The Strongest Gene [1]

Bölüm 172: Birbiri Ardına Kaza

"Denetleyici Peng Long," biraz tombul olan orta yaşlı bir adam kayıtsızca konuştu.

Herkes, hafifçe başını salladı.

Şaşırtıcı bir şekilde, Deniz Şehri'nin Gen Üretim Derneği tarafından gönderilen 'Arındırıcı', ateşli bir vücuda sahip son derece güzel bir kadındı.

"Merhaba, ben Xia Yan." Görenleri büyüleyecek bir şekilde gülümsedi.

"Oh, Merhaba."

Sun Han ve diğerleri sersemledi.

"..." Peng Long hiç şaşırmamıştı. Açıkça, bu tür durumlara alışıktı.

Peng Long elini kaldırdı. "Hadi başlayalım."

Hum—

Elinde, iki tane parlak kelebek ortaya çıktı. Soluk mavi enerji, Qin ailesindeki uğursuz bir his veren tüm enerjiyi temizledi.

"Oh, bu Peng Long'un yeteneği." Xia Yan gülümseyerek açıkladı. "Bu yetenek, karanlık enerjiyi arındırabilir. Ayrıca çok güçlüdür."

Vay canına.

Herkes, büyülenmiş gibi baktı. Böyle bir genetik yetenek var mıydı?

Shua!

Peng Long havayı işaret etti.

Hum—

O anda, havadaki kelebekler sayısız parçaya ayrıldı. Kelebeğe benzer sayısız siluet ortaya çıktı. Uçan her siluet hafif bir parlaklık yayıyordu. Peng Long'un kontrolü altında, Qin ailesinin harabelerine doğru ilerlediler.

Pu!

Pu!

Kelebeğe benzer siluetler birbiri ardına patladı.

Shua!

Çevredeki karanlık enerji, bir saniye içinde arındırıldı.

Qin ailesinin harabesinde, uzun bir tünel ortaya çıktı. Burası, bir yeraltı tüneliydi ve ayrıca karanlık enerjinin sızdığı yerdi.

Çok güçlü!

Herkes, nefes nefese kaldı.

"İlk önce, karanlık enerjinin seviyesini belirlemek gerekiyor."

Peng Long, bilekliğini Qin ailesinin harabelerine doğru tuttu.

Ding!

Ding!

Sonunda, bileklikte bir ışık titredi ve D-sınıfında durdu.

Peng Long, kayıtsızca "Denetleyicinin çipini kuranlar, karanlık enerjinin seviyesini kabaca değerlendirebilirler. D-sınıfı, buradaki karanlık ucubenin çok güçlü olduğu anlamına geliyor. Onunla başa çıkmak için, en azından D-sınıfı bir denetleyici ve 'Arındırıcı' gerekli." dedi.

"Eğer sınıfınız daha düşük ise... Sizi sadece ölüm bekler."

Yavaşça açıkladı.

Herkesin ifadesi oldukça ciddiydi.

Peng Long önden ilerlemeye başladı. "Hadi gidelim."

"Benim çok fazla savaş gücüm yok. Bu yüzden, hepinizle yürümek zorundayım," Xia Yan gülümseyerek konuştu.

"Hayır, sorun değil," Sun Han kızarmış bir yüzle cevap verdi. "Ben... Ben seni korurum."

"O zaman, şimdiden teşekkür ederim küçük kardeş ~ " Xia Yan gülümseyerek söyledi.