2. Sezon / 15. Bölüm

27 0 0
                                    

"İşte en çok sevdiğimde bu."

"Daha fazla güç."

Uçaktan indiğimizde esen rüzgara karşı kızımı sımsıkı sarmaladım.
Sonunda Türkiye'ye dönebilmiştik.
Şimdi yapmamız gereken şatoya gidip yeniden bir düzen kurmaktı.Savaş bitmişti.Bizim için mutluluk olmalıydı.Aragorn'un abisi -ismini daha sonra ögrendigin Akata- Pars'ın çocuğunu almış ve o da orada bir düzen kurmak üzere bizi uğurlamıştı.

Aragorn'un ölümü herkesin iyiliğine olmuştu.Dünya gerçek bir iblisten kurtulmuştu.

"Hafsa, hava soğuyor.Bin artık arabaya." Yekta'nın sesiyle adımlarımı hızlandırıp arabaya bindim.Emniyet kemerimi takarken Alin'e dikkat ediyordum.Yekta bize baktıktan sonra arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.
Peşimizden gelen Avcılar topluluğu ise bizi mutlu etmişti.Pars'ın kendi kraliyetinde tutsak ettiği ve kendisine köle etmek istediği avcıları kurtarmıştık.Asenat ve Felix'i de bulmuştuk ancak zihinlerinde hiçbir şey kalmadığı için Akata onlara yardım etmeyi kabul etmişti.
Gece iblisleri tarafından iyileşmelerini sağlayacaktı.Onların iyiliği için orada bırakmıştık.Şimdi ise kendi topraklarımıza dönmüş ve yeni hayatımızın kapısını aralamak için evimize gidiyorduk.

"Annemin öldüğü günün sonuçlarının böyle olacağını asla tahmin edemezdim." Dedim zihnimdeki düşünceyi dışarıya vurarak.Yekta direksiyonu kavrayan iki elinden sağ elini oynattı ve konuştu.

"Bende bir kadının hayatımı böyle değiştireceğini asla tahmin etmezdim." Ona baktım.Siyah saçları serseri bir şekilde alnına dökülmüş, uykusuzluktan gözlerinin altı çökmüştü.Çıkık elmacık kemikleri ve sert yüz hatları onu daha da çekici kılarken bir iç geçirdim.

"Bana neden öyle bakıyorsun ?" Diye sorduğunda gülümsemeden edemedim.Ben bu ömürlük oduna nasıl aşık olabilmiştim ? Doğru ya, kör kütüktüm bende ona.Aynı yerde bulunupta bir araya gelmememizin imkanı olmazdı.

"Sevdiğim adamı seyrediyorum.
Çok mu ?" Diye sorduğumda dudaklarında minik bir tebessüm belirdi.Oğlak erkeğiydi sonuçta.
Duygularını fazla belli etmemesi bundan olsa gerekti.Bu benim için çokda önemli değildi.Sonuçta beni sevdiği bikiyordum ya.Bu benim için yeterliydi.

(Daha önceden Yekta'nın doğum günü ile alakalı bir tarih yazmıştım ancak unuttum ve fazla bölüm sayısı olduğu için de bulamadım.Tarihin Oğlak burcuna denk olduğunu varsayarak okumanızı isterim.Yanlışım için özür diliyorum.)

***

Kalbimde hissettiğim acıyla inledim ve ileriye doğru eğildim.Yekta kafasını bana çevirerek "Neyin var ne oldu ?" Diye sorduğunda konuşamadım.Göğsüme saplanan bu amansız acı çok fazlaydı.Kucağımdaki kızım için endişelendim.

"Yekta, durdur arabayı." Dedim zorlanarak.Az sonra dediğimi yaparak arabayı ağaçlık bir alana hızlıca park ettiğinde konuştum.

"Alin'i al." Dedim.Kızım kucağımdayken fenalaşmak istemiyordum.Yekta, Alin'i aldığımda elimi kapıya koyup tutunarak dışarı çıktım.Bana endişe ile bakan gözlerini üzerimde hissedebiliyordum.
Birkaç dakika sonra yanımıza diğer avcılarda geldi.Yaklaşık olarak 50 kişiydik.Arabalarından inip yanımıza gelmek isteyenler olsa da Yekta el işareti ile arabada kalmalarını istedi.
Elimi kalbime götürüp gözlerimi kapattığımda koca bir çığlık koptu dudaklarımdan.Bu hissi biliyordum ben.Ölüyor gibiydim.Kalbime saplanan bir bıçak vardı âdeta.Ardından acı bedenimi sardı.
Neler oluyordu bana ? Daha az önce iyiydim.Kemiklerimin içine kadar hissettiğim acı ile sarsıldım ve toprağa
çöktüm.Yekta hızlıca yanıma eğildiğinde ona baktım.Alin kucağında değildi.Gözlerim kızımı ararken Yekta konuştu.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin