Derin Ormana Giriş

210 19 0
                                    

Karşımda bir Arçura vadı, yeşil yosunlarla kaplı, sivri dişleri olan bir ağaç iblisiydi. Arçura'lar genellikle pusu kurmayı ve düşmanıyla oynamayı seven iblislerdir ve bu yüzden can sıkıcı rakiplerdir.

Kuro arkamda savaşı izlerken, ilk defa mızrağımı çıkarttım ve savunma durumuna geçtim. İlahi ruhum bir mızrak olduğu için ruhumu kullanırken, mızrak kullanmam faydalıydı. Ruhumu çağırırken arkamda simsiyah bir mızrak belirdi ve sise dönüşerek elimdeki siyah çelik mızrakla birleşti.

Mızrağım siyah korkunç bir aura yaymaya başladı, 9.aşamada olduğum için mızrak ruhumu çağırıp bir kaç saat boyunca bu durumda tutabilirdim. Karşımdaki Arçura bir 9.aşama canavar zirvesindeydi. Mızrağımı savururken keskin kemik pençelerini savurdu, mızrağımla çarpıştıktan sonra asmalara dönüşüp kayboldu ve bu sırada auramı yayıp etrafı taradım. 

Arçula kendince kurnaz bir iblis ve ilk olarak güçsüzlerden kurtulmanın iyi olacağını biliyor. Kuro'nun arkasında belirirken mızrağımı tuttum ve ileri fırlattım. Ruhumla birleşen mızrak dümdüz bir mermi gibi fırladı, Arçula saldırıyı fark ettiğinde onlarca asma oluşturdu ve mızrağı durdurmaya çalıştı. Mızrak kökleri delip geçerken sadece biraz yavaşladı ama bu yeterliydi. Bu sırada Arçula tekrar ortadan kayboldu, etrafa bakarken Kuro sakindi. 

Korkmasını beklerdim ama gözünde hiç korku yoktu, bana güvenirken savaştan öğrenebileceği her şeyi öğrenmek istiyor ve tüm savaşı dikkatle izliyordu.

Yerden devasa kökler çıkarken bana doğru fırladı, bu sırada elimi uzattım ve ileriye fırlayan mızrak geri dönerek elime geldim. Mızrağımı etrafımda çevirirken güçlü alevler yayılmaya başladı ve devasa sivri uçlu kökler bana ulaşamadan kesilmeye ve yanmaya başladı.

Bu ahşaplar benim için basitti ama sayıları inanılmaz derecede fazlaydı. Kuro'nun önüne geçerken, etrafımdaki kökleri kesmeye başladım. Kökler yüzünden neredeyse hiç bir şeyi göremeyecek hale geldim. 

Mızrağımı tuttum ve tüm kaslarım gerilirken, mızrak ruhum titremeye başladı ve yatay bir süpürme harekete yaptım. Süpürme ruhun etkisi ile o kadar güçlüydü ki tüm kökler paramparça olurken geriye fırladı. Kuro'nun arkasında beliren figürü fark edince mızrağımı süpürdükten sonra uc kısmını tuttum ve ileriye fırlattım. Mızrak ruhumun güçlü saldırı hamlesi, bu saldırıda mızrağımın ucunda toplanan güçlü enerji ile mızrağım ilahiyat alemindeki bir zırhı bile kağıt parçasıymış gibi delebilirdi. 

Mızrak ses hızını geçerken, arkasında kırılan ses duvarları bıraktı ve kökleri delerken Kuro'nun yan tarafından geçti. Her şey bir anda olmuştu, Arçura'nın kafasını hedef almıştım ve mızrak geçerken kafasını patlattıktan sonra durmadı ve devam etti. Devasa ağaçları bir bir kırarken 1 km boyunda hiç durmadan devam etti ve en sonunda sert kayalığa saplandı. Son topuzuna kadar sert kayalığa giren mızrağıma bakarken, başsız Arçura yere yığıldı.

Mızrağıma bakarken iç çektim, bu delme saldırısı çok güçlüydü ama tek bir fırlatma bile gücümün yüzde 20'sini harcadı. Bu saldırıyı hala kontrol edemiyorum ve kaslarıma aşırı yük bindiriyor, kollarım ağrırken bir kaç kas lifimin yırtıldığını fark ettim. Mızrağımın basit ama etkili iki saldırısı vardı birisi, tek kişiye odaklı delici saldırı mızrak delişi ve geniş çaplı alan saldırısı süpürme. Bu ikisi oldukça basit ve kullanması kolaydı ama göründüğü kadar basit değildi. 

Bu sırada ruh kaslarıma güç aşılıyor ve overpower haline getiriyordu, aşırı gerilen kaslarım neredeyse gücümü %40 artırırken aynı zamanda lifleri aşırı gerdiği için kas kopmalarına neden oluyordu. Bu yüzden bu saldırıları pek kullanmak istemedim ama yanımda Kuro'nun olması büyük bir dezavantaj oldu. 9.aşama zirvedeki canavarlar sürekli Kuro'yu ilk hedef yapıyordu ve sürekli koruma savaşına maruz bırakılarak dezavantajda kalıyordum.

Yeniden 2.Kitap 2/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin