Merkez Kıta-Tilki Kabilesi

151 20 8
                                    

Mağara dinlenirken tıbbı banyonun içinde yaralarımı iyileştiriyordum. Bedenim yorgun olsa bile küçük hasarlar vardı ama asıl hasarı ruhsal olarak almıştım. İyileşmeye başlasam bile bu oldukça zordu, bir çok hap ve tıbbı banyodan sonra bile tam olarak iyileşmemiştim. Fiziksel bedenime çok güveniyordum, kendi aşamamda biri ile sadece fiziksel güç kullanarak savaşırsam kaybetmeyeceğime emindim ama ruhsal konu ? Bu konuda gerçekten yetersizdim, belkide ilahi ruhumu bu yüzden tam olarak kullanamıyordum, ayrıca o ruhsal formdaki canavar neydi ?

İlahi ruh olduğunu düşündüm ama farklı bir şeydi, ne gördüğüm canavar ruhlarına benziyor nede başka bir şeye benziyordu. Fiziksel her saldırıyı görmezden gelirken sadece ilahi ruhumdan gelen güçle saldırılarını engelleyebildim. Aynı şekilde adamda çok tuhaftı, kendisini bir bekçi olarak tanıttı ama neyin bekçisi ? Merkez kıtada dış kıtalardan gelenleri avlamak için bekçiler mi vardı yoksa bilmediğim başka bir şey mi var ? Adam eğer onu geçip gidersem sağ sağlim kasabaya varamayacağımı söyledi, acaba neden ? Ondan güçlüleri mi bekliyordu ? 8.aşama olsa bile onu yenmeye tam olarak güvenim yoktu yani onun gibi birisi 9.aşamadaysa karşılık veremeden ölebilirdim.

Banyodan çıkarken gün doğumuna baktım,

-Uğur; 3 Gün oldu, tekrar bir antrenman yapmak için güzel bir gün.

-İlahi Ruh; Altın karga ateşini kullansaydın rahatlıkla kazanabilirdin.

-Uğur; Belki ama mantıklı olmazdı, Tilki soyundan olduğum için bana hemen ısındı. Şimdi beni başka bir formda görürse işler karışır, ayrıca sadece tek bir soya güvenirsem o zaman gerçek gücümü asla geliştiremem.

-İlahi Ruh; Arada mantıklı düşünmeye başladın.

-Uğur; Ben hep mantıklı bir insanım.

-İlahi Ruh; Kurbanlarına sormak lazım. Bazıları nedenini bilmeden  senin elinden öldü, şimdi bile seni ruhlar aleminden lanetliyorlardır.

-Uğur; Ruhlar alemi demek, ölen birisi ruhlar alemine gidiyor peki mitlerde geçen anı silen su ve reenkarnasyon kapısı gerçekten var mı ?

-Ay Tavşanı; Var, madde nasıl yok edilemez sadece form değiştirse ruhlarda yok edilemez. Yeni doğan her ruh aslında önceden yaşayan bir ruhtur, sadece çok az seçilmiş kişi anılarını hatırlayabilir.

-Uğur; O zaman çok güçlü insanlar bu olaya müdahale edemez mi ?

-Ourorobos; Hayır, ruhlar alemi özel bir boyut, ne kadar güçlü olursan ol içeriye girdiğin anda güçlerin sınırlanacaktır. O boyut sakinleri hariç kimse tam gücünü kullanamaz, reenkarnasyon kapısını ruhlar dünyasının hakimleri korur.

-Uğur; İlginç, hakimler demek ? Dünyada bilinmeyen çok fazla şey var. Peki bazen insanları öldürürken ruhlarını parçalıyoruz, o zaman tekrar doğmamaları gerekir.

-Kyuubi; O zaman ruh parçaları ruhsal enerjiye dönüşür, ruhsal enerji zamanla bir araya gelerek yeni bir ruh oluşturur ama bu ruh bir çok ruhsal enerjiden bir araya geldiği için önceki kişinin ruhu değildir yani yok olan ruhun yerini her zaman bir başkası alır.

-Altın Karga; Uğur, şimdi güçsüz bir halkadasın yani gerçek dâhileri görmedin, bir çok güçlü klandan reenkarnasyona giren ve anılarını koruyabilenler var, bu insanlar tahmin ettiğinden bile daha güçlüler. Klanlarda bir reenkarne doğarsa klan anında onu korumaya alır ve büyümesi için gerekli ortamı yaratır, tabiki ilk başta kim olduğunu öğrenip tehlikeliyse anında ortadan kaldırırlar.

Düşüncelere dalarken çoktan ilerlemeye başlamıştım, önceden talan olan yere geldiğimde Shiro hala daha meditasyon halinde oturuyordu, bana doğru bakarken gözleri bağlı birinin beni izlemesi tüylerimi ürpertti.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin