Bölüm 129 (SEZON FİNALİ PART 1)

25 3 0
                                    

"Avcı kalbi pek te güzel değil."

Gözlerinden süzülen yaşların haddi hesabı yoktu.Pars'ın iyilik dediği şey buydu işte.Sadra'nın ihanetiydi.
İhaneti kocasının sırtından bıçaklamasıydı.Kandırılmıştı, kandırılmışlardı.Hem de defalarca.
Pars hepsi ile oyuncak gibi oynamıştı.
Yeri gelince açık açık yeri gelince gizliden almıştı istediğini.Her şey baştan sona iyi işleyen acımasız bir plandı.

Hem de herşey.

"Hadi ama, ne fark edecek ki ? Önce o ölür sonra sen." Hafsa kafasını kaldırıp hayatında gördüğü en acımasız adama baktı.Onların tanışmaları bile plandı.Birlikte bir yerlere gidişleri, Pars'ın onu koruması, hepsi plandı.Hafsa'yı bu gün için korumuştu.Kendi çıkarları için.Konuşacak bir şey bulamadı.
Onun için tüm kelimeler değerini yitirmişti.Yalnızca ağlıyordu.Çünkü özgürce yapabileceği tek şey buydu.
Pars'ın ona yaptıklarının acısını yaşamak...

Az sonra ağaçların arasından Sadra çıktı.Gözleri önce Hafsa'ya sonra Edim'e daha sonra Pars'a baktı.Yerde bağlı bir şekilde yatan Asenat'ı fark etmemişti bile.Kardeşinin kanını üzerinde taşıyan bıçağı Pars'a uzattı.

"Bu güne kadar yaptığın iyilikler için teşekkür ederim." Dedi.Sadra asırlar önce ayrılan Avcıların gurubundaydı.
Pars onu bulmuştu ve Büyük Hoca'yı tehtid ederek çağırttırmıştı.Onun bu topraklara girmesi bile yasaklıydı.

Pars bıçağı elinden alarak yanındaki ağacın gövdesine sapladı.Hafsa ise hâlâ anlamaya çalışıyordu.Pars, Sadra'yı daha önce ciddi bir şekilde yaralamıştı.Bu bile bir plan mıydı ?
Evet.Elbette bir plandı.Tpkı Edim'e şiddet gösterdiği gibi.Pars bunları bilerek eyleme dökmüştü.Hafsa ancak görerek inanırdı.Ve o inanınca diğerleri katlanmak zorunda kalırdı. Öyle de oldu.Yalan olan gerçek konuşmalar.Her biri yaşanmıştı. Gerçek olması için.Güven kazanmak için.Tekrar anladı.Pars'ın kendi çıkarları ve istekleri uğruna yapamayacağı şey kalkışamayacağı iş yoktu.

"Seni safımda görmek bir şerefti." Dedi Pars gülümseyerek.Sadra kafasını salladı.Onu için gitme vakti gelmişti.Arkasını döndü ki Pars tekrar konuştu.

"Sadra" durdu adam.Pars'a döndü.

"Benim için son bir iyilik yapabilir misin ?" Merak etti.Pars ondan ne isteyebilirdi ki ?

"Nedir ?" Diye sorduğunda Pars adama yaklaştı.Sadra'nın gözleri kısıldı.Pars elini adamın omzuna koyarak boğazından geçen damara baktı.

"Şöyle ki" kısa nir nefes alıp verdi.
Sadra'nın gözlerine baktı.

"Ben çok acıktım." Sadra'nın kaşları anlayamayarak çatıldığında Pars gülümsedi ve sivrileşen dişlerini acımasızca Sadra'nın boynuna geçirdi.Ne de olsa onunla işi bitmişti.
Şimdi gözünde bir yemekten farkı yoktu.

Hafsa dehşetle açılan gözlerini Pars'ın ve kollarındaki kurbanından çekemiyordu.Kanını içiyordu.Kalp atışları iki katına çıktı.Olamazdı.
Burada daha fazla kalmamalıydı.
Kurtulmak istiyordu.Zincirleri zorladı.Edim'e baktı.Ve daha önce hiç karşılaşmadığı bir görüntü ile karşılaştı.Gözlerinin altındaki mavimsi damarlar belirginleşmişti ve gözlerinin rengi değişmişti.Sadra'ya bakıyordu.Hafsa gözlerini Uraz'a çevirdi bu kez o da aynı şekilde bakıyordu.Yalnızca daha sakin gözüküyordu.Sadra'nın bedeninin hareketi kesildiğinde Pars, elini kaburgaları arasına sokup hiç duraksama yaşamadan kalbini çıkardı.Bu Hafsa'nın çığlık atmasına neden oldu.

"Lanet olsun !" Diye bağırdı korku ile.
Pars elindeki yürekten bir ısırık aldı ve sarı gözleri ile Hafsa'ya baktı.
Geriledi kadın.Zincirlerin izin verdiğince geriye doğru adımladı.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin