Essiz Savaş Ruhu 3

C406 - Özür Dileyin

EŞSİZ SAVAŞ RUHU
Kusurama bakmayın bölüm biraz geç geldi ama 5 bölüm attım şimdiden keyifli okumalar size

"Üç yüz adım... Gerçekten !"

Mahkeme Başkanı Jin, yüzünde boş bir ifadeyle Üçlü Kapı'nın yasak zemininde durdu.

Onun dışında herkes hayran kaldı.

Qin Nan'ın bilincini kaybettiğini keşfettiklerinde, hepsi onun üç yüzüncü basamağa ulaşmasının hiçbir yolu olmadığını varsaymıştı. Ancak, herkesi şaşırtacak şekilde, bayılmış olmasına rağmen vücudu asla pes etmedi!

Olduğu söyleniyor, bu son değildi!

Qin Nan, kanlı avucu yavaş bir hızda ilerlemeye devam eden amansız bir savaşçı gibiydi!

Bir inç, iki inç, üç inç!

Üç yüz bir adım!

Üç yüz iki adım!

Üç yüz üç adım!

Vazgeçme belirtisi göstermeden ilerlemeye devam etti!

O anda herkes tamamen şaşkına dönmüştü.

Qin Nan zaten üç yüz adım atmamış mıydı?

Neden hala ilerliyordu?

Qin Nan'ın fazladan iki yüz Birincil Taş kazanmak için Xue Wuheng'in bahsini kabul ettiğini bilmiyorlardı.

Hedefi en başından asla sadece üç yüz adım değildi!

Hedefi, bedeni paramparça olana, kanı akan durana kadar ilerlemeye devam etmekti!

Neden üç yüz adımla yetinsin ki?

Daha da ilerlemeyi hedefliyordu!

O anda, sanki Gökler ve Yer bir ölü sessizliğine düşmüş gibiydi. Qin Nan'ın sergilediği manik benzeri kararlılık, kalabalığın kalpleriyle çarpışan görünmez bir güce sahip gibiydi.

Qin Nan her ileri adım attığında, kalplerinde patlayan bir bomba gibi hissetti.

Herkes o anda ruhunun titrediğini hissedebiliyordu.

Daha önce çok çalışmışlar mıydı?

Qin Nan kadar uğraşmışlar mıydı?

Dövüş Ruhlarının rütbesi yeterince yüksek olmadığı için sadece durmadan şikayet etmeyi biliyorlardı. Yüksek seviyeli bir Dövüş Ruhuna sahip olacaklarsa, yeteneklerinin Qin Nan'ınkiyle karşılaştırılabilir olduğunu varsaymışlardı, ama gerçek bu muydu?

Sonuna kadar savaşma iradesine bile sahip değillerdi; şikayet etmeye ne hakları vardı?

Daha fazla çabalamak yerine neden şikayet etsinler ki!

"Siktir et şunu!"

O anda şiddetli bir kükreme duyuldu.

Bu, yerden hiç tereddüt etmeden yükselip gelişimini durdururken yüzü buruşmuş olan Ying Xunlong'du. Ardından iki yüz kırkıncı adımı hedefleyerek bir adım attı!

"Ben de ilerlemeye devam edeceğim!"

Üçlü Kapı'ya katılan yirmiden fazla yetiştirici de ilerlemeye devam ederken kararlı bakışlar takındılar!

O anda Üçlü Kapı'nın yolunda şok edici bir manzara gerçekleşti. Vücutlarından sınırsız bir enerji fışkırarak ileriye doğru hücum etmelerine izin verirken herkes yeniden doğmuş gibiydi.

Bu nasıl mümkün oldu?

Daha büyük bir yeteneğe sahip olmasına rağmen Qin Nan'ın onlardan daha çok çalıştığına tanık olmuşlardı!