Final Maçı-2

145 17 0
                                    

Not; Bölümleri yayınlama konusunu netleştirmek istedim, artık bir sorun olmadığı sürece Cumartesi günleri ortalama 2-3 bölüm yayınlayacağım. Hafta içi boş vakitlerimde parça parça yazarak bölümleri yetiştirebileceğimi düşünüyorum.


Mızrağımı tuttum, tüylerim parlarken yıldırımlar saçtı ve yıldırımlar sanki bir lazer topu hazırlıyormuşum gibi mızrağım tarafından emilmeye ve mızrağım parlamaya başladı. Mızrağım tamamen yüksel voltajla dolmuşken dümdüz sapladım. 

Gök yüzünden aşağıya mızrağımı sapladığımda mızrak enerjimden bir kaplan figürü oluştu ve ilerledi. Bu sırada arkasından bir yıldırım nehri aktı ve onu kaplayarak tamamen bir yıldırım kaplanına dönüştü. Kaplan ilerlerken Rhino'nun ne yapacağını merak ettim, kendini yarım tur döndürdü ve çekiçlerini çapraz bir şekilde yere vurdu. Yerden bir anda bina kalınlığında iki sütun dönerek yükselmeye başladı. İki taş sütun birleşti ve dönerek yükselirken aşağı inen saldırım ile karşılaştı. İki saldırı birbirini yok ederken sahne tekrar toza bulandı.

Etrafıma bakarken tozdan kaçabileceğim bir yer aradım, bir anda tehlike hissettim ve mızrağımı yukarıda çapraz tuttum. Kafamı yukarı kaldırdığımda serleşen tozun iki kol oluşturduğunu gördüm, iki kol bana ellerini kenetleyip vurunca zemine düştüm. 

 Yere düşer düşmez hemen yana yuvarlandım ve yerden çıkan bir direk kalınlığındaki demir kazıktan son anda kaçtım. Mızrağımı savurup tozu dağıtmaya çalıştım ama tozun sanki aklı varmış gibi tekrar arenayı doldurdu ve tüm görüş açımı kapattı. 2 metreden uzağı göremiyordum, ayrıca bu sıkıntılı bir durumdu. Tozları kontrol ediyorsa o zaman yerimi bilme ihtimali oldukça yüksekti.

Gelen siyah bir karaltıyı gördüğümde hemen mızrağımı çapraz tuttum ve çekiç saldırısını engelledim ama bu saldırı beni altı metre geriye fırlatmıştı, arkamdan gelen tehlike hissi yüzünden hemen yükseldim ve olduğum yere üç tane metal kazık saplandı. Bu tozu bir şekilde halletmem gerekiyordu, tozu rüzgar ile dağıtırsam hiç bir işe yaramazdı. Toz tamamen enerji ile kontrol ediliyor durumdaydı yani kum taneleri Rhino'nun kontrolündeydi ve saha avantajı ona dönüyordu. 

Yerini bilmiyordum ama onun kumları kontrol etmesini engellemem gerekti, mızrağımı savurdum ve sudan oluşan beş atlık saldırım yere çaptı. Yere çarparken kumların bir kısmını ıslattı ve yerde bir çamur tabakası oluşturdu. Bu bir fırsattı, hemen yere sert bir şekilde kondum ve kanatlarımı açarak etrafa yıldırımlar göndermeye başladım. Çamurlaşan ıslak toprak hemen elektriği iletti ve bir acı kükreme duydum. Toz taneleri yere çökmeye başlamıştı, mızrağımı tekrar savurdum ve başka bir su saldırısı havadaki kumları ıslatarak onları ağırlaştırdı ve yere çamur yağmuru yağdı.

Çamur yağmuru yere yağarken  sol tarafta duran Rhino'yu gördüm. Yıldırım onun canını yakmamıştı ama onu sinirlendirmiş gibiydi, sert bir şekilde kükredi ve bedenini bej renginde bir ışık sardı. Bedenini saran ışık şekil almaya başlayarak devasa bir gergedan yarı insan formunu aldı, aynı Rhino gibi iki çekic elindeydi. Dev gibi ilahi ruhu baktım, 10 metre boyunda gerçekten bir devdi, tam merkezinde Rhino duruyordu ve ne hareket yapıyorsa ilahi ruhu taklit ediyordu. Arena ve ben hayranlıkla ona bakarken kendi ilahi ruhuma küfrettim, nerden benim ilahi ruhum ? Nerede benin havalı tekniklerim ? 

Görüş mesafesi iyice açıldı ve dev Rhino ile göz göze geldim. Kafasını eğip bana bakarken oldukça ciddiydi. İlahi ruhumu çağırdım ve mızrağımı bir enerji kapladı, mızrağım tamamen siyah bir aura ile kaplanmıştı.

-Rhino; İlahi ruhun bu mu ? Beni o kadar beklenti içine sokmuştun. Basit bir silah ruhu ?

-Uğur; Bunu küçümseme. 

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin