Bölüm 83 (Milena)

46 1 0
                                    

"Tek sadist benim sanıyordum."

Gözlerimi yeni sabaha açtığımda güneş ışıkları yüzüme vuruyordu.
Bu çok berbat bir histi.O an aklıma gelen şey ile az önce kapattığım gözlerimi açmam bir oldu.

Ben gece, sabah güneş yüzüme vurmasın diye perdeleri çekmiştim.

Gözlerim az sonra koltuğumda oturan, saçı başı dağılmış, ellerinde kan olan ve vücudun üst kısmında hiçbirşey olmayan Pars'a takıldı.
Mavi gözleri korkunç bir ifadesizlikle beni izliyordu.

"Dün geceden sonra bebek gibi uyumuşsundur değil mi ?" Sessizdi ve hareketsizdi.Ancak kelimeleri anlaşılırdı.Yavaşça yerimde doğrularak çarşafı üzerime çektim.
Bu yaptığım beni bir korkak gibi gösterebildi.Eğer korkmuyorum desem bu kendime söylediğim bir yalandan başka birşey olmazdı.
Ama bunu göstermemeliydim.
Karşısında sinmemeliydim.
Koltukta öne doğru eğilerek konuştu.

"O insiz yollarda tam 5 saat hiç durmadan yürüdüm." Dedi kısılan gözleri ile bana delici bakışlar atarken.Yüzümü ifadesiz tutmaya çalıştım.

"Ve," kanlı ellerini yukarı kaldırarak konuşmasını sürdürdü.

"Tam 15 kişiyi katlettim." Derin bir nefes alarak arkasına yaslandı ve uzunca nefesini verirken düşünüyormuş gibiydi.

"Peki üzerimdeki kıyafet nerede bilmek ister misin ?" Hâlâ konuşmuyordum.Sessizdim.Sadece o konuşuyordu.

"Sokak serserileri.O kadar fazlalardı ki ve o kadar sefillerdi ki tişörtüme bile göz diktiler !" Son cümlesinde bağırmıştı.Sanırım sakin kalma süresini doldurmuştu.

"Ve birinin iğrenç külüstür motorunu çaldığımı da söylemiş miydim ? Ah sanırım bu, dün gece yaşadığım en iyi şeydi." Diyerek tamamladı cümlesini.

"Söylesene, bana yaptıklarının hangisi için cezalandırılmalısın ? Ama hayır.
Yanlış soruydu değil mi ? O zaman sona doğrusunu söyleyeyim.Hangisi için seni gebertmeliyim ?" Çarşafı bırakarak yerimde rahatsızlıkla kıpırdandım.Gergindim ama bunu hissetmesini asla istemiyordum.Bu yüzden yalancı bir gülümseme yerleştirdim suratıma.

"Bunları bana anlatman ne hoş." Diyerek ayağa kalktım.Dizlerimin hemen üzerinde biten ve rahat pudra pembesi gecelik ile pencereye ilerledim.Pencereyi açarak içeriye temiz hava girmesini sağladım.
Arkamı dönüp sırtımı duvara yaslayarak Pars'a baktığımda bana değil de şaşırtıcı bir şekilde yere baktığını gördüm.Dalgın gibi gözüküyordu.

"Tek sadist benim sanıyordum." Dedi bundan mutluluk duymuş gibi.
Dilim ağzımın içinde dolandı. Kollarımı önümde bağlayarak konuştum.

"Buraya gelerek beni korkutacağını düşündün.Sormadığım halde başından geçenleri anlattın.Sonra da tehtid ettin.Ve tabiki yine ortak bir özellik bulma girişiminde bulundun.
Bunların hiçbirini umursamıyorum ama biliyor musun.Umursadığım tek şey uykum.Uykumu böldün." Ayağa kalkarak yanıma yürüdü sarsak adımlarla.O an anladım ki dün gece hakkında bana anlattıkları bir özetti.
Çünkü çok kötü görünüyordu.

"Yani sadece uykunu böldüğüm kısma takıldın." Dediğinde kaşlarımı kaldırarak kafamı salladım.

"Aynen öyle."

"Niye ? Aşığın Yekta'yı mı görüyordun rüyanda ?" Söyledikleri ile kaskatı kesildim.Yüzümde nasıl bir ifade oluştuysa, alayla güldü.

"Doğru ya, onu sadece rüyalarında görebilirsin.Ama ben bu şansı da aldım senin elinden." Dişlerimi sıktım öfke ile.Yüzüme baktı ve konuştu.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin