"Benim yaptığım hiçbir şeyden emin olamazsın..."
Tamamen hazır olduğumda aynanın karşısında kendime bakmaya başladım.Saçlarım yukarıdan şatafatlı bir topuz olmuştu.Pars manyağı yanıma saçlarımı ve makyajımı yapabilecek birini yollayıp bizzat ta modelini kendisi seçmişti.Ama unuttuğu bir şey vardı.Mühür açıkta kalan ensemden gözüküyordu.
Bir anda boğazıma saplanan sivri şey ile çığlık atarken bir kol hareket etmemem için sardı beni.Aynaya baktığımda Pars'ın olduğunu gördüm.
İğnenin içindeki sıvı bittiğinde başım öyle bir döndü ki ayakta duramadım.
Dizlerimin bağı çözülürken Pars'ın beni tutan kolunu sıkıca kavradım.
Beni yatağıma götürüp bıraktığında sinirli bakışlarımı ona çevirdim."Görünmez olup hiç ummadığım bir yerden çıkmalarından bıktım." Dediğim sırada boğazımı okşuyordum.
"Ne yapsaydım ? Gelip bu iğneyi olman için iki saat uğraşsa mıydım ?
En iyisi buydu." Dediğinde üzerine baktım.Oldukça özenli giyinmişti."Makyajla birşeye benzemişsin." Dediğinde buna aldırmadan sordum.
"Ne iğnesiydi o ?"
"Mühürün kaybolması için."
"Daha önce o iğneden vuruldum.
Ama başım bu kadar dönmedi.Bana başka birşey yapmadığına nasıl emin olabilirim ?" Dediğimde güldü."Anlamıyorsun değil mi Hafsa ? Benim yaptığım hiçbirşeyden emin olamazsın.Sadece söylediklerime göre hareket et.Böylece hem senin kafan rahat eder hem de benim." Dediğinde ayağa kalktım.
"Bunu yapmayacağımı en iyi sen biliyorsun." Diyerek kapıya yöneldim.
Arkamda kaldığında durup ona döndüm."Gitmiyor muyuz ?"
***
"Ya şu lanet olası klimayı çalıştır ya da camları aç." Diye çemkirdim.Hava zaten sıcaktı bir de arabanın camlarını açmıyordu.Bu herifteki sıcak sevdası neydi anlamıyordum.
"Pars, sana diyorum." Dediğimde kafasını bana çevirdi.
"Aynı şeyleri söyleyip durma." Dedi ve kafasını tekrar yola çevirdi.
"O zaman söylettirme." Derin bir nefes alıp eliyle bir kaç tuşa tıkladı.
Ellerim klimaya gittiğinde esinti ile klimayı açtığını anladım.Kafamı camdan tarafa çevirip dışarıyı seyretmeye başladım.Orman yolundaydık.Etraf sessizdi.Yaklaşık yarım saattir yoldaydık ve bu yolculuk can sıkıcı olmaya başlamıştı.Araba durduğunda Pars kapısını açıp dışarı çıktı.Bende emniyet kemerimi çözüp aşağı indim.Arkasından gitmeye başlarken küçük bir kulübe çarptı gözüme.Pars emin adımlarla yürürken ben tedbirli adımlarla takip ediyordum onu.Kulübenin önüne gelip kapıyı tıkladığında dayanamayarak açtım ağzımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...