Harabeler-3

158 22 0
                                    

Mızrağımı savururken etrafa  sulardan oluşmuş dalgalar fırladı. Sular giderken açık kalan arkamdan fırlayan yılanları görünce mızrağımı çevirdim ve bir mızrak enerjisi fırlattım. Yılanları ikiye keserek öldürüyordum ama hiç bir sonu yok gibiydi.

Etrafımda rüzgarlar eserken yılanlar tek tek düşmeye başladı. Kelebekler kanat çırparken etrafı mor sisler doldurmaya başladı. Cassie birden elimi tuttu ve geriye doğru koşma başladı. Biz koşarken etraftan çıkan rüzgar bıçakları yılanları kesme başladı. Bir süre koştuktan sonra hemen kanatlarımızı çıkartıp gökyüzüne uçtuk ve kaçmaya başladık.  Yılanlar yay gibi form alıp, bize mermiler gibi fırlarken ani hareketlerle kaçmayı başardık..

-Uğur; Bunlar neydi böyle ?

-Cassie; Bilmiyorum, yılanların hepsi farklı türdeydi. Bir koloni olamaz.

-Uğur; Koloni değil dedin ama orada binlerce yılan vardı. Düşük seviye olabilirler ama yılanlara göre çok güçlülerdi.

-Cassie; Boyutlarına aldanma, hepsi genç türler. Yetişkin olsaydı kurtulamazdık.

-Uğur; Yetişkin ? Hepsi yavru mu ? Yavru yılanlar bu kadar güçlü mü ?

-Cassie; Evet, üst evrende olduğu unutma burada doğan en küçük bebek bile tiran veya egemen seviye olabilir. Bir çok yavru öldürdük, yakında büyükler gelmeli. Hemen kaçmalıyız.

Biraz uzaklaşırken büyük bir gürültü arkamızdan geldi, arkadaki karanlıkta sürünen bir şeyi hissedebiliyordum. Karanlıkta göremesem de onlarca mosmor ışıltıları gördüm. Eskiden olduğumuz yerden gelenler sesleri duyunca Cassie'nin haklı olduğunu anladım. Büyükler gelmişti, gökyüzünde yeterli yükseklikte ve güvendeydik.

-Cassie; Yere  inmeliyiz, tüm canavarlar ve insanlara yerimizi belli ediyoruz. 

-Uğur; Güvende olamayız, yılanlar etafımızı sarabilir.

-Cassie; Yarım saat sonra inmeliyiz. Kuzeye gidelim, orası daha soğuk. Yılanların o bölgeye girmemesi gerekiyor.

Gökyüzü oldukça sessizdi, karanlıkta gökyüzünde uçarken devasa boyuttaki harabeye baktım. Daha önce bir çok harabeye girmiştim ama çoğunluğu bir ülke büyüklüğündeydi. Burası ise neredeyse dünya kadar büyük ve aura araştırmam bile çoğu yere gidemiyor.

-Cassie; Auranla aramayı bırak, canavarlar fark edemese bile insanlar fark edecektir. Ayrıca büyük usta kademe canavarlarda fark edebilir.

....

Bir süre sonra yere inmiştik, etrafı sürekli incelerken sessizce ilerledik ve geceyi geçirebileceğimiz bir mağara bulmaya çalıştık.

-Cassie; Keşke bir uzay elementi kullanıcımız olsaydı.

-Uğur; Uzay ?

-Cassie; Evet, oldukça nadirler.

-Uğur; Bizim dünyamızda tiranlar uzayı etkileyebilirdi, egemenler ise harabelere geçit açabiliyordu.

-Cassie; Alt dünyada uzay zayıf bu yüzden güçle kırman mümkün ama üst dünyada uzay kanunları daha güçlü. Özel olarak uzay elementinde uzman değilsen kıramazsın. Bu yüzden oluşum ustaları oldukça nadir, uzay elementini kullanabilen oluşum ustaları her yerde saygı ile karşılanır ve gezegenlere arası kapıların bakımları ile ilgilenir.

-Uğur; Sadece oluşum için mi ? Savaşlarda ?

-Cassie; Neden bir uzay elementi ustası savaşsın ki ? Zaten savaşmadan zengin olabilir. Hiç bir aptal savaşırken kullanmak için uzay elementini öğrenmez. Hem öğrenmek için şansın olmalı, bazı zengin ailelerin gençleri öğrensin diye sürekli uzay portallarını kullandırtırlar. Uzaydan geçerken kanunları anlamaları istenir. Yine de 100 kişiden biri öğrenebilirse bu iyi bir başarıdır.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin