Bölüm 73 (Lütfen)

40 1 0
                                    

"Sen de şerefli nasıl olunur bunu hiç öğrenemeyeceksin..."

"Sadra sen ne dediğini duyuyorsun değil mi ?" Dediğimde göz devirerek konuştu.

"Elbette duyuyorum.Hem neden inanmamakta ısrar ediyorsun ?" Diye sorduğunda elim önüme düşen saçıma gitti.Bir tutam saçı kulağımın arkasına yerleştirirken dalgınca yürümeye başladım.

"Nasıl bu kadar eminsin ?" 

"Eminim işte."Kafamı kaldırıp ona baktım.Bir şeyler saklıyordu.

"Ne gizliyorsun sen ?" gözlerini kaçırdı.

"Hiç, ne saklayacağım canım ?" Evet.
Artık tamamen emindim.Kesinlikle birşey saklıyordu.

"Söyle hadi Sadra.Uğraştırma beni." Dediğimde birkaç saniye yüzüme baktı.

"Ama kimseye söylemeyeceksin." Kafamı salladım hızlıca.

"Tamam hadi söyle." Oflayarak kollarını önünde birleştirdi ve konuştu.

"Onu gördüm.Her zaman aynı şeyi yaparken yakaladım onu." Neden gizemli gizemli konuşuyordu bu ? Gizemi sevmezdim ben.Kartları açık oynamak daha zevkliydi benim için.

"Ne yaparken ?" Meraklı ses tonuma engel olamamıştım.

"Seni izlerken.Senden uzak durma çabası içerisinde.Bana anlattığını hatırlıyorsun değil mi ? Sana karşılaşmamalıyız demişti.Bu sözü bir günde bile onlarca kez çiğnedi.Senin her yaptığın şeyi gizlice izliyordu.Bu tesadüf olamayacak kadar açık." Şaşkınlık içerisindeydim.Yekta ve tüm bu kurulan cümlelerin uzaktan yakından alakası yoktu.O böyle bir adam değil ki.

"Madem öyle, neden beni uzaklaştırıyor kendinden ?" Dediğimde bana aptalmışım gibi baktı.

"Çünkü onun dokunduğu herşey mahvolur.En güzel şeyi bile öldürür.
Maalesef ki bu bir gerçek.Acı bir gerçek.Ve o bunun farkında olduğu için seni kendinden uzak tutarak iyi olabileceğini düşünüyor." Dediğinde Kafamı sağa sola salladım.O öyle birisi değildi.Ya da ben onu öyle biri olarak düşünmek istemiyordum.Konuşmaya ya da birşeyler sormaya cesaret edemediğimden susuyordum.
Az sonra burnuma kötü bir koku geldiğinde kaşlarım hafifçe çatıldı.

"Kokuyu alıyor musun ?" Diye sorduğumda Sadra'nın da kaşları çatıldı.

"Yoo ne kokusu ?" Dediğinde sağ tarafa yöneldim.Koku o taraftan geliyordu.Adımlarım hızlandığında Sadra'da hızlanmak zorunda kaldı.

Gördüğüm manzara ile duraksarken bunu hiç görmemeyi diledim.İki panter onlarca hayvanı katletmişlerdi.Etrafa yayılan kan kokusu mide bulandırıcıydı. Panterlerin gözleri ise sarıydı.

Pars'ın işiydi.

Zavallı hayvanları bile kendisi gibi iğrençleştiriyordu.Bu çok kalpsizceydi.Panterin bize doğru attığı bir adımda Sadra geriledi.

"Korkma.Şuan kontrol altında.Bize birşey yapamaz." Dediğimde Panterin gözlerinin içine bakıyordum.

"Hadi ya ?" Arkamdan gelen alaylı ses ile ikimizde o tarafa döndük.Pars.

"Hayvanlardan ne istedin ?" Dediğim sırada bize doğru yürüyordu.

"Can sıkıntımı gidermelerini ?" Dedi sorar bir şekilde.Bu kadar iğrenç ve soğuk olmayı nasıl beceriyordu aklım almıyordu.

"Sen bencil herifin tekisin ! Kendini bilmiş, egosu tavan yapmış ve ruhu kirli birisin.Kalpsizsin ve emin ol, o hayvanlardan bile değersizsin !" Diye bağırdığımda dişlerini sıkması ile elmacık kemikleri belirginleşti.
Panterin hırlaması kulaklarıma ulaşırken Sadra arkadan bana yaklaştı.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin