Herkese tekrardan merhabalar Avcılarım ! Yeni bir sezonla karşınızdayım.Duyurmam gereken birkaç husus var ki hemen izah edeyim; bundan sonraki aşamalarda bölümler daha uzun zaman aralıklarında gelecek çünkü kurgu oldukça karmaşıklaştı ve yazmak için diğer bölümlere dönüyorum.Diğer bir sebebiyse de yeni bir kurgu yazıyorum.
Zamanı geldiğinde o kurumla ilgili bir bilgi de vereceğim.Anlayışla karşılayacağınızı umarak 2. sezonun keyfini çıkarmanızı istiyorum.Keyifli okumalar 🌃
"Ben öldüm."
Uyandı.Gözleri bir kabustan uyanırcasına hızlıca açıldı.Kafasını çamurlu topraktan kaldırıp gri gözleri ile etrafa bakındı.Zihninde oluşan boşluğa gerçekler dolmaya başladı.
Hatırladıkça uyuşuyordu.Ve kafasındaki boşlukları taşıran bir gerçek vardı.O, ölmüştü.
Yerinde doğruldu ve karanlığa boğulan ormana baktı.Burnuna gelen keskin kan kokusu ile bakışlarını bedenine çevirdi.Elbiseleri kan ve çamur içindeydi.Göğsünde Pars'ın kalbini almak için yarattığı bir delik vardı.Evet, onun kalbini çıkarmıştı.
Eli sol göğsüne gitti.Tamamen et ve deriden oluşuyordu.Onu şok eden ikinci şey ise göğsünün altında hissettiği kalbiydi.Onun orada olmaması gerekiyordu.Çok iyi hatırlıyordu.Pars, onu öldürmüştü.
Eli şah damarına gitti.Hiç yaralanmamış gibiydi teni.Omzuna dokundu.Değil bir bıçak izi, küçücük bir yara bile yoktu.Bu nasıl mümkün olabilirdi ? Sırtında acı hissetmiyordu.
O iyiydi.Gram acı çekmiyordu.Acaba ölmüş ve böyle bir yerde mi uyanmıştı ? Yaşadıklarını anlamlandırmak niyeti ile baktı bu sefer etrafına.Zincir ile bütün olan kelepçeler yerdeydi.Elleri serbestti.
Ancak burası öldürüldüğü yerdi.
Emindi.Nefes aldı.Hissesiyordu."Ben ölmüştüm." Dedi kendi kendine.
Fazlaca şaşkındı.Sonuçta her ölen bir daha canlanmıyordu.Yüzüne dokundu.Parmaklar üşüyen tenini ve yumuşak çehresinde dolandı.O, hissediyordu."Aman Tanrım." Dedi hem korkmuş hem de şaşırmış bir ifade ile.
"Ben yaşıyorum." Sessizce kurduğu cümleler ardından burada daha fazla kalmaması gerektiğini düşündü.Ve gerçeklerin küflü, pas kokulu anısı zihnine düştü.Asenat iyi değildi.
En son onun çığlıklarını duymuştu.
Ve kocası, Yekta da iyi değildi.Kim bilir belkide geç kalmış olacaktı.
Bir an bu korkunç ihtimali düşünmesi ile kendine kızdı.Şatoya doğru hızlı hızlı adımlarken bağırdı."Asenat !" Bir yandan etrafına bakıyor bir yandan da bağırıyor ve kurtarması gereken tek kişinin Asenat olmadığını bilmesi ile acele ediyordu.
"Asenat !" Diye bağırdı tekrar.Onu bir an önce bulmalıydı.Az sonra burnuna kanın kokusu geldi.Onun üzerinde de kan vardı ancak bu kan ona ait değildi.Bunu bir şekilde biliyordu.
Sorgulamadı.Kanın kokusunun geldiyi yere doğru koşar adımlar ile ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...