Essiz Savaş Ruhu 3

C506 - İki Atayı Sıkıntı ile Bastırmak

EŞSİZ SAVAŞ RUHU

Pubfuture'a göre reklamlar

...Bu arada Dokuzuncu Şehir'de...

"Ne? Dokuzuncu Şehri yok etmeye mi çalışıyor?”

“Bu Qin Nan deli mi? Neden Dokuzuncu Şehri yok edebileceğini düşünsün ki?”

"Kesinlikle saçma!"

Yetiştiricilerin yüzleri küçümsemeyle doluydu.

Herkes Dokuzuncu Şehrinin, içinde sayısız gelişimcinin bulunduğu Kutsal bir Silah olduğunu biliyordu. Hepsini yok etmek için en azından Dövüş Majesteleri Aleminin zirvesinde bir gelişime ihtiyacı olacaktı.

Sıradan bir Qin Nan, Dövüş Majesteleri Alemi uzmanının gücüyle boy ölçüşebileceğini mi düşünüyor?

...Hayran Klanında, Patrik Salonunda...

Atalar Fan Hao ve Ji Wuming hâlâ şoktaydı. Hatta yanlış duyup duymadıklarını bile sorguladılar.

Durumun sonucu zaten belirlenmişti. Qin Nan bu kadar kendisiyle dolu olma güvenini nereden almıştı?

“Dokuzuncu Şehri yok etmek mi? Bunu nasıl başaracağınızı görmek isterim!” Fan Klanının atası elini uzatırken öfkeli bir bakış attı. Qin Nan'ın üzerinde devasa bir formasyon çağrılırken avucu rünlerle doluydu.

“Egemenliği Bastıran Beş Pagoda!”

Fan Klanının atası, Qin Nan'ın figürüne vahşice çarpmadan önce formasyonun üzerinde beş pagoda belirdiğinde bir kükreme çıkardı.

PAT!

Qin Nan'ın aurası pagodalar tarafından tamamen bastırıldı, sanki bunlar onun figürünü kilitleyen zincirlermiş gibi, hareket etmesini ve Yeni Doğan Ruhunun gücünü kullanmasını yasaklıyordu.

"HAHAHA, Qin Nan, Dokuzuncu Şehri yok edebilecek tek şeyin bu mu?"

Fan Hao ve Ji Wuming bunu gördükten sonra dayanamayıp kahkaha attılar.

Bu Qin Nan'ın ölümü yaklaşırken bile bu kadar alay konusu olması gerçekten ilginçti.

"Şeytan Kırbacı!"

Ji Klanının atası elini fırlattı ve elinde gizemli bir kırbacın ortaya çıkmasına neden oldu. Kırbaç rünlerle kaplıydı ve kasvetli bir parıltı yayan siyah sivri uçlarla doluydu.

“Hehe, Qin Nan, kolayca teslim olmayacağını biliyorum. Bu Şeytan Kırbacının tadına bakmalısın. Birinci seviye Dövüş Majesteleri Aleminin işkence gördükten sonra bir manyağa dönüştüğünü hatırlıyorum…” Ji Klanı'nın atasının yüzünde iğrenç bir sırıtış belirdi.

Şeytan Kırbacı nadir bir hazineydi. Vurulan hedef, vücudunun çok sayıda canavar tarafından parçalandığını hissedecekti.

Ji Klanının atası, Qin Nan'ın Şeytan Kırbacı tarafından vurulduktan sonra bir tütsü yakılması gereken süreden daha fazla dayanamayacağından emindi.

Vızıldamak!

Ji Klanının atası, Şeytan Kırbaçını korkunç bir güçle fırlatırken bileğini salladı.

"HAYIR!"

Bunu gören Fan Xinru'nun yüzü soluk beyaza döndü.

Jiao Zhe saçlarının diken diken olduğunu hissedebiliyordu. Qin Nan'a yardım etmek için ileri bir adım attı ama Fan Hao ve Ji Wuming onun niyetinin zaten farkındaydı. Vücutları Yarı Dövüş Majesteleri Aleminin baskısını yayarken gözleri soğuklaştı.