Essiz Savaş Ruhu 3

C405 - Tamamen Kırık

EŞSİZ SAVAŞ RUHU

Sanki Qin Nan'ın harap olmuş eti, yerden yükselirken onu desteklemek için elleriyle uzanmaya devam ederken, onun korkunç işkenceye dayanmasına izin veren sonsuz bir kararlılığa sahipti.

BANG!

Pagoda, sanki öfkeden kudurmuş gibi parlak bir parıltı yaydı. Bunu takiben, Qin Nan'ın figürüne daha da korkunç bir güç çarptı.

Qin Nan'ın çarpık yüzünde, gözleri o anda sertleşti, burnundan kan akmaya başladı. Zayıflamış vücudu vahşice yere çarptı ve yeri kırmızıya boyarken, son derece zayıflamış kalan aurası dağıldı!

Ölmüş gibiydi!

"Bok!"

O anda, Mahkeme Başkanı Jin'in ifadesi büyük ölçüde değişti.

Onun dışında herkes irkildi.

Qin Nan, Üçlü Kapı yüzünden burada ölürse, bu Qinglong Kutsal Bölgesi için büyük bir kayıp olur!

Eşsiz bir dahi bizden önce mi öldü?

"Qin Nan!"

Ying Xunlong'un yüzü inanılmaz derecede solgunlaştı.

Xue Wuheng bir an için serseme döndü ve kahkahayı patlattı, "HAHA, Qin Nan, çok ukala olduğun için böyle oluyor. Gerçekten sadece iradenle üç yüz adım atabileceğini mi sanıyorsun? Sen sadece intihar ediyorsun!”

Diğerlerinin ne düşündüğü önemli değildi, kendini son derece keyifli hissediyordu!

Qin Nan öldüğünde, erkek kardeşi Müstakbel Aziz olarak atanacaktı, bu da statüsünün hızla yükselmesine ve ona parlak bir gelecek garanti etmesine izin verecekti.

Kardeşi olarak Xue Wuheng'in durumu da fırlayacaktı!

Qin Nan hayatta kalırsa, şüphesiz onun için bir felaket olur!

Ona iki yüz Birincil Taş ödemesinin hiçbir yolu yoktu.

O anda, Qin Nan'ın görünüşte ölü bedenine rağmen, kanla kaplı avucu aniden hafifçe titredi.

Kızarık gözleri zorlukla açıldı.

O anda Xue Wuheng'in yüzündeki gülümseme sertleşirken diğerleri şaşkına döndü.

Qin Nan ölmemiş miydi?

"Ya yaşıyorsa ne olmuş yani? Şu anki durumunda Dövüşçü Ruhunu serbest bıraktıktan sonra bile üç yüzüncü adıma ulaşmasının hiçbir yolu yok..."

Xue Wuheng çarpık bir ifadeyle konuştu.

Cümlesini bitiremeden, Qin Nan'ın dudakları, ruhundan bir ses çıkmaya zorlanırken hareket etmeye başladı.

"Devam et... ilerliyor..."

Doğru, ilerlemeye devam edin!

Üçlü Kapı öğrencilerin kararlılığını geliştirmek için özel olarak inşa edilmişti. Öyle olsaydı kesinlikle kurallara göre hareket ederdi. Bu nedenle, iradesi yeterince kararlı olduğu sürece ilerleyebilecekti.

Dövüşçü Ruhunu serbest bırakmamayı seçmesinin nedeni, onu Üçlü Kapıda kullanmaya gerek olmamasıydı.

Üçlü Kapı birinin Dövüş Ruhunu kullanmasını gerektirmediğine göre, neden sadece kararlılığıyla sona ulaşamıyordu?

Bunu başaramadıysa, Xue Wuheng ve Chen Ying'in bahsettiği sıradan bir adamla onun arasında ne fark vardı!

Hal böyle olunca, çilelere rağmen, ızdıraplara rağmen!