Turnuva-3

108 17 5
                                    

Ella kenara geçerken Kulenin sesi tekrar duyuldu, siyah zırhlı gergedan liderine bakarken oda bana bakıyordu. Dürüst olmak gerekirse ona hiç kızgın değilim aslında onu sevdim. Bir insan ne kadar zor karar değiştirirse o kadar zor kararından vazgeçer. Yani beni kabul ettiği anda bana en son ihanet edeceklerden birisi olacaktır ama diğer kabileler için aynısını söyleyemem. Abigail'in beyaz kaplan kabilesi biraz güvenilir gibi ama liderleri aşırı kurnaz birisi yinede yanımda yer alacaklardır ama diğer 4 kabile ?

 Hiç bir tahminim yok, şu anda herkes birbirini kullanmanın peşinde. Dört kabile heyecanla maçı beklerken ölmemi isteyenlerin olduğuna eminim, siyah zırhlılardan gelen kişi beni öldürebilirse tüm suç onlara kalırken tilki kabilesi kesinlikle sessiz kalmayacak. İki büyük kabile savaşı diğer balıkçılar için en büyük fırsat, eğer kaybedersem diğer aileler zenginleşecekken eğer kazanırsam ve bir şekilde kuleyi açarsam dış dünyaya ulaşma imkanları doğacak. Tabiki güçlü olduklarına inançları olduğu için dışarı çıktıları anda onları kontrol edemeyeceğimi düşünüyor. Sonuçta herkes köle mührü koyamam, aşırı bir önlem alırsam hepsi bana karşı birleşir yani onlar için olan her şey iyi sonuçlar  doğuracak. Bakalım her şey planladıkları gibi gidecek mi ? Beş kıtanın tüm insanlarının beni takip ettiklerinden hiç haberleri yok.

Kule Sesi: Carlos ve Uğur sahneye !!!

Sahneye çıkarken karşımda iki metre boyunda devasa bir adam vardı, bir vücut geliştirme şampiyonu bile bu adamın yanında cüce gibi kalabilirdi. Bedenine aşırı güvendiği belliydi, sadece belli yerlerini kapatan basit kumaş kıyafetler giydi, elinde devasa bir kılıç vardı, kılıçın boyu neredeyse benim kadardı, 1.70 metrelik devasa kılıç gerçekten ağır görünüyordu ama zahmetsizce sırtında taşıyordu. Bana bakarken küçümseme yada nefret göremedim sadece heyecan vardı, kabile lideri ona ne söyledi bilmiyorum ama bu maçı heyecanla beklediği belliydi.

-Carlos: Carlos Siyah Çelik.

-Uğur: Uğur Kayra.

-Carlos: Babam heyecan verici şeyler söyledi, umarım beni hayal kırıklığına uğratmazsın, turnuvadan ziyade bu maç için bekledim.

-Uğur: Onur duydum, merak etme hedefim birincilik.

-Carlos: O zaman ne kadar iraden var görelim.

Kılıcını çekerken geri çekilmedim ve hemen mızrağımı çektim, ilk kez maçlarda silahımı kullanmıyordum hatta mızrak kullandığı Shiro dışında neredeyse bilen kimse yoktu ama bu adamı hafife alamazdım. Ondan yayılan güç gerçekten fazlaydı.

İkimizde insan formunda dururken sadece ısınma turu için hazırdık, kimse bir rakibin gücünü bilmeden tüm gücünü kullanmazdı. Tüm gücünü kullanmak sadece bu tür turnuvada enerji kaybı olacaktır. 

Carlos sırtındaki kılıcı çekerken bende mızrağımı önümde çapraz tuttum, ikimizde ilk hamlenin kimin yapacağını beklerken, Carlos hamlesini yaptı. Kılıcını gelişi güzel bir şekilde savururken  devasa bir kılıç saldırısı üstüme doğru geldi, mızrağımın keskin ucu alt tarafa bakıyordu, gelen saldırıyı görünce sadece basit bir doğrultma harekete yaptım ve bir mızrak enerjisi ileri fırladı, iki özensiz saldırı birbirini yok ederken ikimizde göz göze geldik. Potansiyel güçlerimiz benzer gibiydi, bana bakarken Carlos konuştu.

-Carlos: Eğer turnuvada birinci olursan ve bir şeyi yaparsan babamın sana siyah zırhlı gergedan kanı vereceğini duydum.

-Uğur: Evet öyle.

-Carlos: Bir tilki olarak dünya elementi kanını ne yapacağını bilmiyorum ama kabile kuralarımızı biliyor musun ?

-Uğur: Kural ?

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin