir kaç gün uymamak sorun değildi ama sızacak kadar ayık kaldıysa, kaç gündür başımda bekliyordu ? Elimi uzattım ve yanağını okşadım, kuruyan göz yaşlarının izini fark ettiğimde kendime bir kere daha kızdım, gerçekten abartmıştım, her seferinde beni seven insanları endişelendiriyordum. İster Aurora olsun ister Jasmina olsun ister Kuro olsun, kaç yanı başımda ben baygınken beklediler ? 

Yataktan kalkıp onu kucaklayarak yerime yatırdım. Onu izlerken kendi amacımı bir kere daha hatırladım.

-Uğur: Üzgünüm ama ilerlemeyi bırakamam Kuro, sessiz bir yerde yaşasak en kadar mutlu olacağını biliyorum ama yapamam. Hedefim sonsuza kadar beraber barış içinde yaşayabilmek için güçlenmek. Belki bu yönden benden nefret ediyorsun ama aynı acıyı yaşamak istemiyorum. Güçsüz olduğum için Hui Yin'i geçmiş hayatımda kaybettim, bu hayatta Sonia'yı kaybettim. Şimdi sizi kaybedemem.

Uykusunda yanağını oynadığı fark etmiş gibiydi, iç güdüsel olarak elini uzattı ve elimi tuttu. Sımsıkı elimi tutarken sadece gülümsedim ve elini tutarak yanında oturdum. Bu sefer uyanıncaya kadar başında beklemek benim işimdi.

Bir süre onu izledikten sonra bedenimi inceledim, bir çok yara çoktan iyileşmişti. Dayanıklı bedenim sayesinde büyük bir hasar yoktu ama hala iyileşme sürecinde olan bir çok damar çatlamam vardı.

-Altın Karga: Aptalca bir şey yaptın Uğur. Yıldırım ve ateş tüm elementler arasında en yıkıcı güce sahipler. Sıradan biri olsaydın anında patlayarak ölebilirdin.

-Uğur: Biliyorum ama yapmam gerekiyordu.

-Altın Karga: Sadece kazanmak için mi ? Bu küçük turnuvayı kazansan ne olacak ?

-Uğur: Hayır, kendim için. Gücüm var ama kullanamıyorum, hedefim tüm elementlerimi istediğim gibi kullanmak eğer yapamıyorsam o zaman sahip olmanın anlamı ne ?

-Ay Tavşanı: Büyük usta oluncaya kadar bekle, ayrıca bir şey fark ettim.

-Uğur: Dinliyorum.

-Ay Tavşanı: Ruhunun özel bir etkisi var, 2.formu kullandığında elementleri aynı anda kullanma yükünü kaldırabiliyor ama sen ruhun gücünü kaldıramıyorsun. Ruhunda uzmanlaşırsan o zaman hedefin mümkün olabilir.

-Altın Karga: Ruhu element çatışmasına karşı koyabiliyor mu ? Bu mantıklı yoksa asla var olmaması gerekirdi ama nasıl ? Element tanrısı bile aynı anda sadece bir elementi kullanabilirdi, her elementi kullanırken bedeni değişiyordu. Bir tanrı ruhundan daha güçlü bir ruhu mu var ?

-Ay Tavşanı: Öyle görünüyor. 

Bedenimde bir şeyler değişmeye başlamıştı ama farkında bile değildim. İç dünyamdaki sarayda oturan ilahi ruhum parlarken bedeni içten içe değişmeye başlamıştı ama bunun farkında bile değildim. İç dünyamdaki ruhlar değişimi fark ederken şaşırdı ama sessiz kalmayı tercih ettiler, sakince izlerken  ilahi ruhum gözlerini kapatmıştı, bu sırada uzay kırıklarının içinden iki ışık parıltısı ortaya çıktı, geri sönerken bir mırıldanma iç dünyamda yayıldı.

-Ses: Ne kadar ilginç, tüm her şeyi barındırabilen bir ruh. Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.

İki göz ışığı sönerken iç dünyam tekrar sessizliğe büründü, diğer ruhlar ağacın köklerinin yarattığı yarığın içinde yanıp sönen ışığı görünce kaşlarını çattılar ama hamle yapmadılar. Sadece mırıldanıp geri uyudular.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin