"Tanıştırayım, o bir emici."
Gözlerimi ağır bir baş ağrısı ile açtığımda görüş alanıma önce Daniel, daha sonra bir kadın ve bir adam girdi.Vücudumun sarsılması ile göz kapaklarım tamamen aralandı.Bir arabadaydık.Kımıldamaya çalıştığımda ellerimdeki zincirler bunu engelledi.Kaşlarım çatıldı.
Kafamı kaldırıp yanıma baktığımda
Kızıl kısa saçlı, vücudunu ikinci bir deri gibi saran tulumu ile önüne bakan bir kadın gördüm.Karşımda ise Daniel oturuyordu.Şoför koltuğunda ise başka bir adam vardı."Neler oluyor ?" Dedim sonunda konuşabilme yetisini göstererek.
Daniel bana doğru eğildiğinde zaten çatılı olan kaşlarım daha da çatıldı."Küçük bir oyun oynuyoruz." Dedi iğrenç bir tını ile.Ellerimdeki zincirleri zorlayarak konuştum.
"Ne oyunu neyden bahsediyorsun ? Nereye gidiyoruz ?" Gülerek arkasına yaslandı ve ona öfke ile bakan gözlerimle kesişti gözleri.
"Sakin ol tatlım.Bu oğlum ile benim aramda."
"Banane senin oğlundan ? Benden ne istiyorsun onu söyle ?" Dediğimde tekrar güldü.Altın dişi görüş alanıma girdiğinde acilen buradan kaçıp kurtulmak istedim.
"Yekta'yı sevmiyorsun yani ?" Dediğinde önce bir şey anlamadım.
Sonrasında ise her şey zihnime oturmaya başladı.Afalladım.Daniel, Yekta'nın babasıydı.
"Şaşırdın sanırım." Şaşkınlık ile aralanan dudaklarım uzunca bir süre kıpırtısız kaldı.Babası Yekta'nın canını yakmak istiyordu ve bende onun en iyi kozuydum.Kocamı benim üzerimden yıkacaktı.Bana bir şey olursa ona ne olacağını düşündüm.
Paramparça olurdu.Aklımda canlanan senaryolar beni mahfederken karşımda oturan adamı parçalarına ayırmak istedim."Beni arabadan hemen indir." Dedim titrek çıkmamasına özen gösterdiğim sesim ile.
"Hiç sanmıyorum hayatım." İğneleyici ses tonu ruhuma batıp beni acıtıyordu.Şu an ki sinirim, öfkem ve hissettiğim acı ya da korku, bana bir şey olacak diye değildi.Ona bir şey olacak diye idi.Yekta'ya.
"Öyle ise bunu kendim sağlarım." Dediğimde yanımdaki kadın kolumu tuttu.Uzun ince parmakları mengene gibi kolumu sarmıştı.Vücudumdan büyük bir enerjinin çekildiğini hissettim.Resmen damarlarımda akıp
bana güç veren gücüm ruhumdan sürüklenerek uzaklaştırılıyordu.
Kaşlarım çatıldı."Bu da ne ?" Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Daniel yine konuştu.
"Aymira." Dedi yanımdaki kadını gözleri ile göstererek.Sonra gülümsedi.
"Tanıştırayım, o bir emici." Kadına döndürdüm kafamı.Kızıl ensesinde biten saçları jole ile birbirine yapıştırılmıştı adeta.Soğuk donuk mavi gözleri şu an ki ortama rağmen karşıya bakıyordu.Hayatımda gördüğüm en ruhsuz kadın olduğuna yemin edebilirdim.
"Ve şu anda senin gücünü emiyor.
Yani, o güzel kafanın içinden her ne geçiriyorsan boş ver gitsin." Nasıl yani ? O bana dokunurken güçlerimi kullanamaz mıydım ? Bu ne saçma bir durumdu ?"Ellerini üzerimden çek." Zihnimden geçirdiğim tek emir cümlesi ile kafamda büyük bir çarpışma gerçekleşti.Sanki tüm düşüncelerim birbirine geçmişti.Bu keskin, feci bir ağrıya sebep olurken dişlerimi sıkarak kısık bir şekilde inledim.
"Ah, söylemeyi unuttum sanırım.
Çabalarsan, canın çok daha yanar."
Acı ile yanan gözlerim Daniel'ı buldu."Yani, bırak işini yapsın.Bir kaç dakika sonra içindeki gücü tamamen emer.Seninle işi bittiğinde istediğin kadar çabalarsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...