Aspthal-3

151 26 1
                                    

İkisi hala daha ne olduğunu anlamaya çalışırken canavar karkasını yüzüğüme koydum.

-Lİam; Kayboldu ? Ayı nerede ?

Rafiel; Uzay torbası ? Sis soylu musunuz ?? 

Ne olduğunu anlamamıştım ama canavar karkasını yüzüğüme koyduktan sonra kız bana korku dolu gözlerle bakmaya başladı. Bu korku gerçekten içine işlemişti.

-Uğur; Soylu ?

-Rafiel; Ablam  uzay torbasını almaya sadece soyluların gücünün yettiğini söylemişti.

-Uğur; Neyden bahsediyorsaniz bilmiyorum, siz iyi misiniz ?

Kız hala şüphe duyarken benden korkusunu gizlemeye çalışıyordu ama kendini ne kadar tutarsa tutsun titremesi onu ele veriyordu. Bu sırada küçük çocuk ne olduğundan haberdar bile değildi, etrafımda koşarken elbisemi çekmeye çalıştı. Elbisemi çektiği anda Rafiel sanki en dehşet verici şeyi görmüş gibi korkmuş ve çocuğu çekmek için elini uzattı.

-Rafiel; Liam yapma !!

-Uğur; Sorun değil. Sadece bir elbise, biraz kırışsa bile sorun yok.

-Liam; Çok güçlüsün, amca sen kabilemizdekilerden daha güçlüsün ? Bir reis misin ?

-Uğur; Hayır bir reis değilim, sadece bir gezginim.

-Liam; Gezgin ? Gezgin nedir ?

-Uğur; Her yeri ziyaret eden biriyim, sürekli farklı yerlere giderim.

-Liam; Farklı yerler ? Bende gezmek istiyorum ama ablam köyden dışarı çıkmamı istemiyor. Doğu Aspthal ormanının çok tehlikeli olduğunu söylüyor.

Küçük çocuklar her yerde aynıydı, benimle konuşurken hiç korku duymuyordu, parlayan gözlerle bana merakla bakarken hiç susmadan hararetle konuşuyordu. Elimi başının üstüne atıp onun başını okşadım.

-Uğur; Liam değil mi ? Ablan haklı yeterince güçlü değilsen gezemezsin.

-Liam; Ne kadar güçlü olmalıyım ? Sen ne kadar güçlüsün ?

Sorusu kızında dikkatini çekmişti ve kaçamak bakışlarla bana bakıyordu.

-Uğur; Ayıdan birazcık daha güçlüyüm sadece bu, şimdi gidelim mi burada durmak tehlikeli.

-Liam; Bekle.. balll.. balı almadık, onu almamız gerekiyor amca bizim için balı alır mısın arıların iğnesi çok acıtıyor. 

Bir iç çektim, bu ikisi kendini koruyamazdı, arılar bu ikisini sokarsa kesinlikle bir kaç gün her yerleri şişmiş bir şekilde gezeceklerdi. Kendimi enerji ile korumaya aldıktan sonra kovanın üstündeki bağı kestim, içinden milyonlarca arı çıkarken sadece bir ıslık çaldım ve arılar yere dökülmeye başladı. Aurora gibi müzikte dahi biri değildim ama bu seviyede arılar için bir ıslıkla bile onların iç organlarını patlatıp onları öldürebilirdim. İç organlarının hedef almamın nedeni kanlarının bala akıp balın tadını bozmamaları içindi. Kovanı taşımak zor olacaktı ve balın kokusu istenmeyen canavarları çekecekti. Kovanı yüzüğüme koyduktan sonra yere indim, ikisi yerde beni bekliyordu. 

Kız benden korksa da gözlerinde bir umut izi gördüm, bu bal konusunun bir hikayesi vardı sanırım.

-Uğur; Gidelim burası tehlikeli, ileride bir mağaram var orada dinlenirken size soracaklarım var.

-Liam; Ya kovan ? O nerede ? Balı almamız gerekiyor ?

-Uğur; Bende, merak etme daha sonra sana verebilirim ama sorularıma cevap vermelisiniz.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin