Dünya Sarayı'nı düzene sokmak

146 16 3
                                    

Dışarı çıkarken bende bir şey değişmişti, önceden daha çok insan gibi hissediyordum ama artık kendim bir canavar gibiydim. Öfkem hayır hepimizin öfkesi beni derinden değiştirmişti. Dışarı çıktığımda nasıl bir surat ifadem vardı bilmiyorum ama dört kıdemli bile şaşırdı ama tek kelime etmediler. Etrafımda yayılan korkutucu baskının farkında değilken, dördü sadece titredi. Onlara bakarken konuşmam bile değişmişti, sakince konuşurken talimatları verdim.

-Uğur; Kütüphaneye gidiyoruz, 1.kat size açık ama ikinci kata çıkamayız. Ben dahil kimse şuanda oraya çıkmak için izin alamadı. 1.Katta çok değerli kitaplar var, üç aşamaya bölüyoruz. Birinciyi tüm herkes öğrenebilir, ikinciyi sadece onayımızı alanlar alacakken üçüncü aşama kitapları benim seçtiğim güvenilir insanlar öğrenbilecek. İhaneti kabul etmiyorum, sizi destekleyip intikamınızı alacağım ama birisi aptalca bir şey denerse kendim bizzat öldürürüm.

Diğerleri beni takip ederken sessiz kaldı, ilerlerken kütüphanenin kapısı kendiliğinden açıldı. Diğerlerinin şaşkın bakışları altında kütüphaneye girdim.

-Uğur; Soyunuz güçlü, bedeniniz güçlü, yetenekleriniz çok iyi ama teknikleriniz zayıf. Bu sizden kaynaklanan bir şey değil, bu kıtalardaki çoğu insan doğru düzgün bir kılavuz kullanmadı yani potasiyelinizi tam kullanamadınız ama şimdi vakti geldi.

-Dört Kıdemli; Emredersiniz, saray lordu.

Beşimiz hemen kitapları seçmeye ve göz gezdirmeye başladık. Bir haftalık bir süreçten sonra masanın üstünde 100'e yakın kitap seçilmişti. Kitaplar üçe bölündü, birinci ve ikinci gruptakiler kopyalanırken üçüncü gruptaki kitaplar dokunulmadan bırakıldı. Onlar benim seçtiklerimdi, onları kenara koyarken işleri dörtlüye bıraktım ve kütüphaneden ayrıldım. İlk kez bahçeye çıkıyordum, bir çok insan bahçede kamp kurmuştu, dünya sarayının eski muhafızları sarayın etrafında nöbet tutuyordu ve kıdemliler dışında kimsenin girmesine izin vermediler.

-Kuro; Efendim !!!!!!!!

Bana bağırarak koşan kadını görünce yüzümdeki sert ifade biraz yumuşadı ve ona sarıldım. Gözleri biraz dolmuştu ve başını okşadım.

-Uğur; İyiyim, saray benim kontrolümde. 

-Kuro; Sizin için endişelendim.

Arkadan gelen seslere bakınca Koren'in bana doğru geldiğini gördüm. Ondada bir şeyler değişmiş gibiydi, artık bir çocuk değiş tam bir adam olmuştu.

-Koren; Ustayı selamlıyorum.

-Uğur; Değiştin, artık beni usta olarak mı kabul ediyorsun ?

-Koren; Büyük babam, şehir lordu..o vefat etti. Seni takip edersem intikam alacak kadar güçlenecek miyim ?

-Uğur; Evet, başın sağolsun. Sana basit veya duygu dolu şeyler söylemeyeceğim. Beni takip et ve düşmanlarının başını kesecek kadar güçlen.

-Koren; Teşekkür ederim usta.

Saray muhafızları bana bakarken elimi salladım ve emir verdim.

-Uğur; Herkesi bahçede topla, duyuru yapacağım. Dış sarayda görevliler bundan muaf.

-Bir Muhafız; Peki efendim dört kıdemli ?

-Uğur; Onları bırakın, sizin için eğitim kitaplarını kopyalıyorlar.

Gözleri parlamaya başladı ve hemen başını salladı. Bir çok kişi ne olduğunu anlamamışken, büyük bir kalabalık bahçede toplandı. Bir çok kişi kendi arasında konuşurken önlerine çıktı.

-Birisi; Bu velet mi, saray lordu ? Kıdemlilerden birisi olması gerekirdi, orada ne yapıyor.

-Başka Biris; Bu velet için mi bu kadar bekledik.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin