Yeniden 2.Kitap 2/3

Treantların Geçmişi

İkimiz masada  otururken 2.Treant bir kabak şişesini açtı ve ikimize birer kadeh şarap doldurdu.

-2.Treatn; Bu ırkıma özgü bir meyve şarabı, lütfen deneyin.

-Uğur; Teşekkür ederim.

Şarabı içerken içimi hoş bir ahşap enerjisi sarmaya başladı. Bedenimdeki aşhap enerjisi beslenirken 2.Treanta şaşkınlıkla baktım. Bu şarap sıradan değildi ve bir misafire vermek için çok değerliydi.

-2.Treant; Benim yaptığım ve bin yıldır demlenen bir şarap. Şarabın tadına bakabilen üçüncü kişisin.

-Uğur; Teşekkürler kıdemli.

-2.Treant; Kıdemli demene gerek yok, 3.aşamaya çoktan geçmişsin ve benimle aynı seviyedesin.

-Uğur; Kıdemli olmak için sadece güç gerekli değil, yaşınızın getirdiği bilgelikte benim için kıdemli olmanıza yeterli.

-2.Treant; Anlıyorum. Peki arkadaşım buraya neden geldin ?

-Uğur; Danışmak için.

-2.Treant; Basit bir konu değil sanırım yoksa buraya gelmezdin.

-Uğur; Siz Treantlar bu dünyada en uzun yaşayan ırklarsınız, ayrıca ağaçlarla konuşarak bilgi alabilirsiniz. Sizin bilginizin bu dünyadaki en mutlak şey olduğunu düşünüyorum.

-2.Treant; Anlıyorum, peki neyi bilmek istiyorsun ? Ne için bu kadar uzaklara geldin ? Basit bir merkez kıtadan çıkan genç olmadığını biliyorum.

-Uğur; Kıdemli, ben

-2.Treant; Yalan söylemene gerek yok, söylemek istemiyorsan hiç bir şey söyleme ama bedenin bunu çok belli ediyor. Hala bu dünyadan olduğunu mu söyleyeceksin ?

-Uğur; Kıdemli size açıklamaktan çekinmem ama açıklayamam. Bunun hakkında beni affedin.

-2.Treant;  Anlıyorum, aslında bir tahminim var. Sarayları aramak için mi buradasın ?

Şaşkınlıkla 2.Treanta bakarken sakindi ve şarabını yudumluyordu.

-2.Trent; Demek doğru, bunca zaman sonra dışarıdan biri daha geldi.

-Uğur; Anlıyorum demek benden önce gelenlerde vardı.

-2.Treant; Sadece bir tanesi ile konuştum ama diğer kıtalarda da ortaya çıktıklarını varsayarsak bir kaç kere olmuş olmalı. Saray ile ne yapacaksın ? Ahşap kıtasını kontrol etmeyi düşünecek kadar aptal olamazsın değil mi ?

-Uğur; Sarayın kökenlerini biliyor musunuz ?

-2.Treant; Bilmesem tuhaf olurdu sonuçta Treantlar ilk doğduğundan beridir sarayı korumakla görevliydiler ama şimdi...

-Uğur; Bir şey mi oldu ? Neden geçmişli konuşuyorsunuz ?

-2.Treant; Orman tanrısı bizim bölgemizi ele geçirerek oradan kovdu. Bu bir kaç bin yıllık bir mevzu, ormanda yeni bir yuva ararken burayı seçtik. Sonuçta orman bizim evimiz ve diğerleri gibi şehirlerde yaşamaya alışkın değiliz.

-Uğur; Bu ormanda nasıl hayatta kalabildiniz ? Bir çok güçlü canavar yok mu ?

-2.Treant; Canavarlar bize pek saldırmaz, sonuçta bizden alabilecekleri bir şey yok ve ağaçla bütünleştiğimiz anda bizi fark edemiyorlar. Bir kaç güçlü canavar tıbbı bahçelerimizi yağmalamak için saldırıyor ama ondan fazlası değil.

-Uğur; Onlarda kıdemliler tarafından korunuyorsa sorun olmamalı.

-2.Treant; Sekiz yüz yıl önceye kadar öyleydi ama şimdi canavarlar biraz daha agresif. Ormanın ahşap enerjisi azalıyor ve ahşap canavarları bizim bitki bahçelerimize göz dikmeye başladı. Sıradan ilahi canavarlar sorun değil ama o peygamber devesi gibi usta alemdekiler sürekli sorun yaratıyor. Ben ve lider yokken hemen saldırıyorlar ama biz varken sadece sessizce pusuda bekliyorlar.