The Strongest Gene [1]

Bölüm 3: Çıkmak

Altın Şehir; Köpek Balığı Körfezi.

Nazik deniz meltemi ve temiz hava, etraftan geçen insanları ferahlatıyordu.

Beş iri adam yumruklarını ovuşturuyor ve ellerindeki silahları siliyordu, bir şeye hazırlandıkları belliydi. Ellerinde iyi cilalanmış, güneş ışığı altında göz kamaştırıcı bir ışık yayan keskin silahlar vardı.

"Herkes hazır mı?"

Ciddi bir ifadeye sahip orta yaşlı bir adam onlara doğru yürüdü.

"Merak etme patron Mo," Birkaç iriyarı adam şakacı bir şekilde gülümserken söyledi.

"Biraz ciddi olun."

Mo Lei onlara vahşice baktı. "Şu anki avımız, buradaki deniz bölgesinin kralı; mutasyona uğramış Karadeniz Köpek Balığı. Gücü son derece korkutucu. Ellerinizdeki bu şeyler dış derisini bile delemez. Gerçekten öldürmek için genetik yeteneklerinize güvenmelisiniz."

"Bu şey o kadar güçlü mü?"

Birkaç iriyarı adamın ifadesi ciddileşmeye başladı.

"Yoksa neden hepinizden gelmenizi isteyeyim ki?"

Mo Lei acı bir şekilde gülümsedi. "Dürüst olmak gerekirse, daha önce, bir gen ekibi onu avlamak için geldi. Ancak sonuç, tek bir kurtulan olmadan ölmeleriydi. Yaşlı adamın yaralarının çok ciddi olması ve tedavisi için mutasyona uğramış bir Karadeniz Köpek Balığı'nın karaciğerine ihtiyacı olmasaydı, buraya hiç gelmezdim."

"Anlaşıldı."

Birkaç iriyarı adam eşi görülmemiş ciddi ifadelerle birbirlerine baktı.

"İyi."

Mo Lei rahatladı. "Tetikte olmayı unutmayın. Eğer gerçekten yapamazsak, hemen kaçın."

"Umarım..."

"Bu kez... her şey sorunsuz gider."

Mo Lei hafifçe Köpek balığı ruh aromasından birkaç damla yaydı. "Bu şey mutasyona uğramış Karadeniz Köpek Balıkları için dayanılmaz. Kısa bir süre sonra burada olmalı. Ava hazırlanın!"

"Anlaşıldı!"

Herkesin ruh hali ciddileşti.

Alevli gözlerle sakin denize baktı.

"Hua-"

Deniz yüzeyi sallandı.

Deniz yüzeyinde, koyu mavi bir parlaklık ortaya çıktı.

"İşte geliyor!"

Mo Lei tedirginleşti. "Gidin."

Whoosh!

Whoosh!

Whoosh!

Birbiri ardına keskin silahlar, mutasyona uğramış canavarın vücuduna doğru savruldu. Ancak, hepsi kalın derisinden geri sekti ve üzerinde herhangi bir çizik dahi bırakamadı.

"Bırak ben yapayım!"

İri yarı bir adam sağ yumruğunu sıktı. Mor-siyah desenlerden oluşan bir tabaka, sağ kolu boyunca yayıldı. Sağ yumruğunda, kişinin kalbini tedirgin eden bir güç yoğunlaştı.

Genetik yeteneğini kullanmasıyla, 60 güç puanı, sınırlarına kadar zorlandı.

"Qilin Yumruğu!"