Beklettiğim için küçük bir özür.😔
Bundan sonra her 3 günde bir bölüm gelecek.Ama isterseniz ve yorumlarda belirtirseniz hemen 19.
Bölümü bir kıyak yaparak yayınlayabilirim.Bu sizin isteğinize kalmış.Biliyorsunuz, okurlarım benim en değerlilerim.Neyse çok konuştum.En iyisi siz okumaya başlayın.
Keyifli okumalar...
"Çünkü ben..." diyip kaldı.Gözlerimi
gözlerine dikmiş ne diyeceğini merakla bekliyordum."Eğer heyecanlanıyorsan.. ya da söyleyeceğin her neyse hazır hissetmiyorsan... Başka bir zaman söyleyebilirsin."Ellerini tutup ona gösterdim.
"Sonuçta...Ben her zaman senin yanındayım.Senin benim yanımda olduğun gibi."dedim.Yutkunarak ellerini çekti.Saçlarını karıştırıp konuştu.
"Evet.Haklısın." Dedi ve odadan hızla çıktı.Bense ardından bakakaldım...
Kamran'dan
Nasıl söyleyemem ? Nasıl ? Korkağın tekiyim işte.Tam bir korkak ! Oflayarak adımlarımı bahçeye yönlendirdim.Biraz hava alsam iyi gelebilirdi.Demirliklere yaslanarak dışarıyı izlemeye başladım.Az sonra soğuk bir rüzgar tenime temas etti.
İlk defa soğuğu bu kadar hissetmiştim.İçimdeki yangına iyi gelmişti.Arkamdan adım sesleri gelince bakmadım.Ayak sesleri yanımda durduğunda kafamı çevirdim.Asenat'tı.Açıkçası onu hiç beklemiyordum.Demek az önceki sert rüzgarın sebebi oydu.Hiçbirşey demedim."İster misin ?" Diyerek elindeki kahveyi bana uzattı.Kahve bardağı ile uzunca bakıştıktan sonra
"Hayır.Sağol" dedim ve reddettim.
Asenat omuz silkip kahveyi önüme sürdü.Sonra konuştu."Neyin var ?"Ona baktığımda başka yönlere bakıyordu.
"Birşeyim yok." Dedim.Bu kızlar nasıl herşeyi bu kadar iyi sezebiliyordu ? Belkide tüm kızlara verilmiş artı bir güçtü bu.Bazen sinir bozucu olabiliyordu.Kısa bir sessizliğin ardından konuştu.
"Hafsa mı ?" Dedi.Ne dediğini anlamadım.Ona tam soracakken tekrar konuştu.
"Ondan hoşlanıyorsun.Bu halin ise ya ona söylememen yüzünden ya da... reddedilmiş olman ?" Dedi.Bunun üzerine sinirlendim.Benimle alay mı ediyordu ?
"Değil mi Kamran ?" Dedi oldukça sakin bir şekilde.Kolunu sert bir şekilde tuttum ve konuştum.
"Beni rahat bırakırsan çok iyi olur.
Asenat !" Kolunu tuttuğum elime baktı.O kadar sıcak olmuştum ki onunda benimde tenimiz kırmızıya dönmüştü."Kamran kolumu bırakırsan çok iyi olur." Dedi.Kendime engel olamadığım sinirim yükseliyordu.
Vücudumun bir alev topu gibi olduğunu hissettim.Asenat dişlerini sıktı ve bağırdı."Kamran sana diyorum.Bırak kolumu.
Dayanılmaz derecede sıcaksın!" Fakat sadece gözlerine odaklanmıştım.Ve kendimi durduramıyordum.O anda Asenat'ın gözleri beyaza dönerek teni buz gibi oldu.Onu tutan elimi buz sardı.Teninin soğukluğu benim tenime aksettiğinde kendimi geri çektim.Asenat eski haline dönerek konuştu."Üzgünüm Kamran.Ama kendine gelmen için bunu yapmalıydım.Ve gerçekten çok sıcak olmuştu."Diyerek kül rengi saçlarını savurdu.Arkasını döndü ve kapının yanına gitti.Duraksayıp konuştu.
"Ah bu arada.Çok soğuk olduysa oraya kahve bırakmıştım.İçebilirsin." Dedi ve gitti.Buz olan elime baktım.Diğer elimi üzerine koyarak yavaşça buzun suya dönmesini ve akıp gitmesini sağladım.Koyduğu kahveye baktım.
Elime alıp içtim.Sade ve acıydı ama idare ederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...