Essiz Savaş Ruhu 3

C442 - Yükselen Cinayet Niyeti

EŞSİZ SAVAŞ RUHU

Xiao Zhonghuang'ın açıklaması nedeniyle tüm aşağı bölge hareketli bir hal aldı. Sayısız gelişimci Ölüm Okyanusunun açılmasını bekliyordu.

Her ne kadar Qin Nan'ın savaşı kaybedeceğini varsaysalar da, eşsiz bir dehanın yenilgisine şahsen tanık olmak istiyorlardı!

Bu arada, şu anda girdabın tam ortasında bulunan Qin Nan, tüm komplo hakkında hiçbir fikri yoktu. Şimdi Prenses Miao Miao tarafından Şeytan Kral Vadisi'ne doğru sürükleniyordu.

"Hey, dikkatli dinle. Daha sonra dikkatsiz davranmayın." Prenses Miao Miao öfkeli bir ses çıkardı: "Dövüş Hakimiyeti Aleminde sıralamaya yükselmek benim için son derece önemli. Elinden gelenin en iyisini yapmazsan sana bir ders vereceğim…”

Qin Nan'ın başı ağrıyordu.

Üç yüz li'lik yolculuk boyunca Prenses Miao Miao aynı şeyi en az üç yüzden fazla kez tekrarlamıştı.

Qin Nan bundan biraz rahatsız olmasına rağmen, genellikle otoriter ve acımasız Prenses Miao Miao'nun bu sefer gerçekten gergin hissettiğini görebiliyordu.

"Görünüşe göre Dövüş Hakimiyeti Aleminde yükselmek onun için gerçekten önemli."

Qin Nan mırıldandı ve yandan Prenses Miao Miao'nun yüzüne baktı. Aniden ona yakından bakma şansının olmadığını fark etti. Zaten on üç yaşında küçük bir kızdan sevimli bir kadına dönüşmüştü.

Onun yüzüne bakarken Qin Nan hafifçe düşüncelerini kaybetti.

"Seni pislik, neye bakıyorsun?" Prenses Miao Miao yüzünün kızardığını hissedebiliyordu. Qin Nan'ın bakışının başından beri farkındaydı, bu onun kalbinde hoş bir his uyandırıyordu, bu yüzden bunu belirtmedi. Ancak uzun bir süre ona bakmaya devam etti.

“Ahh....”

Qin Nan düşüncelerini topladı, kalbi hafif bir şaşkınlıkla doldu.

Neler oluyor?

"Bir daha bana bakmaya cesaret edersen seni gebertirim!" Prenses Miao Miao homurdandı ve yumruğunu salladı.

"Emin misin?" Qin Nan kahkaha attı, "Korkarım beni artık yenemeyeceksin, öyle düşünmüyor musun?"

"Qin Nan!"

Prenses Miao Miao bakışlarını düzeltti ve iki pençesini Qin Nan'ın figürüne doğru uzattı.

Daha önce bu kadar itaatkâr olmana rağmen şimdi karşılık vermeye cesaretin var mı?

Diğerleri bunu gözden kaçırabilir ama Prenses bunu görmezden gelmeyecektir.

İkili, yolculuk boyunca eğlenirken Şeytan Kral Vadisi'ne vardılar.

Tamamen karanlıkla kaplı iki dağ çok uzakta duruyordu. Dağlardan sonsuz bir sızlanma sesi duyulabiliyordu, insanın omurgasından aşağıya ürpertiler gönderiyor ve kafa derisinin uyuşmasına neden oluyordu.

İki dağın arasından bir giriş görülebiliyordu ancak ışık olmadığı için içeride ne olduğu görülemiyordu. Vadiye giden tek yol buydu.

İlk On Yasak Yerden biri olarak, son sırada yer almasına rağmen, belirli benzersiz Dövüş Sanatlarını geliştirmek için buraya gelenler dışında neredeyse hiçbir uygulayıcı burayı ziyaret etmezdi.

"Hadi gidelim!"

Prenses Miao Miao'nun aurası muazzam bir şekilde değişti, sanki Qin Nan'ın yakından takip ettiği, yolu gösterirken sert bir bakış sergileyen bir generale dönüşmüş gibi.