Agete Ailesi

133 19 0
                                    

-Uğur; Kalk, iyilik bile istesen yaşlı biri bu şekilde yere kapanmamalı.

-Yaşlı; Bir bakışta durumumu fark ettiysen, torunumu iyileştirebilmen gerekir.

-Uğur; Görmeden bir şey diyemem, kimse tanrı değil. Ben insanları ölümden kurtaramam.

-Yaşlı; Lütfen....

-Uğur; Kalkmalısın, ayakta yüz yüze konuşmazsak seni dinlemeyeceğim.

Arkamı dönerken ayağa kalkma sesini duyamadım. Bir kaç adım atarken elbisenin kırışma sesini duyunca arkamı döndüm. Yaşlı adamın gözleri kıpkırmızıydı, yüzüne bakarken yaşlılık kırışıklıklarının çok fazla olduğunu ve bir deri bir kemik kaldığını gördüm. Bu güçte birisi yaşamının sonun gelse bile bu kadar sefil görünmezdi. Yaralanmasının yanında psikolojik olarakta çökmüştü.

-Uğur; Anlat, her şeyi bilmezse ne yapacağımı da bilemem.

-Kuro; Uğur ?

-Uğur; Kısa bir bakış, işimizi hallettikten sonra gideriz.

-Kuro; Tamam.

-Yaşlı Adam; Teşekkür ederim, tedavi edemesen bile.

Başımı salladım, şehre doğru geri yürürken elimi salladım ve görünüşüm değişti. Kuro'nun da görünüşü değişecek yari insan formuna geçti. İnsan ve yarı insan formu farklı olduğu içi onu hiç tanımayan birisi asla aynı kişi olduklarını düşünmezdi.

-Uğur; Daha yeni çıktım, eski halimle giremem.

-Yaşlı; Anlıyorum.

-Uğur; Altı organın iflas eşiğinde, ruhunda zarar görmüş. İlahi ruhunu çıkartamıyorsun ve birini ele geçirip yaşamaya devam edemezsin. Ne oldu ?

Yaşlı adam sadece sessiz kaldı.

-Uğur; Torunun ?

-Yaşlı; Bilmiyorum, bir anda ateşi çıkmaya başladı. Bir ay boyunca ateşi hiç düşmedi, halsiz bir durumda. Yataktan kalkamıyor ve sürekli terliyor. Kaç tane doktor getirirsem getireyim hiç kimse tedavi edemedi.

-Uğur; Başka ?

-Yaşlı; Bedeninde morluklar var, darp izi değil tamamen kendi bedeninden geliyor. Bazen morluklar irine dönüşüyor ve yaralarından irin taşıyor. Gözleri donuklaştı ve nadiren bilinci yerinde oluyor. Gümüş iğne testi yaptım ama zehir izi yok.

-Uğur; Gümüş iğne her zehiri belirleyemez, bazı zehirleri tanıyabilir ama zehir değil gibi yoksa çoktan ölürdü.

-Yaşlı; Neden biliyor musun ?

-Uğur; Ben kahin değilim, görmeden nasıl bir teşhis koyayım.

-Yaşlı; Onu tedavi edebilirsen tüm hazinemi sana veririm. Zaten ölmekte olan bir adamın hazineye ihtiyacı yok.

-Uğur; Bu kadar kolay söz verme, kolay kandırılırsın.

-Yaşlı; Hiç çaresiz kaldın mı ? O benim kanımdan son kişi.

Gökyüzüne baktım, o günlerde sadece Hui Yin'i kurtarmak için her şeyimi verirdim ama bu imkansızdı. Ondan sonra tüm maddi şeylerin gereksiz olduğunu anlamıştım ve o zamandan beri maddi şeylere değer vermiyorum. Benim için bir aile üyemin gülümsemesi yada iyi olması her hazineden değerliydi yoksa elimdeki şeyleri hiç düşünmeden Kayra aileme dağıtmazdım. Bu üst evrene gelmezdim, sadece alt evrende bir tanrı gibi yaşayarak zamanımı geçirirdim.

-Uğur; Ne kadar zorluysa ona göre ödül isterim. Adaletsiz bir şeyin kalbimi etkilemesini istemiyorum.

-Yaşlı; Tuhaf birisin, neden gücünü sakladın. Sen en azından 6.aşamadasın, yaşlı adam senin gücünü fark etseydi sana saygısızlık yapamazdı.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin