The Strongest Gene [1]

Bölüm 4: Cehenneme Gidin!

Kentsel bölgede sıradan bir kiralık ev içinde.

Chen Feng evine ulaştığı an, bilekliğindeki iletişim aracı ile her türlü bilgiyi aldı.

Final sınavlarına katılmaması nedeniyle, öğrenci Chen Feng'in yüksek notları hızlı bir şekilde dibe düştü. Üniversite giriş sınavlarında başarısız oldu ve şu andan itibaren üniversiteye girme fırsatını kaybetti.

"Burada, karneyi güncellemeleri oldukça hızlı, huh."

Chen Feng başını salladı.

Üniversite...

Üniversiteye girmemenin etkisi büyük olur mu?

Chen Feng durumu anlamak için orijinal sahibinin anılarına baktığı an, kaşlarını çattı. Bu dünyada, lise ve üniversiteye katılanlar ile katılmayanlar arasında büyük bir fark vardı. Lise, kişinin temellerine odaklanırken, üniversite ise bu temelleri hızlı bir şekilde geliştirmeye odaklanıyordu. Bu, bu dünyadaki en yaygın gelişim yöntemiydi!

Liseye giremiyor musunuz?

Üniversite giriş sınavlarını geçemiyor musunuz?

O zaman sadece çalışmak için uygun bir genle kaynaşmalı ve itaatkar bir şekilde emirlere uymalısınız.

Bu, herkesin mutasyona uğramış genlerle kaynaşabileceği bir dünyaydı. Bununla birlikte, genetik yetenekler iki ana tipe ayrılıyordu. Çalışmak için uygun genetik yetenekler ve tamamen savaş için olan genetik yetenekler! Şüphesiz, ikincisinin durumu birincisinden çok daha yüksekti. Bu, aynı zamanda vücudun orijinal sahibinin peşinde olduğu şeydi.

"Savaş genleri, heh?"

Chen Feng tereddüte düştü.

Bu, güçlünün zayıfı avladığı bir dünyaydı. Kimsenin farkında olmadan sessizce denize atılmıştı. Bu dünyanın tehlikeli olduğunun kanıtıydı.

Güçsüz olanlar sadece başkaları tarafından katledilecekti. Bu nedenle, Chen Feng rahat bir hayat yaşamak istiyorsa gerçek bir uzman olmak zorundaydı.

Ancak, üniversite giriş sınavlarında başarısız olduğu için işler zorlaşacak gibi görünüyordu...

"Başka bir yol yok mu?"

"Gen üreticisi—" Chen Feng aniden vücudun orijinal sahibinin amacını hatırladı.

Genetik savaşçılar her aşamada yeni bir genle kaynaştırabilirdi. Örneğin, bir kişi F-sınıfına ulaştığı zaman, F-sınıfı bir genle kaynaşmalıydı. Böylece tam anlamıyla F-sınıfı bir genetik savaşçı olabilirdi. Ya da E-sınıfına ulaştığı zaman, E-sınıfı bir genetik savaşçı olması için mutasyona uğramış bir genle kaynaşmalıydı! Sonraki füzyonlar, benzer bir eğilim izliyordu.

Kişi, her seviyede, yepyeni bir gen ile kaynaşıyordu.

Burada kaynaşılan genler; Gen-Füzyon Reaktifi olarak adlandırılıyordu. Bu reaktifleri üretmek için, mutasyona uğramış canavarlardan elde edilen kan özünü kullanmak gerekiyordu.

Bunları üretenlere "gen üreticileri" deniyordu.

Vücudun orijinal sahibi, her zaman bir gen üreticisi olmayı hedefliyordu. Bunun nedeni basitti. Zayıflığının ana nedeni, fakir ve arka planı olmamasından kaynaklanıyordu. Bu nedenle, öğrenci olmak dışında, ayrı bir meslek gerekiyordu. Eğer şans eseri bir gen üreticisi olabilirse, bu sorunlarını çözebilirdi.