"Beni öptün mü ?!"
Yazar'dan
Daha fazla düşünemezdi.Zamanı yoktu.Tek hamlede atladı göle Pars.Hafsa'yı gördüğünde kollarını ona sarıp yukarı doğru çıktı.Kızın gözleri kapalıydı.Olabildiğince hızlı davranarak gölden çıktığında kızı sırtüstü yere yatırdı.Nabzını kontrol etti.Çok yavaştı.
Ölmemesi gerekiyordu.Hiç düşünmeden suni teneffüs yapmaya başladı.Bir kaç saniye sonra geri çekilip bekledi.Umudunu yitirmemişti.Bu onun şu hayatta en son yapacağı şeyler arasında bile değildi.Pars hiçbir zaman umdunu kaybetmemişti.Çünkü birşey elde edilmeden kaybedilemezdi.
Hiç beklemediği bir anda Hafsa öksürerek ayıldığında ona arkasından destek çıktı.Kız öksürüp yuttuğu suyu dışarı atarken Pars gelen rahatlama hissi ile derin bir nefes aldı.Arızasını bir kez daha kurtarmıştı.
Hafsa'dan
Şiddetli gelen öksürük ile Pars'ın bana destek olan kolunu sıktım.En son hunharca su yuttuğumu hatırlıyordum.Sonrası ise karanlıktı.
Ciğerlerim yırtılırcasına öksürmeye devam ettim.Sonunda içimden atılacak su kalmadığında
üzerime çöken yorgunluk ile bedenimi Pars'ın göğsüne dayadığımda nefes alış verişlerim yavaş yavaş düzene giriyordu."Seni yine kurtardım baş belası." Dedi saçlarımın arasından.Elleri kollarımdan tutuyordu.
"Neden süre dolduğu halde çıkmadın ?" Diye sordu hemen ardından.
"Çıkış yolu aradım.Ama yoktu." Dediğimde yaşlı cadı bize doğru yürüdü.
"Çıkış yolu ancak ihanet edersen olmaz." Dediğinde Kafamı yavaşça kaldırıp ona baktım.Nasıl bir ihanetten bahsediyordu bu ?
"Ben kimseye ihanet etmem.Etmedim de." Dediğimde kaşları hafifçe kalktı.
"Demek ki edeceksin." Dediğinde yavaşça olduğum yerde dikleştim.
Artık Pars'tan destek almıyordum ancak hemen arkamdaki varlığını hissediyordum."Ben ihanet etmem." Dediğimde üzerimi süzdü.
"Öyle ise ne için ölüler diyarında üzerin siyahtı ? Sen bir melezsin.
Melek ve Avcı melezi.Ama orada ruhun bir iblisin ruhuna aitti.Bunun tek açıklaması türüne ihanet etmen.
Daha önce etmemiş olabilirsin.Ama gelecekte türüne ihanet edip bir iblis olarak öleceksin." Söyledikleri imkansızın bile ötesindeydi."Onu mu izledin ?" Ses Pars'a aitti.
Öfkeliydi.Nedeni ise benim için bilinmezlikti."Anlaşmamızda onu izleyemeyeceğimi söylememiştin.
Eğer kim olduğunu söyleseydin bunu yapmazdım.Ama şimdi neden söylemediğini daha iyi anlıyorum.
Çünkü bu kız kalan son Melek değil mi ?" Dediğinde yutkundum.Zor da olsa ayağa kalktım."Tüm türlerin kaderi bu kıza bağlı.
Ve sen bunu bilen tek kişisin.Ona olacaklardan kendisinin bile haberi yok değil mi ?"Kafamı çevirerek Pars'a baktım.İfadesizdi.Son melek olduğumu biliyordum.Ve bir dönüm noktası olduğumu da ama bu cadı bildiklerimden ziyade bilmediklerimden bahsediyor gibiydi."Ah tatlım, nasıl bir oyunun içinde olduğunu bilmiyorsun değil mi ?" Yaşlı cadı bunları bana acıyarak söylüyordu.
"Ne oyunu ?" Dediğimde yaşlı cadı bakışlarını Pars'tan ayırıp bana baktı.
"Arkandaki adam kim ve seni ne için yanında tutuyor bilmiyorsun,Onun hakkında hiçbir bilgiye sahip değilsin, öyle değil mi ? Eğer bilseydin burada olmazdın." Dediğinde iyice merak etmeye başlamıştım.Hatta bu merak sinire dönüşüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...