Essiz Savaş Ruhu 3

C399 - Üç Yüz Adım

EŞSİZ SAVAŞ RUHU

O anda, bekçiler sıralamasında yer alan bekçiler sürekli adaya geldiklerinden, tekneler için yarışma aşaması sona ermişti.

Her zamanki gibi Üçlü Kapıya doğru koşmak yerine hepsi Qin Nan, Xue Wuheng ve Ying Xunlong'a baktı.

"Xue Wuheng!"

Qin Nan ona soğuk bir bakışla baktı.

Xue Wuheng dikkatsiz olmasaydı, Ying Xunlong ona yardım etmeseydi, büyük olasılıkla adaya güvenli bir şekilde varamayacaktı ve bu da onun yalnızca binden fazla Katkı Puanını kaybetmesine değil, aynı zamanda değerli şansını da kaybetmesine neden olacaktı. Üçlü Kapı'da da yetiştiriyor.

"Qin Nan, bana öyle bakmanın bir anlamı yok." Xue Wuheng buz gibi bir tonda konuştu: "Sen eşsiz bir dahi değil misin? Müstakbel Aziz değil misin? Benimle iddiaya girmeye cesaretin var mı?”

Bahis mi?

Kalabalık irkildi.

Qin Nan, yavaşça cevap vermeden önce derin bir nefes aldı, "Ne iddiası?"

“Çok basit, bu Üçlü Kapı'da üç yüzün üzerinde adımı atmayı başarırsanız kazanırsınız! Sana elli Birincil Taş vereceğim! Kaybedersen, bana Birincil Taşları vermene gerek yok, sadece yüzüne bir tokat atmama izin ver, bu nasıl?" dedi Xue Wuheng.

Qin Nan'ın gözleri hemen titredi.

Elli Birincil Taş!

Bu, beş yüz bin Katkı Puanına, elli Yue dereceli hapa eşdeğer!

Ancak çevredeki kalabalık bunu duyunca şaşkına döndü.

"Ne? Üç yüz adım mı?”

"Xue Wuheng ona zorbalık mı etmeye çalışıyor? Qinglong Kutsal Bölgemizin tarihinde, Dövüş Hakimiyeti Aleminin altındakiler çok sayıda eser kullanarak en fazla iki yüz altmış adım atabildiler! Üç yüz adım mı? Saçma!"

"Katılıyorum, ancak bir aptal böyle bir bahse girer!"

“……”

Kültivatörler kendilerini hoşnutsuz hissederken başlarını sallamadan edemediler.

Ana sebep, Xue Wuheng'in önerdiği koşulun çok saçma olmasıydı.

Ying Xunlong şaşırmış bir ifade takınırken sırıttı, "Hehe, Xue Wuheng, cesursun. Üç yüz adım mı? Neden kendin denemiyorsun! Bırakın elli Birincil Taşı, üç yüz basamağa bile ulaşabilirseniz, sizinle iki yüz Birincil Taşa bahse girerim!"

"Bunu başarmamın hiçbir yolu yok."

Xue Wuheng yüzünde herhangi bir ifade göstermeden başını salladı, "Ama Qin Nan farklı. O, her iki Kutsal Liderin de uğruna savaştığı, sekizinci sınıf Xuan dereceli Dövüş Ruhu ile eşsiz bir dahi. Bu nedenle, talebimin normalden daha yüksek olması makul!”

Ying Xunlong bunu duyduktan sonra neredeyse kahkaha atacaktı, "Xue Wuheng, saçmalıklarını geliştir. Üçlü Kapı'da birinin Dövüş Ruhu'nun rütbesi veya gelişimi önemli bile değil. Her şey senin kararlılığınla ilgili!”

Kalabalık başlarını salladı.

Bu Xue Wuheng, gülünç hareketiyle çok ileri gidiyordu.

"Seninle konuşarak zamanımı boşa harcamak istemiyorum." Xue Wuheng, Qin Nan'a küçümseyici bir bakışla bakarken Ying Xunlong'u doğrudan görmezden geldi, "Qin Nan, sen eşsiz bir dahi olarak anılmıyor musun? Dövüşçü Ruhunuzun, uygulamanıza katkıda bulunan tek faktör olduğunu mu ima ediyorsunuz? Bununla birlikte, seni kışkırtmaya çalışmıyorum. Reddetsen bile, bunun benimle hiçbir ilgisi yok, şaşırmayacağım bile——”