Aile Mührü

167 22 15
                                    

Kanunlara anlamaya dalmışken güçlü bir dalga hissettim. Gözlerimi açarken gök yüzünü bulutlar kaplamıştı. Kuro'ya baktığımda seviye geçişine başladığını anladım, sonunda zaman gelmişti. Bir yıl süreceğini düşünüyordum ama kim dört ay sürmesini beklerdi ki ?

Kuro gerçekten bir dahi, bulduğum öğrenciler içinde Aybala, Korkut ve Aurora dışında korkarım diğerleri ona rakip bile olamazdı. Bizden bir kaç yüz yıl genç ve saf bir kan hattı yok ama bu şartlar altında bile ilerlemesi inanılmaz.

Kuro ile eğitime başlayalı sadece bir yüz yılı aşmıştı ama çoktan usta alemine giriyor. Onunla tanıştığımda sadece imparator aleminde olduğunu düşünürsek üç büyük seviyeyi bir yüz yılda geçti. Gerçekten harika bir fideydi, başka bir öğrenci bulamamam çok kötü ama tek başına bile yeterli olabilirdi. Yakında beni yakalayacaktı ve ikimizin karşısında durabilecek çok fazla rakip olmayacaktı.

Su sarayını ele geçirdikten sonra su köken sanatını yaratınca ilk vereceğim kişi Kuro olacaktı. Su ve buzda uzmanlığının ne kadar korkutucu bir seviyeye ulaşacağını merak ediyorum. Sonuçta dış dünyada kan ve zehir uzmanlığını gösteremezdi, bu ikisinden birini gösterdiği anda hedef olacaktı. Soyunu sıradan bir Kyubii soyu olarak saklarken görünürde su ve buz üzerine uzmanlaşacaktı. Ses ve illüzyon sanatı ile beraber benim yetiştirdiğim bir dahi olarak ünlenecekti.

Kendi yetiştirdiğim kişilerin güçlenmesini izlemek bana keyif veriyordu. Tek başıma yapacaklarım sınırlı ama benden geride kalmayan bu yeteneklerle Kayra'nın geleceği çok parlaktı. Kuro'ya daha bir Kayra sembolü vermediğimii hatırladım, bu seviyeden sonra onun bileğine kendi sembolüm olan Kayra amblemini yerleştirecektim. Bu sayede gerçekten bir Kayra olacak ve benim doğrudan öğrencim olduğu için ilk nesil olacaktı. İlk nesil sadece eşlerim için özel bir statüydü ve artık onu eşim gibi görüyorum.

Bu onu tamamen kabullendiğimin somut bir kanıtı olacaktı, Kuro'nun bu duruma çok sevineceğini tahmin ediyordum. Uzaktan Kuro'yu izlerken ilk yıldırım düşmeye başladı, güçlü göksel yıldırım düşerken Kuro oldukça sakindi. Yıldırım bedenine inerken sadece durdu ve bedeni ile yıldırıma dayanmaya çalıştı.

Su elementi için yıldırım korkutucu bir rakipti. İster buz olsun ister su olsun en güçsüz olduğu element yıldırımdı ve buna bedeni ile direnmesi onu muazzam yapıyordu. En büyük zayıflığı artık zayıflık değildi ve gerçek anlamda bir uzman oluyordu.

İkinci yıldırım düşerken Kuro'nun sınırı olduğunu anladım. Göksel yıldırımlar çok güçlüydü, ilk yıldırımdan sonra hafif yaralandı ve göksel yıldırımları küçümsemeye cesaret edemedi. Etrafında su taneleri oluşurken saldırdı. Yıldırım suyla karşılaştığında su damlaları birleşti ve ip haline geldi. Su ipleri toprağa bağlanırken yıldırım sudan direk toprağa aktı. Su ipi çoktan buharlaşmıştı ama ikinci yıldırımı rahatlıkla engellemişti.

Üçüncü yıldırım düşerken daha kuvvetliydi, su ipleri işe yaramazdı. Su taneleri donmaya başladı ve birleşerek devasa bir buz kalkanı oluştu. Göksel yıldırım buz kalkanını anında kırarken, artarda buz kalkanları oluştu. Beş buz kalkanını kırdıktan sonra  üçüncü yıldırım yok oldu, dördüncü yıldırım gelirken Kuro oldukça sakindi. Su damlaları tekrar belirdi ve birleşerek su küreleri oluşturdu. Su küreleri titremeye başlarken ses dalgaları üretti ve yıldırımla Kuro arasında yüzlerce ses dalgası oluştu. Ses dalgaları birbiri ile rezonansa girdi ve güçlü bir ses alanı oluşturdu. Yıldırım alana girdiği anda güçlü sesler enerjinin frekansını karıştırdı ve göksel yıldırım dağılmaya başladı.

Uzaktan Kuro'yu izlerken artarda yıldırımları engelledi ve son dokuzuncu yıldırıma baktım. Devasa yıldırım oldukça güçlüydü, ona yardım etmek istedim ama bu kendi sınavıydı. Başkası sınava karışırsa sadece durum daha kötü olurdu.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin