Kıtayı Dolaşmak

159 22 11
                                    

Dördü sessizce beklerken onlara baktım.

-Silvia; Uğur.

-Uğur; Dinliyorum Silvia

-Silvia; Quanne'nin kitabına biraz baktım.

-Uğur; İlgini çekti mi ?

-Lider; Evet, yalan söylemek istemeyiz. Bizim için çok önemliydi, size ailem adına teşekkür ederim.

-Uğur; Sorun değil.

-Lider; Lafı dolandırmak istemiyorum, kılavuzlarını satmak istersen talibiz.

-Uğur; Kılavuzlar çok değerlidir.

-Silvia; Biliyoruz, bu yüzden bunu getirdik.

Masanın üstüne bir tane metal parçası koydular. Bu metal, Silvia'dan aldığım metale çok benziyordu ama biraz farklıydı. Bu da bir tür meteor metaliydi ama kalitesini belirleyemem. Metali incelerken, ne diyeceğimi bilemedim. Belki de çok iyi bir metal olabilir ve kütüphanedeki kopyalardan birini verebilirdim sonuçta bu kitapları paylaşmak bana zarar vermezdi.

Lider; Silvia'dan değerli eşyaları topladığını duydum. Bu bana hediye olarak gelen bir tür metal.

-Uğur; Anlıyorum ama sadece dışına bakarak değerini belirleyemem.

-Silvia; Bu paylaşma ihtimalinin olduğu anlamına mı geliyor ?

-Uğur; Bilmiyorum, eğer işime yararsa belki bir yardımcı kılavuz veya element kılavuzu verebilirim ama buna şimdi karar veremem. Bir kaç gün bende kalabilir mi ?

-Lider; Anlıyorum, kararını sonra verirsin.

Dördü metali bana bıraktıktan sonra villadan ayrıldılar. Metale bakarken iç çektim, değerlimi bilmiyorum ama Silver Fang bana iyi davranıyor. Belki de  ben onlara biraz iyi davranmalıyım.

Dördünü gönderdikten sonra villa sessizliğe büründü. Kuro şuanda odasında inzivaya girmişti, o çalışırken bende oturup meditasyon yaptım. 

Gün doğarken Kuro odasından çıkmıştı. Kahvaltı hazırlarken yemek kokusuyla meditasyonumu bitirdim. Masaya otururken bariyerin dışında bekleyen birini varlığı dikkatimi çekti.

-Uğur; Kuro sen ye, ben bir misafirle görüşeceğim.

Kuro başını sallarken dışarı çıktım. Oluşumda bir yarık açıldı ve misafiri içeri davet ettim.

-Uğur; Girebilirsin, giriş açık.

Bir süre sonra önümde yaşlı bir adam vardı, güçlü bir aura yayarken kendini kontrol etti ve gücünü bastırdı. Gözleri etrafını saran oluşumu inceliyordu.

-İmparator; Gerçekten iyi, oluşumun şuana kadar gördüklerim arasında en güçlüsü.

-Uğur; Yabancı bir yerde kendimi güvene almalıyım.

-İmparator; Merkezden gelenlerin çok farklı yolları var, bunu bir kez daha anladım.

-Uğur; Sizi ağırlama şerefine neden eriştiğimi sorabilir miyim ?

-İmparator; Sadece bir çay içmeye gelmiş olamaz mıyım ?

-Uğur; Ülkenin mutlak imparatorunun bu kadar boş vakti olduğundan şüpheliyim.

-İmparator; Anlıyorum, direk konuya girmeyi seviyorsun. Ülkemde oldukça fazla sorun çıkardın.

-Uğur; Ben bir sorun çıkarmadım, sadece kışkırtıldım.

-İmparator; Ama bu benim başıma sorun çıkarmadığın anlamına gelmez, seni beyaz kuyruklara teslim etmek için sürekli mektuplar ve şikayetler alıyorum.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin