"Ölümsüz hayatında iyi delirmeler."
Mavi gözleri aralandı.Görüş alanı önce bulanık olsa da hemen düzeldi ve yattığı yerde doğruldu.Etraf aydınlıktı.En son hatırladığı şey geçmişin ruhunda bıraktığı derin tırnak izlerine imzasını atan adamdı.
Edim.
Kapı açıldığında buz mavisi gözleri giren kişiye odaklandı.Kalbi korku ve nefretle çarparken ayağa kalkıp onu pataklamak istedi.Denedi.
Ancak ayak bileğinden onu yatağa prangalayan zincir buna engel olmuştu.Pars kapanan kapıya yaslandı ve güçlü kollarını göğsünde birleştirip ablasına baktı.
"Sırada kim var abla ? Earl mı ? Anladım.İntikam yemini etmişsiniz ve hepiniz yakın zamanda geleceksiniz.
Hiç olmazsa sırayı söyle.Senden sonra kim var ?" Eftalya tırnaklarını yatağa geçirdi ve konuştu."Neden hiç ölmüyorsun pislik !?" Diye haykırdı.Pars alaylı bir şekilde üzüldü.
"Minnoş kalbimi kırıyorsun ama abla.
İnsan hiç kardeşi ile böyle konuşur mu ?" Eftalya gözlerini yere çevirirken dolan gözlerine lanet etti.
Yıllar sonra göz yaşı denen şeyi misafir edemezdi yüzüne.O duygularını gömmüştü.Daha doğrusu Pars yapmıştı bunu ona."Nasıl kurtuldun ? Seni vurmuştum." Eftalya maziyi hatırladı.Pars'ın onu göğsünden vurduğunu ve öldüğünü düşündüğü o karlı soğuk gece. Bedeninin kanında yüzdüğü gece.
"Defalarca." Dedi ve kardeşine baktı.
Pars'a baktığında gördüğü tek şey durdurulamaz bir deli olduğuydu."Sana olan ihanet ile kurtuldum." Diyiverdi.Canı yansın istiyordu.
Şu an bu hali ile Pars'a fiziksel bir zarar veremezdi.Ancak zihnindeki küflü düşünceleri uyandırıp ona işkence edebilirdi."Milena sana ihanet etti." Dedi gerçeği söyleyerek.Pars'ın yüzü ifadesizleşti.
Neden karşısına çıkan herkes ona Milena ile işkence etmek zorundaydı ? Bu kadar mı canlarına susamışlardı ?"Bizim aile ölmeye ne kadar da meraklı." Derin bir nefes alıp verdi.
Eftalya önüne düşen kızıl saçı umursamadı.O an aklına gelen şeyi sordu."Leya, ona ne yaptın ?" Pars gözlerini kısarak düşünüyormuş gibi yaptı ve pencereye doğru adımladı.Eftalya her bir hareketini büyük bir dikkatle izliyordu.
"Sana dedim piç kurusu ! Kardeşime ne yaptın ?" Pars ablasına döndü.
"Dedim ya, hepiniz ölmeye çok meraklaydınız.Ben de birinizin de olsa merakını gidereyim istedim." Eftalya buz mavisi gözlerini sonuna kadar dehşetle açtı.Leya, onu öldürmüştü.Eline geçen yastığı ona fırlattı.
"Seni götveren herif !" Diye bağırdı.
Pars dizlerine çarpıp ayaklarının altına düşen beyaz yastığa baktı.
Sonra gözleri ablasına döndü.
Göz devirmesinin ardından yere eğildi ve yastığı alıp ablasına doğru yürüdü.İki mavi göz birbirine kenetlenmişti.Az sonra Eftalya'nın harelerinin rengi değişti.Pars yastığı göstererek konuştu."Bu beyaz, ablacığım.Kirlenirse hiç hoş durmaz.Ayrıca bunda yatacak olan sensin.Bu yüzden, eşyalarına iyi bak." Diyerek yastığı yatağa bıraktığında Eftalya zincirin yetiştiğince yatakta ilerledi ve bağırdı.
"O bizim kardeşimizdi !" Diye haykırdı.Eftalya Pars'tan kaçtığı o günden beri tüm duygularını köreltmeye çalışmıştı.Hepsini bir odaya kapatmış ve üzerlerine kilit vurup terk etmişti.Bir daha karşılaşacakları gün için hazırlık olarak yapmıştı bunu.İsmini bile 'Aymira' olarak değiştirmişti.Ancak görünen oydu ki, Pars onu çok kolay bir şekilde eski Eftalya'ya çevirebiliyordu.Pars'ın yüzü ifadesizleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...