Gecikme için Özür dilerim.
Keyifli okumalar bebişlerim 🖤"Kırmızıyı özledim."
"Hadi Yekta." Dedim heyecanla.
Bahçedeydik ve şuan ona kontrolü öğretmeye çalışıyordum.4 gündür saatlerce kontrol için uğraşıyorduk ve o büyük bir isteksizlik göstergesi yaparak beni sinir ediyordu."İstemiyorum.Boşuna kürek çekiyorsun Hafsa.Yapamam." diyerek az önce çıkarttığı eldivenleri eline aldı.Ne yani, vazgeçecekti öyle mi ?
Eldivenleri elinden hızlıca çekip aldım ve kafasını kaldırıp bana çatılı kaşlarla bakmasını sağladım."Bunu bizim için yapıyorsun.Benim için.Vazgeçersen büyük bir hayal kırıklığına uğrarım."
"Yapamıyorum Hafsa.Ver eldivenlerimi giyineceğim." Diyerek bana uzandığında ellerimi arkaya sakladım ve bedenimi geri çektim.
"Hayır.Devam edeceğiz." Oflayarak kabullenmiş bir eda ile çekildiğinde doğruldum.Ellerimdeki eldivenler rahatlama ile gevşerken hiç ummadığım bir anda hızlı bir atak yaparak üzerime eğilip eldivenleri aldı.Ve kolunu belime dolayıp dip dibe olmamızı sağladı.
"Kontrol olmadan da seni öpebilirim." Dedi sarhoş edici bir tını ile.Ellerimi sert göğsüne yerleştirip kaşlarımı çattım.
"Eğer kontrolü öğrenmezsen, öpmene izin vermem." Yüzüme yaklaşırken belimdeki eli sıklaştı ve yutkunmama sebebiyet verdi.
"Sahi mi ?" Dedi delirtici bir şekilde.
Neden bu kadar etkileyici olmak zorundaydı ?"Bana yemin ettirmek mi istiyorsun ?"
Göz devirerek benden uzaklaştı ve ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırıp konuştu."Tamam.Patron sensin." Dedi alaycı bir tavırla ve eldivenleri yere attı.
Düşünmeye başladım.4 gündür, uğraşıyorduk ama küçük bir ilerleme dahi kaydedememiştik.O uğraşıyordu ben ise zihin yoluyla acıyı içine çekip çekmediğini kontrol ediyordum.
O an aklıma geldi.Belkide yanlış yol izliyorduk."Şöyle yapacağız." Dedim kollarımı yukarı doğru sıvarken.
"Direkt bana dokunacaksın. Aramızdaki engeli kaldıracağım."
"Ne ?!" Dedi şaşkınlık ile.
"Bu delilik.Hayır,Hafsa." Kafamı iki yana salladım.
"Sadece iyi odaklanman gerekiyor.
Yapmak gereken tek şey bu.""Hayır.Sana zarar verebilirim." Engeli kaldırmadan ellerini tuttum ve konuştum.
"Sen sadece odaklan.Bir kaç saniyede ölecek değilim.Hele de karşımdaki adam ile 3 gün sonra evleneceksem, ölmem." Suskunluğu seçip gözlerime baktı.Düşünüyordu.Aradan geçen bir kaç saniye sonra kafasını salladı.
"Tamam.Ama ben hazır olunca kaldıracaksın engeli." Ben de onunla aynı şekilde kafamı salladım.
"Tamam." Derin bir nefes alıp ellerimin altındaki ellerini benim ellerimin üzerine aldı ve üzerimde küçük bir hakimiyet kurdu.Kuruyan dudaklarını yaladı gözlerini ellerine dikti.Buz gibiydi.
"Sakin ol." Dedim yatıştırıcı bir tonlama ile.
"Olacak.Yapacaksın." Sessizliği hüküm sürdü.Hızlıca geçen saniyeler dakikaları kovaladı.
"Tamam.Kaldır engeli." Demesi ile zihnimin içinden onun zihnine bağlanan koruyucu ipleri takip ederek vahşetin kapısına adımladım.
O kapının arkasında içindeki karanlık yatıyordu.Gücü, onun gerçek yüzünü de saklıyordu.Karanlık tarafı ve içindeki gerçek duyguları tam da beynimin içindeki hayali kapının ardındaydı.Ve ben, o kapının paslı kilitlerini büyük bir yavaşlıkla açtım.
Ellerim onun ellerinde olmasına rağmen, şu an inine giren bir kapıyı tutuyor olmam garip bir histi. Parmaklarım, çürümeye yüz tutmuş asırlık kapıyı araladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...