Bölüm 64 (Son Durak)

42 3 0
                                    

"İşte burası, benim hayat yolculuğumun son durağıydı."

"Bu imkansız hiçbir yere gitmiyorum." Diyerek çıkışa doğru yürüyordum ki Asenat'ın kolu beni durdurdu.

"Hafsa, gitmen gerekiyor." Dediğinde sesimi yükselterek konuştum.

"Yekta'yı bırakamam.Ya ona birşey olursa ?"

"O da aynısı olur diye senin gelmeni istemiyor.Hem merak etme.Yekta öyle dışından göründüğü gibi değildir.
Bir çok avcıdan çok daha iyi dövüşür.
Başının çaresine bakmakta ise profosyeneldir." Dedi ve başıyla arkasında duran çocukları göstererek konuştu.

"O çocukların sana ihtiyacı var.
Koruman lazım.Sana söz veriyorum Yekta'nın yanında ben savaşacağım.
Tamam mı ? Vakit yok.Hadi." Dediğinde yutkundum.Arkamı dönerek konuştum.

"Haydi çocuklar ! Vaktimiz yok !" Diye bağırarak onları servise yönlendirdim.Hepsi bindikten sonra kafamı Asenat'a çevirdim.Bana güvence verircesine kafasını salladığında bende aynı şekilde karşılık verdim.Ne kadar istemesemde servise bindim.Hareket etmeden önce çocukları saydım.
20 kişilerdi.

"Gidebiliriz !" Dediğimde servis hareketlendi ve kapılar kapandı.
Oturmak için arkaya ilerlediğimde Sadra'nın yanının boş olduğunu gördüm.

"Sende mi buradaydın ?" Diye sorduğumda kafasını salladı.

"Her serviste 2 gözetmen var. Buradakilerde sen ve ben oluyoruz." Dediğinde yanına oturdum.Uzun bir süre sessiz kaldık.Zihnim Yekta ile meşguldü.Acaba iyi miydi ? Şu an ne durumdaydı ?

"İyi misin ?" Sadra'nın sesi ile irkildim.

"Yekta'yı düşünüyorum.Onun için endişeliyim." Dediğimde gülümsedi.

"Merak etme.Ona birşey olmaz." Sıkıntılı bir nefes vererek konuştum.

"Umarım." Aradan geçen yaklaşık 20 dakikanın sonunda servis durdu.
Kafamı çevirip camdan dışarı baktığımda boş ormanlık bir  arazideydik.Burasının sığınak olduğunu düşünmüyordum.Ayağa kalkarak ön tarafa doğru ilerledim.

"Neler oluyor ? Neden durduk ?" Dediğimde şoför koltuğunda oturan adam kafasıyla camdan dışarıyı gösterdi.Bakışlarımı o yöne çevirdiğimde sayıları 25'ten fazla vampir servisin etrafını sardığını gördüm.

Korkmadığımı söylersem yalan demiş olurdum.Evet korkuyordum ama kendim için değil.

"Sadra ! Buraya gelmen gerek." Dediğimde ayaklanıp yanıma yürüdü.
Aynı görüntü ile karşılaştığında göz göze geldik.Yutkunduktan sonra konuştum.

"Bu bir tuzaktı."

Yekta'dan

Asenat vampir'in ayağını dondurduğunda bende kafasını kopardım ve bedeninin yere düşmesini sağladım.Etraf cesetlerle doluydu.Ancak beklediğimizden daha azdı.Sınıra baktığımda kimsenin gelmediğini gördüm.

"Ne yani bu kadar mıydı ?" Asenat'ın kurduğu cümle ile kafamı salladım.

"Açıkçası bende bu kadar az beklemiyordum." Dedim ve kan olan ellerimi pantolonuma sürdüm. Heryerim pis vampirlerin kanıyla sulanmıştı.Cebime koyduğum eldivenlerimi çıkartıp elime geçirdiğimde birinin yüksek sesle güldüğünü farkettim.Kafamı çevirip sesin geldiği yöne baktığımda Felix'in bir vampiri yumrukladığını gördüm.
Ve vampir gülüyordu.Asenat'a baktığımda o da bana bakıyordu.
Adımlarımı yanlarına yönlendirdim ve yere çökerek konuştum.

"Az sonra öleceksin, ne diye gülüyorsun ?" Dediğimde ağzından kanlar akan vampir konuştu.

"Burada gördüğün vampirler var ya, sizin ölülerinizin yanında bir hiç kalacak." Dediğinde Asenat ayağı ile Vampirinin yaralı göğsüne baskı yaparak bağırmasını salladı.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin