Essiz Savaş Ruhu 3

C517 - Bin Nokta

EŞSİZ SAVAŞ RUHU

Di Seviye Dövüş Ruhu'na sahip kadın arkasını döndü ve Longhu'ya dik dik baktı. Çekici yüzü öfkesinden dolayı hafifçe kızarmıştı, nefesiyle birlikte vücudu da titriyordu.

Bölgedeki dahiler şaşkınlıkla karşılandılar, sonra dönüp Longhu'ya keyif dolu bakışlarla baktılar.

Bu kadının Kara Kaplumbağa Müfrezesi tarafından işe alınan bir öğrenci olduğunu hepsinin bildiğini söylemeye gerek yok.

Longhu kalabalığın bakışları altında kıkırdadı, “Hanımefendi, biz erkeklerin gösterişli bir şeyden etkilenmesi normaldir. Çekici görünüşün dikkatimi çekti, sana baktığım için beni nasıl suçlarsın? Fazla güzel olmak senin suçun…”

Kalabalık şaşkınlık içinde kaldı. Çok utanmaz bir adam.

"Sen!"

Kadın kelimelerle oynama konusunda uzman değildi. Bu sözleri duyduktan sonra öfkelendi ama utandı ama şu anda Leisure Inn'de olduğu için herhangi bir şiddet kullanmasına izin verilmedi.

"Tamam, bu kadar yeter." Qin Nan öne çıktı ve Longhu'nun omzuna hafifçe vurup yumruklarını kadına doğru birleştirmeden önce, "Arkadaşımın kötü davranışı için özür dilerim. Lütfen onu affedin."

"Hımm!" Kadın Qin Nan'a baktı ve vücudunu döndürmeden önce sinirlendi.

“Hımm? Neden buradasın, Qin——” Longhu, Qin Nan'ı gördükten sonra sevindi ama neredeyse adını seslendiğinde ona dik dik baktı. Anında düşüncelerini toparladı ve garip bir şekilde kıkırdadı, "Neden henüz yakalanmadın?"

Qin Nan'ın tüm Doğu Kıtasında büyük bir kaosa yol açmış olmasına rağmen, Qin Nan'ın İkinci Şehir'de tek parça halinde ortaya çıkabilmesi Longhu için sürpriz oldu.

Qin Nan gözlerini devirdi ve sesini Longhu'ya iletti, "Burada İkinci Şehirde ne yapıyorsun?"

Longhu konuşurken gururlu bir ifadeye sahipti: "Birkaç gün önce Kara Kaplumbağa Müfrezesinden bir adam tesadüfen yanıma geldi ve müfrezelerine katılmam için bana yalvardı. Adam oldukça yaşlı olduğundan ve oldukça zavallı göründüğünden, teklifi kabul ettim…”

"Kara Kaplumbağa Müfrezesi mi?"

Qin Nan şaşırmıştı.

"Ne düşünüyorsun? Benimle gurur duyuyor musun?" Longhu gururlu bir ses tonuyla sordu.

Qin Nan rahatlamış bir ifadeyle başını salladı.

Tam da beklediği gibi, arkadaşları Yukarı Mahalle'deki yerlerini rahatlıkla kazanabildiler.

Ancak o anda hanın ikinci katından Xiao Qi'nin sesi duyulabiliyordu: "Üç müfrezenin dahileri, lütfen ikinci kata ilerleyin. Burada hepinizle paylaşacağım harika şaraplarım var.

Bunu duyduktan sonra Longhu, Shi Kai ve diğer iki genç adamla tartışan kadın koltuklarından kalktı ve sanki uzun zamandır bunu bekliyormuş gibi kalabalığın hayranlık dolu bakışları altında ikinci kata doğru ilerledi.

"Gel, biz de gidelim. White Tiger City'e girebilmem için bana bir rozet alma konusunda hâlâ yardımlarına ihtiyacım var."

Longhu, sanki küçük kardeşine bakan bir ağabeymiş gibi Qin Nan'ın sırtını okşadı.

"Beyaz Kaplan Şehri'ne girmek için bir rozet mi?"

Qin Nan şaşırmıştı.

Longhu şöyle yanıtladı: “Her gün yalnızca bin kişinin şehre girmesine izin veriliyor. Her noktanın maliyeti beş bin Birincil Taştır. Şehre girmeyi planlıyorsanız, üç müfrezenin öğrencisi olsanız bile, yine de kendinize bir yer bulmanız gerekiyor. Hehe, böyle küçük bir şehir için ne kadar da gereksiz…”