The Strongest Gene [1]

Bölüm 144: Chen Feng'in Saldırısı!

"Aslında onlar mı?"

Herkes heyecanlı bir şekilde bekliyordu.

Chen Feng'in ilk rakibi aslında Lin Ke idi!

"6666666."

"Lin Ke'nin Chen Feng'e olan öfkesi o kadar yüksek ki, neredeyse gökyüzüne yükselecek."

"İyi bir şov izleyeceğiz gibi görünüyor."

"Chen Feng bu maçta çok sefil bir duruma düşecek."

Sayısız insan heyecanla tartıştı.

Aslında bu tur, gerçek hayattaki vahşi doğada olabilecek senaryoları simüle eden bir testti. Vahşi doğada, bir gen üreticisinin hayatta kalması için en önemli faktör neydi? Gen reaktifleri!

Bu, aynı zamanda Chen Feng'in yoksun olduğu şeydi.

"Chen Feng mi?"

Lin Ke biraz şaşırmıştı. Ardından kuru dudaklarını yaladı ve acımasız bir şekilde rakibine baktı.

İlk maçta Chen Feng ile karşılaşmak mı? Ne güzel bir sürpriz!

"Senin için çok uzun süre bekledim." Lin Ke alaycı bir şekilde gülümsedi. Chen Feng tarafından tek vuruşta yenildiğinden beri öfkesini bastırmıştı. Ancak şimdi, bu kadar şanslı olmasını hiç beklemiyordu.

"Hum—"

Işık titredi.

"Rastgele çevre oluşturuluyor."

"Yükleme tamamlandı— Shan Hai Lu Ormanı."

Shua!

Simüle edilmiş ortam oluşturuldu.

"Hiss—"

Sayısız insan bir ağız dolusu havayı soludu.

Bu, gerçek bir ortam simülasyonu muydu?

Bu turun adaletini ve gerçekliğini korumak için, aslında gerçek dünyada var olan Shan Hai Lu Ormanını mükemmel bir şekilde simüle etmişlerdi!

Burası, gerçek dünyadaki Shan Hai Lu Ormanıyla aynıydı.

Buradaki rüzgar bile gerçek dünyada olanla aynıydı.

Bu, sözde simüle edilmiş ortamdı. Gerçek dünyanın aynısı.

Shua!

Işık titredi.

Chen Feng ve Lin Ke bir anda simüle edilmiş ortamda göründüler.

Maç başladı.

Hiçbir duraklama yoktu. Ancak, her ikisi de alanın uç noktalarında başladığından, gen üretmeleri için yeterli zamanları vardı.

"Burası..."

Chen Feng'in ruh hali ciddileşti.

Shan Hai Lu Ormanı daha önce duyduğu bir yerdi. Sayısız üretim malzemesinin burada büyümesi nedeniyle, bu orman, bazı kişiler tarafından Kutsal Toprak olarak kabul ediliyordu.

Chen Feng ileriye baktı. Gözlerinin önündeki 10 metrelik alanda, 100'den fazla üretim malzemesini görebiliyordu. Gerçek hayatta olması gereken mutasyona uğramış canavarlar; burada doğrudan kan özüne dönüştürülmüştü. Bu bir gen üretim yarışmasıydı. Bu nedenle, genetik savaşçılar tarafından yapılması gereken iş basitleştirilmişti. Yarışmacılar, ihtiyaç duyduğu kan özünü doğrudan alabilirdi.