💣 gibi bir bölümle karşınızdayım.
Aslında bu aralar sizi yeterince şaşırttığımı düşünüyorum ama şaşırtmacalara doyamıyorum.
Ters köşe yapmak ise ayrı bir hoşuma gidiyor.Neyse ! Sizi daha fazla bekletmeyeceğim.Satır aralarında görüşmek üzere.
Keyifli okumalar...
"Ben artık buna bir son vermek istiyorum."
3 gün sonra
"Sana oynadığın oyun bittiğinde güzel bir yere gideceğimizi söylemiştim, hatırlıyor musun ?" Duraksayarak ona döndüm.Nefesi düzene girmişti.
Olduğumuz duruma rağmen bana hocalık yaparken merhametsiz davranıyordu.Kendisi benden sonra başlayıp benden önce bitiriyordu antrenmanı.Bu hiç adil değildi."Hey" seslenmesi ile düşüncelerim dağıldı ve gözlerim gözlerini buldu.
"Bir an daldım.Ne diyordun ?"
"Oynadığın oyun bittiğinde güzel bir yere gideceğiz demiştim.Hatırlıyor musun diye soruyordum." Evet, hatırlıyordum.Nasıl unutabilirdim ?
Onun sözlerini unutmak mümkün değildi."Hatırlıyorum." Dedim ellerimdeki eldivenleri çıkartıp kenarıya atarak.
"Ne oldu ki ?"
"Bu gün seni oraya götürmek istiyorum." Dediğinde duraksadım ve küçük bir şaşkınlık ile döndüm.
Bu bir çıkma teklifi miydi ?"Bunu bir çıkma teklifi olarak mı algılamalıyım ?" Kaşlarını çatarak bana doğru yürümeye başladı.
"Biz seninle zaten çıkmıyor muyuz ?
Sahi, biz seninle neyiz ?" Diye sorduğunda dona kaldım.Normalde bu soruyu benim sormam gerekmiyor muydu ?"Bilmem.Sence biz neyiz ?" Diyerek onun sorusunu ona sattığımda kısa bir an düşündü.
"Biz seninle, birbirini tamamlayan bir elmanın iki yarısıyız." Dediğinde kendimi tutamayarak güldüm. Yekta'dan aşk cümleleri duymak, deveye hendek atlatmaktan daha zordu.
"Komik bir şey mi dedim ?" Sinirli miydi ? Fark etmeden onu sinirlendirmiş miydim ?
"Sadece senden böyle şey cümleler duymaya alışkın değilim.Ondandır."
Dediğimde düzene giren kaşları hafifçe çatıldı."Şey ?" Omuz silktim ve yanından geçerken konuştum.
"Şey işte." Bir anda kolumu kavrayan elin sahibinin kucağına çekilirken gözlerim şaşkınlık ile aralandı.
"Ney ?" Niye diretiyordu ? Söylemek istemiyordum.
"Boş ver gitsin.Hem diretme.Söylemek istemiyorum." Dedim gözlerimi kaçırarak.Bel oyuntuma yerleşen parmakları tenimde bir karıncalandırma yaratırken karnımdaki kelebekler ağzımdan çıkacak sandım.
"Ama ben söylemeni istiyorum." Dedi etkileyici bir ses tonu ile.Neden bu ses tonunu kullanıyordu ? Beni etkilediğini biliyordu da bilerek mi yapıyordu ? Kesinlikle öyle yapıyordu.
"Hayır, bırak gideceğim." Dedim gözlerimi kaçırarak.
"Söyle, bırakayım." Ay ne inatçı çıktı bu adam ya ! Bırakmıyordu da.
Ve bırakmayacaktı da."Romantik ! Romantik işte oldu mu ?"
Küçük bir kıkırtı duydum.Nasıl bu kadar güzel gülebiliyordu ? O gülüşüne kurban gideceğimi hiç düşünmüyor muydu ? İnsafsız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasíaHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...