"Kötü biri mi oluyorum ?"
Yekta'dan
Uyandığımda güneş odayı basmıştı.
Dün gece perdeyi açık unutmuş olmalıydım.Işık yüzünden kısılan gözlerimle yataktan kalktım.
Yorganı üzerimden atarak birkaç dakika öyle oturdum.Sonra ayağa kalkarak yatağımı toparladım. Yüzümü yıkamak için lavaboya adımlayacağım sırada gözlerim takvime takıldı.23 Kasım...
Vücudum kasıldı.Hızlı adımlarla takvimin asılı olduğu duvarın yanına gittim.Yan tarafta duran dolabın çekmecelerinde çakmak aramaya başladım.Buralarda biryerde olduğundan emindim ama nerede ?
Aramaya devam ederken kazaklarımdan birini kaldırdım ve altından bir fotoğraf çıktı.Kaşlarım çatılarak fotoğrafı elime aldım.
Annem...
Bacaklarım beni zar zor yatağıma taşıdı.Bu fotoğtaf beni en korktuğum ânâ getirdi.Annemi öldürdüğüm ânâ...
23 Kasım 2005
Uyandığımda annem yatağımın ucunda gülümseyerek bana bakıyordu.Gözlerimi ovuşturarak konuştum.
"Anne, niçin buraya geldin ?" Dediğimde bana yaklaştı.
"Sana doğum günü hediyesi vermek için oğlum." Dediğinde yutkundum ve geri çekildim.Anneme yaklaşmak istemiyordum.Acı çeksin istemezdim.
"Ne vereceksin annecim ?" Durdu.
Gülümsedi ancak bu buruk bir gülümsemeydi.Anlamıştım."Bana sarılmak ister misin Yekta ?" Sorduğu soru ile şaşırdım ve korktum.Bana biraz daha yaklaştığında yatağımda geriledim ve daha fazla yerim kalmadığında durmak zorunda kaldım.
"Acırsın anne.Babam kızar bana."
Dediğimde dolan gözlerinden yaşlar akmaya başladı."2 yıldır sana dokunamamanın acısı beni daha çok hırpalıyor.Yumuşak saçlarını tarayamıyorum , kokunu içime çekemiyorum.Ve sende annene sarılmaktan mahrum kalıyorsun." Dedi ve kollarını açtı.
"Kısa bir süre.Beni incitmezsin."
Dediğinde kapıya baktım.Ya babam gelirse ? Ya da Sadra ? Onlar annemi çok önemsiyorlardı."Baban ve kardeşin uyuyor." Dedi zihnimi okumuş gibi.Daha fazla düşünmedim.Yavaş hareketlerim hızlandı ve annemin kollarının arasına girdim.Ellerim sırtına kadar gelen saçlarının arasındaydı ve o güzel yasemin kokusu beni mest ediyordu.
Vücudumun güçlendiğini hissediyordum.Annemin hayat enerjisi bana akıyordu. Damarlarındaki kan benim için akıyordu.Gücünü bana aktarıyordu.
Annemin acılı ama sessiz iniltisi kulağıma geldiğinde geri çekilmek istedim.Ama kollarını sıkıca bana doladı ve gitmemi engelledi.
"Biraz daha, dayanabilirim." Sesi kısık ve ölüyor gibiydi.Ona dokunduğum her saniye daha güçlü hissediyordum.
Aradan geçen bir kaç saniye sonra annemin elleri sırtımdan düştü ve bedeni yatağıma yığıldı.Yüzü kireç gibi olmuştu ve tüm vücudu da ona eşlik etmişti.Nefes almıyordu.
Tamamen hareketsiz olmasına rağmen açık gözlerinden bir damla yaş süzüldü."Anne." Dedim meraklı ses tonumla.Ses vermedi.Dudakları kurumuştu ve soluklaşmıştı.
"A-anne" onu sarstığım sırada kapı açıldı.Gelen babamdı.Gördüğü manzara karşısında önce dondu kaldı sonra hızla yanıma gelerek annemi kolları arasına aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...