Aurora'nın Şöleni

136 16 0
                                    

İçeride otururken herkes bana bakıyordu, dünya kıtasının savaşı bitmişti ama şimdi ne yapacaktık ? Bir çok kıdemli ve asker zaferin sarhoşluğu ile diğer kıtalara baskın yapmayı bile önerdi ama şimdi çok erkendi. Her şeyden önce diğer kıtaları bastırmak zor değildi, şimdiki güçle ateş kıtasına gidersek büyük ihtimalle bir miktar kayıpla orayı ele geçirebilirdik ama zayıfladıkça büyüyen toprağı tutamazdık.

Büyük imparatorlukların en büyük sorunu buydu, o kadar geniş alana yayılırlardı ki bir kişi onu kontrol edemezdi, bölgelere ayırır ve valiler atarken gücü elinden kaybeder ve zayıfladığı anda atadığı valilerden biri tarafından tahtan indirilirdi. Şimdi kule kozunu elimde tuttuğum için herkes bana bağlı ama zamansız büyümekle beraber güvenilirliği test edilmeyen kişiler yönetime karışacak ve ileride bana sorun yaratacaklardı. 

Lisana ile konuşmak beni rahatlatmıştı, artık bir an önce çıkayım, her şeyi hızlıca halledeyim düşüncesi aklımdan çıkmıştı. Zaten çıktığımda ejder tarikatını bulmak zor olacaktı ve 500 yıllık söz kırılacaktı. Şimdi yapabileceğim en iyi şey elimden gelenin en iyisi ile burayı hazırlamaktı. Elimde bir hazine varken onu iyi kullanmalıydım yoksa ileride pişman olabilirdim.

Ayrıca dünya sarayı ruhu öldü, yıldırım sarayı ruhu önceden ölmüştü. Ahşap sarayının ruhu peri kraliçesini kurtarmak için kendini feda etti ve şimdi onun yerini alan peri kraliçesi bilgi konusunda yetersizdi. Danışacak yaşlı biri olmadan rasgele ilerleyemezdim, her sarayın bir düzeni vardı ve bir anda düzenlerini bozamazdım ama zamanla onları yeniden düzenleyecektim. Saray muhafızları bu planın ilk aşaması olacaktı, ondan sonra her bir saraydan en güvenilir kıdemlileri davet ederek ortak bir konsey kuracaktım.

Muhafızlar saraydan ve özel birlik yetiştirmekten sorumlu olacakken konsey tüm dünyanın yönetiminden sorumlu olacaktı. Kıtalar sadece saraydan ibaret değildi, o küçük kız bunu bana hatırlattı. Bir çok yetim, masum halk ve kabileler bu kıtada yer alıyordu, her hamlem onların düzenini bozuyordu, bu yüzden bir yerden toplamaya başlamalıydım. İmparatorluklar ve canavar tanrıları ortadan kalktıktan sonra boşluğa düşecekler ve yeni düzende yer almaya çalışacaklardı. Onları tamamen engellersem sadece bu suyu tutmaya çalışan uyduruk bir baraj gibi olurdu, eninde sonunda yıkılır ve her şeyi tahrip ederdi.

Masada herkes konuşmam beklerken Rhino'ya baktım. En büyük yaşlı niyetlerimi tahmin ediyor gibiydi, yaşını getirdiği görmüş geçirmişlik küçümsenemezdi.

-Uğur; Rhino, seni sarayın muhafızı olarak atıyorum. Dünya sarayının yönetimi benden sonra senin elinde olacak. Emirlerin ben ve hanımım hariç herkesten üstündür. Kıdemlilerden bir kısmını seç ve saraya geri dönerek hazırlıklarını yap. Senden elitler arasında bile elit bir birlik istiyorum, dış dünyaya giderken görevleri yapacak bir birlik. Bu birliği yetiştirmek senin sorumluluğunda. 

-Uğur; En yaşlı ulu senden Rhino'ya rehberlik etmeni istiyorum, aramızda en bilge olan sen Rhino'ya iyi bir hoca olacaksın. 3.Ulu Kıdemli, kişilik olarak yönetime çok uygunsun, imparatorluk şehrinde bir konsey kurarak kıtayı yöneteceksin. Halkın lidersiz kalmasına izin veremeyiz, kıtayı toparla ve bir düzen getir. Şimdi sizin sıranız  ben sahne arkasına çekiliyorum, diğer kıtalarla ilgilenmem gerekecek, ahşap kıtasına gidiyorum. Geldiğimde tüm kıtanın kontrol altında olmasını ve düzen kurulmasını istiyorum.

-Rhino; Saray Lordu, bu görevi yapabileceğimi sanmıyorum.

-En Yaşlı Ulu; Yapacaksın Rhino, 1.kıdemlinin gördüğü kişi sensin, sarayı daha da yüceltecek ve dış dünyaya gidecek gruptaki üyelerden birisi olacaksın, bunun için sana yardım edeceğim. Saray lordunun emirlerine katılıyorum, eninde sonunda burayı terk etmek zorunda kalacak, o olmadan bile işleyen bir sistem kurmalıyız yoksa gittiğinde kıtamız eninde sonunda kaosa kapılır.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin